[ad_1]
Van Gölü havzasındaki birtakım baraj, göl, gölet üzere su kaynaklarının su düzeyi son yıllarda tesirli olan kuraklık nedeniyle düşerken, kimileri ise büsbütün kurudu.
Dünyanın en büyük sodalı gölü olma özelliği taşıyan Van Gölü ise alan kaybetmeye devam ediyor. Kuş cinslerinin hayat alanları olan havzadaki sulak alanlar da kuraklıktan nasibini aldı.
YYÜ Fen Fakültesi Biyoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özdemir Adızel, üniversite olarak 1991’den beri Van Gölü havzasındaki kuşlarla ilgili çalışma yürüttüklerini söyledi.
Bugüne kadar yaptıkları çalışmalarda havzada 240 kuş çeşidi belirlendiğini söyleyen Prof. Dr. Adızel, “Bu kuş çeşitleri nizamlı olarak her yıl Van Gölü havzasına gelip konaklıyor. Fakat, bunun yanında sistemli gelmeyen ve şimdi bizim tespit edemediğimiz kuş çeşitleri de var.
Araştırmalar devam ederse 300’e yakın kuş cinsinin olduğunu tespit edeceğiz. Üniversite olarak, kısım olarak yaptığımız iş iki temele dayanıyor. Birincisi; Van Gölü havzasındaki kıymetli alanları ve bu alanlarda yaşayan kuş çeşitleri tespiti. Yani envanter çalışması yapmak, elimizde hangi bedeller var onları ortaya çıkarmak.
İkinci etapta ise devletin bu işle ilgili üniteleriyle ortaklaşa bu pahaları alanları, bunların yetki sonları içeresinde muhafaza altına almaya çalışmak. Bizim temel çalışmalarımız bunlar” dedi.
‘VAN ESKİSİ KADAR SOĞUK OLMUYOR’
Prof. Dr. Adızel, her yıl İran’ın Urmiye Gölü’nden nisan aylarında gelip Van Gölü havzasında bir mühlet konaklayan flamingoların, kasım ayı sonlarına gerçek daha sıcak olan Afrika ülkelerine göç ettiklerini, lakin bu yıl kış aylarının daha sıcak geçmesi nedeniyle flamingoların havzadaki sazlık alandan ayrılmadığını belirtti.
Prof. Dr. Adızel, “Flamingo ve başka kuş çeşitleri olağanda kış mevsiminde Van Gölü havzasını terk ediyordu. Bu yıl flamingolar gitmedi. Biz bunu da genel olarak global ısınmaya bağlıyoruz.
Yani, Van eskisi kadar artık çok soğuk olmuyor. Van Gölü havzası da kuraklıktan etkileniyor. Havzada bulunan sulak alanlardaki birtakım kuş cinslerinin göç olayını da etkilemiş oluyor” diye konuştu.
‘HAVZADAKİ SAZLIKLAR DA KURAKLIKTAN ETKİLENDİ’
Kuraklığın, bilhassa Van Gölü havzasındaki sazlıkları etkilediğini anlatan Prof. Dr. Adızel, şöyle devam etti:
“Van Gölü havzası kuraklıktan etkilendi. Fakat onun ötesinde bilhassa suyu sığ olan, yani çok derin olmayan Van Gölü havzasında ve bu bölgede bulunan göletlerin kısmen ya da büsbütün kurumasına neden oluyor.
Saray bölgesindeki Akgöl, bu yaz büsbütün kurudu. Onun dışında kıyı çizgisinin değişmesine neden oluyor. Kıyılar sulak alanlarla buluşma noktalarıdır. Su çekildiği vakit bu kıyı çizgisi de suyla birlikte suya gerçek yaklaşıyor.
Dolayısıyla sazlık ve bataklık alanlar susuz kalıyor ve vakitle kurumaya başlıyor. Bu da kıyı çizgisinde birtakım dengesizliklere neden oluyor. Bu da kıyıdaki su kuşlarını etkiliyor. Kuraklık sulak alanları olumsuz istikamette etkiyor.
Kuşların konakladığı bu bölgeler kuraklıktan nasibini alıyor. Maalesef yok ediliyor. Durum bu türlü olunca da yeni kıyı çizgisinde yeni noktaların açılması da vakit alıyor. Bütün dünya olarak global ısınmayı önleyecek önlemlerin alınması gerekiyor.
Bireysel olarak en azından suya ve etrafa ziyan verecek faktörleri daha az kullanmak, daha dikkatli kullanmak, daha akıllı tarım sulamasına geçmek, gölleri, ırmakları besleyen bilhassa tarım sulamasını minimuma indirmek gerekir.”
Alan,Kuraklık,Kıyı,Kuş Cinsleri,Çalışma,Kuş,Prof. Dr.,Van Gölü
Haber Kaynak : Sözcü
[ad_2]
