[ad_1]
◊ Kanal D’nin çok izlenen dizisi “Dönence”de rol alıyorsunuz. “Dönence” sizin için ne söz ediyor?
– Özel ve hassas hayat öykülerinin buluştuğu “Dönence”, izleyenlerimizden hoş ilgi gördü. Otizmli çocuklarımızın aile, toplumsal hayatlarındaki hayatlarını ekrana taşımakla, farkındalık oluşturmayı misyon olarak gördük.
Toplumu bu özel rahatsızlık konusunda bilgilendirmeye yardımcı olan bir birey ve oyuncu olarak bu özel öyküde bulunmaktan ötürü memnunum.
◊ Karakteriniz Harun’u nasıl tanımlarsınız?
– Harun, otizmli oğlu Cet ve öbür benzeri rahatsızlığa sahip olan çocukların rehabilitasyonu için sörf ve yelken okulunu kurmuş biri. Özel eğitim almaları kaide olan bu çocukların hayatlarına bir nebze de olsa nefes olmak için çabalayan Harun’un bu uğurda neler feda ettiğini ve edebileceğini öykümüz ilerledikçe göreceğiz. Harun’a hak veren izleyicimiz de olacak kızacak izleyicimiz de.
ÖZEL BİR HİKAYEYİ EKRANA TAŞIYORUZ
◊ Bu projeyle ilgili en çok heyecanlandığınız şey nedir?
– Özel kıssaların buluştuğu ‘Dönence’de, yaşanmış ve yaşanan otizmli hayatların içinde olmak, özel çocuklar ve ailelerinden öğrendiklerimizi, tecrübelerimizi ekrana yansıtmak için çalışmak heyecan verici.
Set dışında, bu hassasiyeti yanlışsız halde lisana getirdiğimizden ötürü aldığımız olumlu dönüşler ve takdirler bizleri memnun ediyor.
Oyuncu olarak karakteri yeni bilgilerle donatmak hoş bir his. Daha evvel bilmediğiniz ve deneyimlemediğiniz bir his durumunu öğrenmek, hakikat yorumlamak ve yanlışsız aktarmak mesleğime katkı sağlıyor, beni geliştiriyor. Bilhassa bu türlü özel kıssalarda hakikat telden basmazsanız, duygusu olmayan bir karakter çıkar ve oyuncu da öykünün içinde savrulur.
UZAK YOL MOTOSİKLET TURU YAPMAK İSTİYORUM
◊ Set dışında neler yapıyorsunuz?
– Set sonrası da boş vaktim yok. Senaryo, dernek çalışmalarım ve projelerim tüm vaktimi alıyor. Çok az bir vakti kendime ayırabiliyorum. Uzun vakittir düşündüğüm uzak yol motosiklet tipi ve denize açılma planlarım cebimde bekliyor.
◊ Sosyal sorumluluk projeleriniz devam ediyor mu?
– Sarsıntı sonrası kurmaya başladığım dernekte, profesyonel eğitimciler ile down sendromlu, otizmli, işitme ve görme engelli çocuklarımıza alanda arama kurtarma çalışmaları için eğitim vermek istiyoruz. Bu sayede afet vakitlerinde bilinçlendirilmelerini ve eğitilmelerini planlıyorum.
KÖPED’in (Köpek Eğitmenleri Derneği) onursal üyesi olarak, çocuklarımızı hayvan dostlarımızla bir ortaya getirmek için çalışmalarım devam ediyor. Tüm özel çocuklarımızı kendi tesisimizde eğitmek ve ağırlama planlarımız uzun vakittir gündemimizde.
KÖPED İLE ZELZELEDE KIYMETLİ ÇALIŞMALAR YAPTIK
◊ Doğal afetler yaşandığında da yardım etmek için en önde yer alan isimlerdensiniz…
– KÖPED (köpek Eğitmenleri Derneği) olarak sarsıntı bölgesine ulaşan birinci birkaç arama kurtarma gruplarından biriydik. Hatay, Defne bölgesindeki çalışmalarımız, hayatlarımıza çok derin izler bıraktı. Düşününce bile ağlamamak için kendimizi sıkıntı tutabiliyoruz. Çaresizliğin adresi tam da orasıydı. Bir de enkazda çocuklar olunca, tanım edilemez hisler yaşıyorsunuz. “Keşke olsaydı” ya da “keşke olmasaydı” dediğiniz o kadar çok ikilemle karşı karşıya kalıyorsunuz ki…Bir çocuğumuzu kurtarma hissinin heyecanını yaşarken, az bir vakit sonra ablasının kollarımız da hayata gözlerini yumduğuna şahit olmak, insanı tarifsiz hislere savuruyor.
Bizler çocuklarımız ve aileleri için, gereksinim duyduğunda orada olmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
Türkiye genelinde toplam 30 civarı arama kurtarma köpeği olduğunu biliyoruz. Bu, sarsıntı ülkesi olan yer için yok denecek kadar az sayıdadır. “Bir Kahraman da Sen Okut” kampanyamız ile tek yetkili federasyonumuz KÖPED olarak 3 yıl içinde 100 arama kurtarma köpeği yetiştirmeyi ve ülkemize kazandırmaya çalışıyoruz. Bu projeleri süratle hayata geçirmeli ve süratle uygulamaya başlamalıyız.
Bu ulusal tertip için takviye alma ve sponsorluk görüşmeleri devam ediyor. Öteki devletlerin arama kurtarma grupları ile de iş birlikleri yapıyoruz. Yakında tüm destekçilerimizle karşınızda olacağız.
KAYNAK :Hürriyet
[ad_2]
