Bangladeş eski Başbakanı Şeyh Hasina Vecid, Uluslararası Suçlar Mahkemesi'nde (ICT) "insanlığa karşı suç" işlemekle suçlanıyor. Başsavcı Muhammed Tajul İslam, Dakka'da yapılan duruşmada iddianameyi sundu. İddianamede, yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği protestolara yönelik sert müdahaleler nedeniyle Hasina, eski İçişleri Bakanı Asaduzzaman Khan Kamal ve Bangladeş Polisi Genel Müfettişi Chowdhury Abdullah Al-Mamun'un da suçlu olduğu belirtildi. Mahkeme, suçlamaları kabul ederek sanıklar hakkında yakalama kararı çıkardı.

Olayın Arka Planı

Bangladeş'te 2024 Ağustos'unda hükümet karşıtı protestolar patlak vermişti. Gösteriler sırasında "işkence gibi insanlığa karşı suçlar" işlendiği iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. Protestoların fitilini ateşleyen olay ise, 1971 Bağımsızlık Savaşı'nda görev alanların çocuklarına kamuda kontenjan ayrılması kararıydı. Bu karar, öğrencilerin tepkisini çekmiş ve kitlesel protestolara dönüşmüştü. Yüksek Mahkeme'nin kontenjan kotası oranlarını düşürmesiyle protestolar kısmen sona erse de, gösterilerde yaşamını yitirenler için "adalet" çağrıları devam etti.

Protestolar sırasında yüzlerce kişi hayatını kaybederken, binlerce kişi gözaltına alındı. Şiddet olaylarının artması üzerine Başbakan Şeyh Hasina, ülkeyi terk ederek Hindistan'a gitmiş, göstericiler ise Başbakan'ın resmi konutunu basmıştı. Bu gelişmelerin ardından Nobel ödüllü Muhammed Yunus, geçici hükümet başkanı olarak göreve başlamıştı.

Suçlamalar ve İddialar

Eski Başbakan Hasina ve diğer yetkililere yöneltilen suçlamalar oldukça ciddi. İddianamede, protestolara yönelik müdahalelerde orantısız güç kullanıldığı, işkence yapıldığı ve insanlık dışı muamelelerde bulunulduğu belirtiliyor. ICT Başsavcısı İslam, duruşmada sunduğu kanıtlarla bu iddiaları desteklemeye çalıştı. Sanıkların avukatları ise suçlamaları reddederek, müvekkillerinin protestoları bastırmak için gerekli önlemleri aldığını savundu.

• Şeyh Hasina Vecid: İnsanlığa karşı suç işlemek, protestoculara karşı orantısız güç kullanımına izin vermek.
• Asaduzzaman Khan Kamal: Göstericilere yönelik şiddetin planlanması ve uygulanmasında rol oynamak.
• Chowdhury Abdullah Al-Mamun: Polis güçlerinin protestoculara karşı aşırı güç kullanmasına göz yummak.

Yargılama Süreci ve Beklentiler

Mahkeme, yakalama kararı çıkararak yetkililerden sanıkları 16 Haziran'a kadar mahkemeye getirmelerini istedi. Yargılama sürecinin nasıl ilerleyeceği ve sanıkların suçlu bulunup bulunmayacağı merak konusu. Bu dava, Bangladeş siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olabilir. Eğer Hasina ve diğer yetkililer suçlu bulunursa, bu durum ülkenin iç ve dış politikasını önemli ölçüde etkileyebilir. Ayrıca, bu dava, insan hakları ihlalleri konusunda uluslararası toplumun dikkatini Bangladeş'e çekebilir.

Bangladeş'te yaşanan bu gelişmeler, ülkenin siyasi ve sosyal dinamiklerini derinden etkileyebilir. Yargılama sürecinin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, hem ülke içindeki istikrar hem de uluslararası toplumun güveni açısından büyük önem taşıyor. Bu davanın sonucu, Bangladeş'in geleceği üzerinde belirleyici bir rol oynayabilir.