TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in vefatı Türkiye'yi yasa boğdu. 18 gündür tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Önder'in ardından, İmralı Cezaevi'nde bulunan Abdullah Öcalan'dan duygusal bir mesaj geldi. DEM Parti, Öcalan'ın mesajını kamuoyuyla paylaştı.

Öcalan'dan Duygusal Veda

Abdullah Öcalan, mesajında Sırrı Süreyya Önder'in vefatının kendisini derinden üzdüğünü belirterek, "Sevgili Sırrı Süreyya Önder’in vefatıyla kalbimize derin bir hüzün çöktü. Çok değerli bir insan, halkların gerçek bir evladıydı." ifadelerini kullandı. Öcalan, Önder'in Anadolu ve Türkmen geleneğinin büyük bir evladı olduğunu ve coğrafyanın tüm toplulukları için büyük bir yoldaş olduğunu vurguladı.

"Barış Umudu Yarım Bırakılamaz"

Öcalan, mesajında Sırrı Süreyya Önder'in barışa olan inancına da dikkat çekerek, "Barış içinde bir arada yaşamak adına unutulmaz bir çalışkanlığı ve emekçiliği vardı. Yaşanan tüm olumsuzlukları olumluya çevirmek gibi ustaca bir hünere sahipti." dedi. Önder'in barışın ve barış sürecinin önemini çok iyi bildiğini ve bunun büyük bir özlemi olduğunu belirten Öcalan, "Bu umut asla yarım bırakılamaz. Hepimiz için mühim olan, bu ruhu barışa taşımak ve Sırrı Süreyya Önder’in adıyla taçlandırmaktır." şeklinde konuştu.

Önder'in Mirası

Sırrı Süreyya Önder, Türkiye siyasetinde önemli bir figürdü. Özellikle barış sürecindeki çalışmalarıyla tanınan Önder, Kürt sorununun çözümü için önemli adımlar atmıştı. Sanatçı kimliğiyle de bilinen Önder, yönetmenlik ve senaristlik de yapmıştı. Ölümü, siyaset dünyasında ve sevenleri arasında büyük bir üzüntü yarattı. Önder'in mirası, barış ve demokrasi mücadelesinde yaşamaya devam edecek.

• Halkların Kardeşliği
• Barış ve Demokrasi
• Kürt Sorununun Çözümü

Sırrı Süreyya Önder'in vefatı, Türkiye siyaseti ve Kürt sorunu açısından önemli bir kayıp olarak değerlendiriliyor. Önder'in barışa olan inancı ve çabaları, gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam edecek. Abdullah Öcalan'ın mesajında da vurguladığı gibi, Önder'in başlattığı barış umudu yarım bırakılmamalı ve onun adıyla taçlandırılmalıdır. Türkiye'nin bu zorlu süreçte birlik ve beraberlik içinde olması, Önder'in mirasını yaşatmanın en önemli yolu olacaktır.