COP30 Belém'de Başladı! İklim İçin Tarihi Fırsat mı?
Gündem

COP30 Belém'de Başladı! İklim İçin Tarihi Fırsat mı?


11 November 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 11 November 2025

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 30. Taraflar Konferansı (COP30),iklim kriziyle mücadelede kritik bir dönüm noktası olarak dün Brezilya'nın Belém kentinde başladı. Dünyanın dört bir yanından gelen liderler ve müzakereciler, iki hafta boyunca iklim taahhütlerini somut eylemlere dönüştürme ve küresel iş birliğini güçlendirme yollarını arayacaklar. Greenpeace, COP30'un orman tahribatını durdurmak ve 1,5°C hedefindeki açığı kapatmak için tarihi bir planla sonuçlanması gerektiğine dikkat çekiyor.

COP30'da Öne Çıkan Talepler

Greenpeace, Belém'deki COP30'da şu önemli talepleri dile getirdi:

  • 1,5 °C hedefi ile mevcut eylemler arasındaki farkı kapatacak ve emisyon azaltımını hızlandıracak Küresel Müdahale Planı. Bu plan, fosil yakıtlardan uzaklaşma konusunda kararlı adımlar içermeli.
  • 2030 yılına kadar ormansızlaşmayı sona erdirecek yeni ve özel bir 5 yıllık Orman Eylem Planı.
  • Gelişmiş ülkelerden gelen kamu finansmanını artıracak ve gelişmekte olan ülkeler için artırılmış kamu finansmanını sağlayacak NCQG (COP20 finansman kararları)'nin uygulanmasını teşvik etmek için yeni bir daimi UNFCCC gündem maddesi oluşturulması. Kirletenlerin ödemesi prensibiyle vergilendirme yapılması da önemli bir konu.

Türkiye'nin COP31 Adaylığı ve Beklentiler

Greenpeace Türkiye İklim ve Enerji Kampanyaları Sorumlusu Emel Türker Alpay, COP30'da açıklanacak olan ve Türkiye'nin de aday olduğu COP31 ev sahipliği konusuna değindi. Alpay, "Bu yıl Türkiye açısından COP30'un bir önemi de 2026’da gerçekleşecek COP31’in hangi ülkede olacağına karar verilecek olması. COP31 ev sahipliği için Türkiye ve Avustralya aday ülkeler. Bu nedenle bu müzakerelerde Türkiye için sorumluluk da artıyor. Çünkü Türkiye’nin COP31 adaylığını güçlendirebilmesi için azaltım hedefleri, fosil yakıtlardan çıkış, adil dönüşüm gibi alanlarda güçlü hedefler açıklaması ve müzakerelerde güçlü bir tavır sergilemesi lazım" dedi.

İklim Finansmanı ve Kirletenlerin Sorumluluğu

Greenpeace İklim Politikası Uzmanı Tracy Carty ise şunları söyledi: "Bu çalkantılı jeopolitik ortamda, COP30 küresel birliği ve çok taraflı iklim eylemine olan bağlılığın hala güçlü olduğunu göstermelidir. Ancak 2035 emisyon hedefleri tehlikeli bir şekilde sapmış durumda ve 1,5°C’nin aşılacağına dair uyarılar artıyor. Hükümetlerin yüzleşmesi ve emisyon açığını kapatmak için harekete geçmesi gereken gerçeklik budur. Bu, 1,5 °C hedefini korumak için fosil yakıtlar konusunda kararlı adımlar atmayı da içeriyor."

Carty ayrıca, iklim finansmanı konusunda somut adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, "Geçen yılın oldukça kötü NCQG çıktılarının ardından, COP30 gelişmekte olan ülkelerdeki azaltım, uyum, kayıp ve hasar için iklim finansmanı konusunda ilerleme kaydetmelidir. Son on yılda yaklaşık 800 milyar ABD doları kâr elde eden beş petrol ve gaz devi varken, hükümetler kirlilik yaratanların, acilen ihtiyaç duyulan eylemin finansmanına katkıda bulunmak için ödeme yapmasını sağlamalıdır. COP30, iklim finansmanı konusunda gerçek ve somut ilerleme kaydetmeli ve kirletenlerin ödemesi için net bir sinyal göndermelidir" ifadelerini kullandı.

COP30, küresel iklim hedeflerine ulaşmak için kritik bir fırsat sunuyor. Liderlerin alacağı kararlar, gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakıp bırakmayacağımızı belirleyecek. Özellikle fosil yakıtlardan uzaklaşma, ormanların korunması ve iklim finansmanı gibi konularda atılacak adımlar, iklim krizinin etkilerini azaltmada hayati rol oynayacak. Belém'deki zirvenin, bu zorluğun üstesinden gelmek için gereken küresel iş birliğini ve kararlılığı ortaya koyması bekleniyor.