CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) AKP döneminde paralel bir belediye yapılanması tespit ettiklerini açıkladı. Yavuzyılmaz, vakıflar üzerinden ikinci bir paralel yapı oluşturulduğunu ve İBB'ye ait kamu kaynaklarının bu yapılara aktarıldığını iddia etti. Bu açıklamalar, siyaset gündemine bomba gibi düştü ve İBB'deki geçmiş dönem faaliyetlerine dair önemli soru işaretleri yarattı.

İddiaların Odağında: 'Yeni Başkanlık' Yapılanması

Yavuzyılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Kamuoyunun dikkatine sunuyorum. Yaptığımız araştırmalar neticesinde; AKP dönemi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde ‘Yeni Başkanlık’ isimli paralel bir belediye yapılanması tespit ettik. Ayrıca, Vakıfların İktisadi İşletmeleri üzerinden ikinci bir paralel yapının daha oluşturulduğunu, bu yollarla, İBB’ye ait kamu kaynaklarının bu yapılara aktarıldığını belgeledik. Vakıf yöneticileri, AKP ve İBB yetkilileri arasındaki ilişkiyi ortaya çıkardık. İBB’nin bu mekanizmalar tarafından nasıl soyulduğunu yarından itibaren belgeleriyle paylaşacağız" ifadelerini kullandı.

Vakıflar Üzerinden Kamu Kaynakları Mı Aktarıldı?

Yavuzyılmaz'ın açıklamaları, vakıfların İBB kaynaklarının aktarılmasında bir araç olarak kullanıldığı yönündeki şüpheleri güçlendiriyor. Bu durum, vakıfların kamu hizmeti yerine farklı amaçlara hizmet edip etmediği sorusunu akıllara getiriyor. İddiaların detayları ve belgelerin açıklanmasıyla birlikte, konunun daha da netleşmesi bekleniyor. Bu iddialar, İBB'nin mali yapısı ve şeffaflığı konusunda ciddi endişeler yaratmaktadır.

Belgelerle Neler Ortaya Çıkacak?

Deniz Yavuzyılmaz, İBB'nin nasıl soyulduğuna dair belgeleri kamuoyuyla paylaşacağını duyurdu. Bu belgelerin, iddiaların doğruluğunu kanıtlaması ve olası yolsuzlukları ortaya çıkarması bekleniyor. Kamuoyunun merakla beklediği bu belgeler, İBB'deki geçmiş dönem uygulamalarına ışık tutacak ve sorumluların hesap vermesini sağlayacak mı, zaman gösterecek.

Yavuzyılmaz'ın açıklamaları, İBB'deki geçmiş dönem faaliyetlerinin mercek altına alınması gerektiğini gösteriyor. Paralel yapılanma ve kamu kaynaklarının usulsüz kullanımı iddiaları, derinlemesine bir soruşturma gerektiriyor. Bu soruşturmanın sonucunda, İBB'nin mali yapısının daha şeffaf hale getirilmesi ve benzer olayların yaşanmasının önüne geçilmesi hedeflenmelidir. Bu gelişmelerin İBB ve Türk siyaseti üzerindeki etkileri önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde görülecektir.