Abdülhamid Han'ın Sır Gibi Disiplini! Sabah Namazı ve Ötesi...
Gündem

Abdülhamid Han'ın Sır Gibi Disiplini! Sabah Namazı ve Ötesi...


06 December 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 06 December 2025

Sultan II. Abdülhamid Han, sadece devlet yönetimindeki yeteneğiyle değil, aynı zamanda örnek alınacak disipliniyle de tarihe adını yazdırmış bir hükümdardır. Sabah namazı ile güne başlayan, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle ruhunu dinlendiren Abdülhamid Han, günün her anını milletine hizmet etmeye adamıştır. Peki, bu büyük padişahın günlük yaşantısı nasıldı? İşte, Sultan Abdülhamid Han'ın disiplin dolu hayatının detayları...

Güne Başlangıcı: Namaz ve Kur'an

Sultan Abdülhamid Han, güne her zaman erken saatlerde başlardı. Sabah namazını kıldıktan sonra Kur'an-ı Kerim okuyarak ruhunu dinlendirir, ardından günlük zikirlerini tamamlardı. Bu manevi hazırlığın ardından devlet işlerine yoğunlaşırdı.

  • Sabah namazı ile güne başlama
  • Kur'an-ı Kerim tilaveti
  • Günlük zikirlerin tamamlanması

Kahvaltısını yaptıktan sonra, bir önceki gün gelen veya gece cevaplanması gereken önemli evrakları bizzat okur, gerekli notları alır ve ilgili kişilere emirler verirdi. Bu titiz çalışma prensibi, onun devlet işlerindeki başarısının temelini oluşturuyordu.

Avrupa Gazetelerine Yakın Takip

Sultan Abdülhamid Han, dünya siyasetini yakından takip ederdi. Her sabah Avrupa'dan gelen gazeteleri dikkatle okur, önemli gördüğü haber ve makaleleri tercüme ettirirdi. Aynı zamanda yerli basını da takip ederek, ülkedeki fikir hareketlerini yakından izlerdi. Bu sayede, Osmanlı İmparatorluğu'nu çevreleyen tehlikelerin farkında olur ve gerekli önlemleri alabilirdi.

Devlet işleriyle dolu bir gün Harem bahçesi kapısının açılmasıyla birlikte, padişahın hizmetinde bulunan görevliler gelip gitmeye başlardı. Sultan, günün neredeyse her anını devlet işleri, raporlar, yazışmalar ve görüşmelerle geçirirdi. Bir harp, diplomatik mesele ya da memleket sıkıntısı ortaya çıktığında geceleri uykusuz geçirir, işi takip edenleri de uyutmazdı. İstirahat zamanı yalnızca yemek araları, kısa bir kaylule (öğle uykusu) ve namaz vakitleriyle sınırlıydı.

Hayâ, Temizlik ve Sadelik Timsali

Sultan Abdülhamid Han, son derece mütevazı ve sade bir yaşam sürerdi. İsraftan kaçınır, temizliğe büyük önem verirdi. Hizmetkârlarının anlattığına göre, kimsenin yanında çoraplarını bile çıkarmaz, ayaklarının görünmesine müsaade etmezdi. Yemeklerini erken yer, sade ve sağlıklı gıdalar tercih ederdi. Bu özellikleri, onun örnek bir şahsiyet olarak anılmasını sağlamıştır.

Cömertlik ve ihsan sahibi bir hükümdar olan Sultan Abdülhamid Han, yalnızca bir devlet adamı değil, aynı zamanda ihsan ve cömertlikte eşsiz bir örnekti. Ecnebi devlet adamlarına verdiği hediyelerle pek çok diplomatik krizi çözer, düşmanlıkları dostluğa çevirebilirdi. Aleyhinde bulunanlara bile rütbe, nişan veya para ihsan ederek kalplerini kazanır, isyanı yatıştırırdı. Fakirleri sevindirir, hastalara doktor gönderir, medreselere ve mekteplere nakdî yardımlar yapardı.

Kitaplardan kopmayan bir padişah Sultan Abdülhamid Han, okumayı hiç bırakmadı. Tarih, siyaset, fen ve din konularında zengin bir kütüphaneye sahipti. Boş zamanlarında kitap okur, notlar alır ve özellikle İslam dünyasındaki gelişmeleri yakından takip ederdi.

Sessiz Bir Mücahit

Sultan II. Abdülhamid Han, hayatı boyunca ümmetin birliğini korumak, İslam topraklarını emperyalist güçlerden muhafaza etmek için sessiz ama derin bir mücadele yürüttü. Onun şahsında; iman, çalışkanlık, hayâ ve feraset bir arada bulunuyordu. Sultan Abdülhamid Han'ın bu örnek hayatı, günümüzde de bizlere ilham vermeye devam ediyor.