15 yaşındaki Callum'un hayatı, Ocak ayında okulda yaşadığı şiddetli baş ağrısıyla bir anda değişti. Migren benzeri bir ağrıyla başlayan süreç, kısa sürede bir kâbusa dönüştü. Annesi Sarah ve üvey babası Mark, oğullarının konuşmakta zorlandığını fark ettiklerinde derhal harekete geçtiler.
Acil Servis ve İlk Teşhis Yanılgısı
Callum, ailesi tarafından hemen Acil Servis'e götürüldü. Ancak yolculuk sırasında art arda üç kez nöbet geçirmesi durumu daha daCritical hale getirdi. Yapılan ilk tetkiklerde beyninde iltihap tespit edilmesi üzerine doktorlar, viral bir enfeksiyon şüphesiyle hareket ettiler. Bir hafta boyunca gözetim altında tutulan Callum, anti-nöbet ilaçlarıyla evine gönderildi. Ancak ailesinin içgüdüleri ve doktorların şüpheleri, onu Londra'daki başka bir hastaneye sevk edilmesine yol açtı.
Londra'da Umutsuz Bekleyiş
Londra'daki hastanede yapılan detaylı incelemeler sonucunda Callum'a nadir görülen bir beyin hastalığı teşhisi konuldu. Doktorlar, hastalığın ilerlemiş olması nedeniyle artık yapacak bir şey kalmadığını aileye bildirdi. Bu acı haber, Sarah ve Mark için yıkım oldu. Oğullarının hayatının baharında böyle bir hastalıkla mücadele etmesi, onları derinden sarstı.
Annesi Sarah, yaşadıkları şoku şu sözlerle ifade etti: "Callum'un gözlerindeki ışıltıyı kaybetmek, bir anne için en dayanılmaz şey. Umudumuzu kaybetmeden, ona destek olmaya devam edeceğiz."
Callum'un Mücadelesi ve Ailesinin Kararlılığı
Callum ve ailesi, bu zorlu süreçte birbirlerine kenetlenerek mücadele etmeye karar verdi. Callum, hastalığıyla başa çıkmak için elinden geleni yaparken, ailesi de ona moral vermeye ve destek olmaya devam ediyor. Sarah ve Mark, oğullarının hayatını mümkün olduğuncaNormal ve mutlu geçirmesi için ellerinden geleni yapıyorlar.
Bu süreçte aileye destek olmak isteyenler için bir yardım kampanyası başlatıldı. Kampanya, Callum'un tedavi masraflarının karşılanmasına ve ailesinin bu zorlu dönemde ihtiyaç duyduğu desteğin sağlanmasına yardımcı olmayı amaçlıyor.
Callum'un hikayesi, nadir hastalıkların ne kadarCritical sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu tür hastalıklarla mücadele eden bireylere ve ailelerine destek olmak, toplum olarak hepimizin sorumluluğunda.