
Erdoğan'ın Anayasa Çağrısına CHP'den Bomba Yanıt! Şok Sözler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "yeni anayasa" çağrısı, siyaset arenasında büyük yankı uyandırdı. Bu çağrıya ilk ve sert yanıt ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan'dan geldi. Bakan, "Anayasayı tanımayan adamla anayasa yapılmaz!" diyerek dikkatleri üzerine çekti.
CHP'den Anayasa Çağrısına Net Cevap
Murat Bakan, katıldığı bir televizyon programında, Erdoğan'ın çağrısına ilişkin net ve sert ifadeler kullandı. Bakan, mevcut iktidarın Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarını tanımamasını ve Can Atalay'ın durumunu hatırlatarak, bu şartlarda bir anayasa değişikliğine gidilmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Bakan, "Mevzu ilk dört madde değil. Biz bu iktidarla bir anayasa değişikliğine girmeyeceğimizi söylüyoruz," dedi.
Bakan, sözlerine şöyle devam etti:
"Anayasayı tanımayan, AYM kaldırılsın diyen kararlarını tanımayan, AYM kararına rağmen Can Atalay'ı cezaevinde tutan bir iktidardan bahsediyoruz. Siz hem anayasal sistemi zorlayacaksınız hem de sonra bizimle beraber anayasa yapalım. Anayasa yapmanın bu iktidarla bir anlamı yok."
Bakan ayrıca, mevcut Meclis aritmetiğinin ve seçmen kompozisyonunun bu tür bir çalışmaya uygun olmadığını belirterek, bu şartlarda bir anayasa çalışması yapmalarının mümkün olmadığını dile getirdi.
AYM Kararları ve Hukukun Üstünlüğü Vurgusu
Murat Bakan'ın açıklamalarında AYM kararlarına uyulmaması ve hukukun üstünlüğü ilkesinin ihlal edilmesi konuları öne çıktı. Bakan, Can Atalay'ın durumunu örnek göstererek, iktidarın anayasal sistemi zorladığını ve bu durumun yeni bir anayasa yapma sürecini anlamsız kıldığını savundu. Bu durum, Türkiye'deki hukuk devleti tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Siyasi İklim ve Anayasa Değişikliği İhtimali
Erdoğan'ın anayasa çağrısı ve CHP'nin bu çağrıya verdiği sert yanıt, Türkiye'deki siyasi iklimin ne kadar gergin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Anayasa değişikliği gibi önemli bir konuda uzlaşma sağlanıp sağlanamayacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Mevcut siyasi koşullar altında, farklı siyasi partilerin bir araya gelerek ortak bir zeminde buluşması oldukça zor görünmekte. Bu durum, Türkiye'nin geleceği açısından önemli bir belirsizlik yaratıyor.