[ad_1]
Dizinin evvelki kısmında;
İş birliği yaptığı kızları Fecir’in yanına gönderen Harun, masanın üzerine bıraktırdığı kapalı kamera ile aradığı kanıta ulaştı. Görüntülendiğinden habersiz olan Fecir, Büşra’yı öldürdüğünü itiraf etti.
Harun’u ofisinde ziyaret eden Fecir, ona kendisiyle uğraşmaması için pare teklif etti. Lakin Harun’un eli Fecir’in varsayım edemediği kadar güçlüydü.
İtiraf imajlarını izleyen Fecir, neye uğradığını şaşırdı.
Hukuk ofisine giden Umut, Harun’un olmadığını öğrenince onu odasında bekledi. Umut, Fecir’in itiraf imgelerini görünce sevinçten havalara uçtu.
Aynı dakikalarda bir işinin olduğunu söyleyerek ofisten ayrılan Harun, Fecir’in babası ile yemekteydi…
Dizinin yeni kısmında;
Harun ile görüşmesi makûs geçen Fecir, amcaoğlundan şüphelendi ve ona saldırdı.
Amcaoğlu, “Olaylar beni aştı, seni baban korudu” diyerek kendini savundu.
Babasının kitap tanıtımına giden Fecir, büyük bir çaresizlikle yüzleşmeyi bekledi.
Büşra’yı öldürmek istemediğini söyleyen Fecir, babasının şiddetine maruz kaldı.
Bünyamin, Fecir’i kırbaçla dakikalarca dövdükten sonra oğlundan o gece yaşananları tek tek anlatmasını istedi.
O gece ‘Güzel bir ece olsun istedim, sen geceyi kana buladın’ diyen Fecir’in Büşra’yı öldürdüğü ortaya çıktı.
Sabah olduğunda Fecir’in olduğu pozisyona giden amcaoğlu Azad, ikiliyi yerde kanlar içinde yatarken buldu.
Fecir’in geceye dair hiçbir fikri yoktu.
Tek hedefi babasını kurtarmak olan Umut, konuttan çıktığında Alev ile karşılaştı. Her geçen gün Umut’a biraz daha yaklaşan Alev; işe meskenin duvarındaki yazıları silmekle başladı.
Boyayı bitirdikten sonra hapishaneye babasını ziyarete giden Umut, onunla uzun uzun konuştu.
Kazandığı davalarla ünlü olan Harun, zaferlerine bir yenisini daha ekledi.
Harun müvekkili ile kutlama yemeğine çıktı ve gittiği yerde Savcı Süreyya’yı gördü.
Hem heyecanını hem de Süreyya’ya karşı olan hislerini gizlemekte zahmet çeken Harun, kendini sürpriz bir teklifin ortasında buldu.
Çaresiz kaldığı her an Alev’in yardımıyla ayağa kalkan Umut, hislerini itiraf etti.
Rıza’yı kurtarmak için gerekli kanıtları bulan Harun, duruşmadan dakikalar evvel Kadir ile görüştü.
Kadir, Harun’dan davayı kaybetmesini istedi.
Kalem çoktan kırıldı Harun, bu davayı kaybedeceksin!
Harun’u ikna etmek için her yolu deneyen Kadir, en büyük kozunu sona sakladı:
Ya bu davayı kaybedeceksin ya beni…
Babasının yerine koyduğu Kadir’in kelamları ile köşeye sıkışan Harun kararını verdi.
Rıza’nın davasında şahit olarak dinlenen Umut, ellerinde Fecir’in Büşra’yı öldürdüğünü itiraf ettiği görüntünün olduğunu söyledi.
Harun ise çaresiz bir formda bu iddiayı yalanladı.
Günün sonunda mahkemeden Rıza’nın tutukluluk haline devam kararı çıkarken, duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
Kızının odasında Emirkıran Holding’e ilişkin bir not bulan Haydar, vakit kaybetmeden adliyeye koştu.
Haydar, elindeki evraklarla Savcı Süreyya’dan yardım istedi.
Süreyya, olayların dikkat cazip olduğunu ve mevzuyu araştıracağını söyledi.
Büşra’yı öldüren kişinin Fecir olduğunu bilen Umut, gerçekleri anlatmak için Haydar’ın konutuna gittiğinde acılı babayı ipte asılı halde buldu.
Büşra Korkmaz cinayetinin son duruşmasında, bütün oklar Rıza’yı gösterdi. Yalancı şahitlerin de arka arda verdiği sözler sonucu İstek Tanrıkulu ağırlaştırılmış müebbet ile cezalandırıldı.
Mahkeme salonundan çıkarılırken Umut babasına sıkı sıkı sarıldı.
Seni bırakmayacağım baba
Kaybedilen davanın akabinde Harun’dan birinci hesap soran Alev oldu:
Bu hayatta en çok sana güvendi… Söyle kaça sattın onu?
Umut ile babasını yarı yolda bırakmanın vicdan azabını çeken Harun, Kadir’e tutum koydu:
Bir daha hiç temizlenmeyecekmişiz üzere kirlettin bizi abi…
Alev’den sonra Harun’un ofisine giden Umut da avukatından hesap sordu:
Bu hayat benden annemi aldı, abimi aldı… Bir babam kalmıştı onu da sen aldın. Değdi mi aldığın paraya?
Babasını kurtarmak için yemin eden Umut, Harun’u derin bir mutsuzluğun içine attı.
Görüş gününde babasını ziyarete giden Umut, onu kurtaracağına dair kelam verdi.
Rıza’nın oğluna tek bir nasihati vardı:
Siyah ayakkabılarımı kapının önüne koy, seni konutta yalnız sanmasınlar…
Karara itiraz için adliyeye giden Umut, avukat Nevzat ile karşılaştı. Nevzat, ‘Senin baban katil falan değil, yürüyen masumiyet’ diyerek Umut’a takviye oldu.
Alev ile Savcı Süreyya’nın konuşmasına şahit oldu. Umut ikinci yıkımı Alev’in ağzından çıkanları duyduğunda yaşadı…
Senin baban günahsız değil Umut! Bunu kabullenmen lazım
Dizinin final sahnesinde;
Hırs yapan ve üniversite imtihanlarına giren Umut, hukuk fakültesini birincilikle bitirdi ve Türkiye’nin en yeterli avukatlarından biri oldu.
Yıllar sonra İstanbul’a geri dönen Umut, kendisinden takviyesini bir an olsun esirgemeyen Neşet’e planlarından bahsetti:
Onlar bize yaptıkları her şeyi unuttu lakin ben hiçbir şeyi unutmadım. Rahat uyumak yok artık. Kurdukları huzuru başlarına yıkmaya geldim!
KAYNAK :Hürriyet
[ad_2]
