Avrupa Birliği (AB) içerisinde Gazze'deki insanlık dramına yönelik tepkiler giderek artıyor. İsrail'in Gazze'de uyguladığı politikalar ve uluslararası hukuku ihlal ettiği iddiaları AB çalışanları arasında büyük bir huzursuzluğa yol açtı. "Barış için Avrupa Birliği Personeli" adlı bir grup, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen başta olmak üzere AB'nin önde gelen isimlerine bir mektup yazarak somut adımlar atılması çağrısında bulundu. Bu çağrıya destek verenlerin sayısı ise 2 bini aşmış durumda.

AB Personelinden İsrail'e Sert Eleştiri

AB personelinin oluşturduğu "Barış için Avrupa Birliği Personeli" grubu, AB yönetimini İsrail'e karşı yeterince sert bir tutum sergilememekle suçluyor. Grup, yazdıkları mektupta, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği eylemlerin uluslararası hukuku açıkça ihlal ettiğini ve savaş suçları kapsamına girebileceğini belirtiyor. Özellikle insani yardımların engellenmesi ve Filistinlilerin aç bırakılması gibi uygulamalar, AB çalışanları tarafından kabul edilemez olarak değerlendiriliyor.

Mektupta, AB yönetiminin bu duruma sessiz kalması ve somut adımlar atmaması eleştirilirken, Ursula von der Leyen, Antonio Costa ve Roberta Metsola gibi isimlere hitaben, "Gazze'de katliamlarını ve ihlallerini sürdüren İsrail'e karşı somut eyleme geçilmelidir" ifadelerine yer veriliyor. AB personelinin bu çıkışı, kurum içinde Gazze konusunda yaşanan derin ayrılıkları ve rahatsızlığı gözler önüne seriyor.

Uluslararası Hukuk ve İnsani Değerler Vurgusu

AB personelinin tepkisinin temelinde, uluslararası hukuk ve insani değerlere duyulan saygı yatıyor. İsrail'in Gazze'de uyguladığı politikaların, uluslararası hukukun temel prensiplerine aykırı olduğu ve insan haklarını ihlal ettiği düşünülüyor. Bu nedenle, AB yönetiminin bu duruma seyirci kalması ve etkili bir şekilde müdahale etmemesi, AB çalışanları arasında hayal kırıklığı yaratmış durumda.

AB personelinin mektubunda şu ifadelere yer veriliyor:

• İsrail'in Gazze'deki eylemleri uluslararası hukuku ihlal ediyor.
• İnsani yardımların engellenmesi kabul edilemez.
• Filistinlilerin aç bırakılması savaş suçu niteliği taşıyor.
• AB yönetimi somut adımlar atmalıdır.

Gazze Krizi AB İçin Bir Dönüm Noktası mı?

AB personelinin bu çıkışı, Gazze krizinin AB için bir dönüm noktası olabileceği şeklinde yorumlanıyor. AB içinde Gazze konusunda yaşanan fikir ayrılıkları ve tepkiler, kurumun dış politika stratejilerini ve uluslararası arenadaki itibarını etkileyebilir. Özellikle AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceği ve hangi adımları atacağı merakla bekleniyor.

Gazze'deki insanlık dramına sessiz kalmakla suçlanan AB yönetimi, bu eleştirilere nasıl yanıt verecek? İsrail'e karşı daha sert bir tutum sergileyecek mi? Yoksa mevcut politikalarını sürdürmeye devam mı edecek? Bu soruların yanıtları, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.