Sağlık sektöründe yeni bir dönem başlıyor. Sağlık Bakanlığı, özel sağlık kuruluşlarının açılışına ilişkin önemli bir düzenlemeyi hayata geçirdi. Artık hastane ve benzeri sağlık tesisleri açmak isteyenler için lisans almak zorunlu olacak ve bu lisanslar ihale yöntemiyle verilecek. Bu yeni uygulama, sektörde büyük yankı uyandırdı.

Sağlıkta Lisans Dönemi: Amaç Ne?

Resmi Gazete'de yayımlanan Sağlık Hizmetleri Lisans Yönetmeliği ile sağlık kuruluşlarının açılış süreçleri yeniden düzenleniyor. Yönetmeliğin temel amacı, Sağlık Bakanlığı'nın planlamaları doğrultusunda, sağlık alanında hizmet verecek kuruluşların sayısını kontrol altında tutmak ve sektörü daha düzenli bir yapıya kavuşturmak. Yönetmelikte, düzenlemenin amacı, “Sağlık Bakanlığının planlamaları çerçevesinde, gerçek kişilere veya özel hukuk tüzel kişilerine sağlık alanında belirli bir hizmeti verebilme veya hastane ve benzeri özel sağlık kuruluşları açabilme yetkisi veren lisanslara ilişkin usul ve esasları belirlemektir.” şeklinde belirtiliyor.

Bu düzenleme ile devlet, belirli sayıda sağlık hizmeti lisansı oluşturacak ve bu lisanslar devredilemeyecek. Lisanslar açık artırma usulüyle verilecek, bu da onları özel bir mülkiyet veya hak gibi başkasına aktarılamaz hale getirecek. Yani, bir hastane satılsa bile, lisansı devretmek mümkün olmayacak. Yeni bir hastane kurmak isteyen girişimciler, ihaleye girerek lisans almak zorunda kalacaklar.

Lisans Başvurusu ve Şartları Neler?

Yönetmeliğe göre, Sağlık Bakanlığı her yıl sağlık tesisleri için bir planlama ilan metni yayınlayacak ve kaç adet lisansın verileceğini duyuracak. Lisansın geçerlilik süresi de bu metinde belirtilecek. Ancak, lisans almak tek başına özel sağlık kuruluşu açma ve işletme hakkı vermiyor. Lisans sahipleri, ilgili mevzuat kapsamında ayrıca ruhsat veya faaliyet izni almak zorundalar. Yani, lisans sadece bir ön koşul niteliğinde.

Lisans başvurusu için bazı önemli şartlar da aranıyor. Özellikle, başvuru sahiplerinin sağlık alanında suç kaydının bulunmaması gerekiyor. Yönetmelikte bu durum şöyle ifade ediliyor: "Yeni sağlık kuruluşu lisans ilanına başvurabilmek için gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişiliğinde pay sahibi olanların; 11 Nisan 1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'tlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 28 inci maddesinde sayılan suçlardan hüküm giymemiş olması, kamu görevinden ihraç edilmiş gerçek kişiler olmaması ve ortaklık yapısında bu kişilerin bulunmaması zorunludur. İflas eden, tasfiye halinde olan, işleri mahkeme tarafından yürütülen, konkordato ilan eden, işlerini askıya alan veya benzer bir durumda olanlar ile iflası ilan edilen, zorunlu tasfiye kararı verilen, alacaklılara karşı borçlarından dolayı mahkeme idaresi altında bulunanlar artırmaya katılamaz."

Sektörde Neler Değişecek?

Bu yeni düzenleme, özellikle özel sağlık sektöründe önemli değişikliklere yol açması bekleniyor. Lisansların ihale ile verilmesi, sektöre giriş maliyetlerini artırabilir ve rekabeti etkileyebilir. Ayrıca, lisansların devredilememesi, mevcut sağlık kuruluşlarının el değiştirmesi süreçlerini de zorlaştırabilir.

Yeni yönetmelik ile birlikte, sağlık kuruluşlarının daha planlı ve kontrollü bir şekilde açılması hedefleniyor. Bu durum, sağlık hizmetlerinin kalitesinin artmasına ve sektördeki dengesizliklerin giderilmesine katkı sağlayabilir. Ancak, lisanslama sürecinin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi, sektördeki tüm oyuncular için büyük önem taşıyor.

Sağlık Bakanlığı'nın bu yeni düzenlemesi, sağlık sektöründe uzun süredir beklenen bir adımdı. Lisanslama sürecinin nasıl işleyeceği ve sektör üzerindeki etkileri, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek. Bu düzenleme ile birlikte, sağlık hizmetlerine erişimde ve kalitede önemli iyileşmeler yaşanması umut ediliyor.