Araştırmacı Yazar İsmail Nacar, Bülent Arınç'ın Ekrem İmamoğlu'nun sahte diploma iddialarına yönelik savunmasını sert bir şekilde eleştirdi. Nacar, Arınç'ın bu tutumunun toplumsal bir fitneye zemin hazırlayabileceğini belirterek, bu durumu İslam tarihindeki Harici fitnesiyle karşılaştırdı. Peki, bu benzetmenin ardında yatan sebepler neler ve Arınç'ın savunması gerçekten de bir ayrışma tehlikesi mi taşıyor?

Arınç'ın Savunması ve Tepkiler

Bülent Arınç'ın Ekrem İmamoğlu'na yönelik sahte diploma iddialarına karşı sergilediği savunma, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Arınç'ın, İmamoğlu'nun eğitim hayatına dair şüpheleri gidermeye yönelik açıklamaları, bazı kesimler tarafından desteklenirken, bazıları tarafından ise eleştirildi. İsmail Nacar, eleştiri yapanlardan biri olarak Arınç'ın bu savunmasının, toplumsal ayrışmayı derinleştirebileceği uyarısında bulundu.

Nacar, Arınç'ın açıklamalarını İslam tarihindeki Harici fitnesiyle ilişkilendirerek, bu durumun ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. Haricilik, İslam tarihinde ortaya çıkan ve temelinde siyasi otoriteye karşı gelmeyi barındıran bir akım olarak bilinir. Nacar'ın bu benzetmesi, Arınç'ın savunmasının mevcut siyasi atmosferde nasıl algılandığına dair önemli bir ipucu veriyor.

Harici Fitnesi Benzetmesinin Anlamı

İsmail Nacar'ın, Arınç'ın savunmasını Harici fitnesiyle ilişkilendirmesi, bu durumun toplumsal düzeni bozma potansiyeline vurgu yapıyor. Hariciler, İslam tarihinde kendi düşüncelerini mutlak doğru kabul ederek, diğer Müslümanları tekfir etmiş ve büyük çatışmalara neden olmuşlardır. Nacar'ın bu benzetmesi, Arınç'ın savunmasının da benzer bir şekilde, farklı düşüncelere sahip insanları karşı karşıya getirebileceği ve toplumsal huzuru bozabileceği endişesini taşıyor.

Bu noktada, Hariciliğin temel özelliklerini anlamak önemlidir. Hariciler, genellikle şu özelliklerle tanımlanır:

• Kendi düşüncelerini mutlak doğru kabul etme
• Diğer Müslümanları tekfir etme
• Siyasi otoriteye karşı gelme
• Şiddeti meşru görme

Nacar'ın benzetmesi, Arınç'ın savunmasının bu özelliklerden bazılarını taşıdığı veya taşıma potansiyeli olduğu yönünde bir ima içeriyor. Bu durum, Arınç'ın açıklamalarının ne kadar dikkatli değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.

Toplumsal Etkileri ve Sonuç

Bülent Arınç'ın Ekrem İmamoğlu'nu savunması ve İsmail Nacar'ın bu savunmaya getirdiği eleştiri, Türkiye'deki siyasi ve toplumsal kutuplaşmanın ne kadar derin olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Nacar'ın Harici fitnesi benzetmesi, Arınç'ın açıklamalarının sadece siyasi bir tartışma değil, aynı zamanda toplumsal bir ayrışma riski taşıdığına işaret ediyor. Bu durum, siyasetçilerin ve kamuoyunun bu tür konularda daha dikkatli ve yapıcı bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini vurguluyor. Unutulmamalıdır ki, toplumsal huzur ve birlik, her türlü siyasi çıkarın üzerinde tutulması gereken bir değerdir.