Kocaeli'nin İzmit ilçesinde, lise öğrencisi Kıvanç Uman'ın darbedildikten sonra hayatını kaybetmesiyle ilgili davada nihai karar açıklandı. Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülen davada, sanıkların cezaları belli oldu. Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen karar duruşmasında, sanıklar H.M.K. ve Y.A., "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan 12'şer yıl hapis cezasına çarptırıldı. Diğer sanıklar A.B.K. ve Y.S.K. ise "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçuna yardım" suçundan 3 yıl 4'er ay hapis cezası aldı.

Olayın Arka Planı

15 Mayıs 2023 tarihinde İzmit'te meydana gelen olayda, lise öğrencisi Kıvanç Uman, Y.K, Y.A. ve H.M.K. arasında çıkan kavga sonucu ağır yaralanmıştı. Hastanede tedavi altına alınan Uman, ne yazık ki 4 gün sonra hayatını kaybetmişti. Bu acı olay, kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve akran zorbalığına karşı farkındalık oluşturulması çağrılarına neden olmuştu. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında Y.K, Y.A. ve H.M.K. tutuklanmış, A.B.K. ve Y.S.K. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Mahkeme Süreci ve Kararlar

Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk yargılamada H.M.K. ve Y.A.'yı 12'şer yıl hapis cezasına çarptırmış, ancak yaşlarının küçük olması nedeniyle cezalarını 8'er yıla indirmişti. Sanık Y.K.'ya ise 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş, yaşı küçük olduğu için cezası 3 yıl 9 aya düşürülmüştü. A.B.K. ve Y.S.K. ise beraat etmişti. Ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Y.K. hakkındaki kararı onarken, H.M.K, Y.A, A.B.K. ve Y.S.K. hakkındaki hükümleri bozmuştu. Yeniden görülen davada ise yukarıda belirtilen cezalar verildi.

Akran Zorbalığına Karşı Toplumsal Bilinç

Bu dava, akran zorbalığının ne denli ciddi sonuçlara yol açabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, akran zorbalığının sadece fiziksel şiddetle sınırlı olmadığını, psikolojik ve sosyal boyutlarının da bulunduğunu vurguluyor.

• Akran zorbalığına maruz kalan çocukların özgüvenleri zedeleniyor.
• Depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikolojik sorunlar yaşayabiliyorlar.
• Okul başarısızlığı ve sosyal ilişkilerde sorunlar görülebiliyor.

Bu nedenle, ailelerin, okulların ve toplumun akran zorbalığına karşı bilinçli olması ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, akran zorbalığına sessiz kalmak, bu tür olayların devam etmesine zemin hazırlamak anlamına geliyor.

Kıvanç Uman davasında verilen karar, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Kimi vatandaşlar cezaların yetersiz olduğunu savunurken, kimileri ise adaletin yerini bulduğunu düşünüyor. Ancak herkesin hemfikir olduğu bir nokta var: Akran zorbalığına karşı mücadele kararlılıkla sürdürülmeli ve bu tür acı olayların bir daha yaşanmaması için gerekli tüm önlemler alınmalıdır.