Marmara'yı Avrupa mı Kirletiyor? Müsilajın Şok Edici Nedeni!
Gündem

Marmara'yı Avrupa mı Kirletiyor? Müsilajın Şok Edici Nedeni!


20 May 20255 dk okuma33 görüntülenmeSon güncelleme: 06 August 2025

Marmara Denizi'ni tehdit eden müsilaj sorununun ardındaki nedenler araştırılırken, şok edici bir gerçek ortaya çıktı. İddialara göre, Avrupa'nın 13 ülkesinin atıklarının taşındığı Tuna Nehri, Karadeniz üzerinden Marmara Denizi'ne kirlilik taşıyor. Uzmanlar, Marmara Denizi'ne ulaşan azot ve fosforun yarısından fazlasının Karadeniz kaynaklı olduğunu belirtiyor. Bu durum, denizin kalitesini düşürerek müsilaj oluşumuna zemin hazırlıyor.

Tuna Nehri'nin Kirli Mirası

Avrupa'nın kalbinden doğan ve Karadeniz'e dökülen Tuna Nehri, Almanya, Avusturya, Macaristan, Bulgaristan, Romanya ve Sırbistan gibi 13 ülkenin atıklarını taşıyor. Bu atıkların büyük bir kısmı arıtılmadan Karadeniz'e bırakılıyor ve buradan da akıntılarla Marmara Denizi'ne ulaşıyor. Bu durum, Türkiye'yi Avrupa'nın çevre kirliliğinin mağdurlarından biri haline getiriyor.

  • Tuna Nehri, 13 ülkenin atıklarını taşıyor.
  • Atıklar arıtılmadan Karadeniz'e bırakılıyor.
  • Karadeniz'den Marmara'ya kirlilik taşınıyor.

Türkiye'nin Atması Gereken Adımlar

İTÜ emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cumali Kınacı, bu kirliliğin önüne geçilmesi için Türkiye'nin Avrupa Birliği nezdinde acil girişimlerde bulunması gerektiğini vurguluyor. Kınacı'ya göre Türkiye, 1994 yılında imzalanan ve 1998'de yürürlüğe giren Tuna Nehri'nin Sürdürülebilir Kullanımı ve Korunması için İşbirliği Sözleşmesi kapsamında aktif rol üstlenmeli. Ayrıca, Türkiye'nin Tuna Nehri'nin Korunması için kurulan Uluslararası Komisyon'da yer alması gerektiği belirtiliyor. Kınacı, "Marmara Denizi'ni ve milyonlarca vatandaşın yaşam alanını tehdit eden bu kirli akışa karşı Türkiye kararlı ve etkin bir diplomatik duruş sergilemeli" diyor.

Müsilaj Krizi: Bölgesel Bir Sorun

2021 yılında Marmara Denizi'ni etkisi altına alan müsilaj krizi, sadece Türkiye'nin değil, Karadeniz'e kıyısı olan tüm ülkelerin sorumluluğunda olan bölgesel bir çevre sorunu olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin üzerine düşen adımları atmasının yanı sıra, AB ülkelerinin de sorumluluklarını yerine getirmesi için siyasi ve diplomatik baskı mekanizmalarını harekete geçirmesi gerektiği vurgulanıyor.

Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorunu, sadece Türkiye'nin değil, tüm Avrupa'nın ortak sorumluluğunda olan bir çevre felaketidir. Türkiye'nin bu konuda aktif rol üstlenmesi, uluslararası işbirliğini teşvik etmesi ve AB ülkeleri üzerinde baskı kurması, Marmara Denizi'nin geleceği için hayati önem taşımaktadır. Aksi takdirde, bu eşsiz deniz ekosistemi geri dönülmez bir şekilde zarar görebilir.