Yapay Zeka Çağı: Gerçeği Kanıtlamak Neden Zorunlu Hale Geldi?
Politika

Yapay Zeka Çağı: Gerçeği Kanıtlamak Neden Zorunlu Hale Geldi?


16 November 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 16 November 2025

İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Yakın, yapay zeka çağında gerçeğin artık elle tutulur bir olgu olmaktan çıktığını ve kanıtlanması gereken bir şeye dönüştüğünü belirtiyor. Bu dönüşümün sadece teknolojik değil, aynı zamanda varoluşsal bir mesele olduğuna dikkat çekiyor.

Yapay Zeka ve Gerçekliğin Bulanıklaşması

Yapay zeka, sadece içerik üretmekle kalmıyor, aynı zamanda gerçeğin sınırlarını da bulanıklaştırıyor. Doç. Dr. Yakın'a göre, bir görüntünün doğruluğu artık onu kimin paylaştığına ve hangi amaçla kullanıldığına göre değerlendiriliyor. "Gerçeğin estetiği, algının kurbanı oldu" diyen Yakın, markaların estetik algıyı korurken farkında olmadan izleyicinin güvenini kaybedebileceğini vurguluyor. Yapay zeka ile üretilmiş yüzler, mekanlar ve atmosferler sahici görünse de, bu durumun manipülasyon tehlikesi taşıdığını belirtiyor.

Dijital Şüphecilik: Yeni Okuryazarlık

Günümüz iletişim dünyasında en önemli becerinin "dijital şüphecilik" olduğunu belirten Doç. Dr. Yakın, öğrencilere sadece nasıl mesaj üreteceklerini değil, aynı zamanda hangi bilginin gerçek, hangi görselin yapay olduğunu da öğretmenin gerekliliğine dikkat çekiyor. Geleceğin bireyleri ve iletişim profesyonelleri, sadece anlatan değil, aynı zamanda gerçeği koruyan kişiler olacak. Medya kuruluşları için bu, basit bir etik mesele olmaktan çok, varlık nedenine dönüşüyor. Görsel doğrulama sistemleri, gazeteciliğin omurgası haline geliyor. Çünkü artık doğru haberi üretmek kadar, doğru görüntüyü ayırt etmek de bir sorumluluk.

Gerçek, Artık Kanıtlanması Gereken Bir Şey

Doç. Dr. Yakın, bir zamanlar insanların gördüklerine inandığını, ancak şimdi gördüklerinin kanıtını aradığını belirtiyor. Bu durumu, "Artık gördüğümüze değil, kanıtlayabildiğimize inanıyoruz. Bu, iletişim tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir kırılmadır" şeklinde özetliyor. Yapay zeka çağında insanın tehlikeli bir eşikte durduğunu belirten Yakın, gelecekte bizi meşgul edecek sorunun ‘Fotoğraf gerçek mi?’ değil, ‘Gerçeği kim daha inandırıcı anlatıyor?’ olacağını ifade ediyor.

Yapay zeka çağında gerçeği ayırt etme becerisi, bireyler ve kurumlar için hayati önem taşıyor. Dijital şüphecilik bilinciyle hareket ederek, manipülasyonun önüne geçebilir ve gerçeği koruyabiliriz. Unutmayalım ki, güvenilir bilgiye ulaşmak ve doğru kararlar vermek için gerçeği kanıtlamak artık bir zorunluluk.