[ad_1]
8 Mart 2024 cuma hutbesi metni perşembe günü erişime açıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dinhizmetleri.diyanet.gov.tr internet adresinden “Ramazan Geliyor! Hazır mıyız?” bahisli cuma hutbesi paylaşıldı. Ramazan’ın kardeşliğin pekiştiği birlik ve beraberliğin daha da kuvvetlendiği bir ay olduğu belirtilerek, “Ramazan, hanelerimizi bereketlendiren, mescitlerimizi şenlendiren, gönüllerimizi huzura erdiren bir aydır. Ramazan, her yıl, Rabbimize güzel bir kul, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e layık bir ümmet, insanlığa yararlı bir kişi olmanın yollarını öğretmek için gelir. Oruçla takvaya ulaştırmaya, tövbe ile günahlarımızdan arındırmaya gelir.” denildi. Cuma hutbesinde Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in hadis-i şerifleri de yer aldı. İşte, cuma hutbesi 8 Mart 2024 PDF metninin tamamı ve konusu hakkında bilgiler.
RAMAZAN GELİYOR! HAZIR MIYIZ?
Muhterem Müslümanlar!
Önümüzdeki Pazar günü kılacağımız birinci teravih namazıyla on bir ayın sultanı Ramazan’a kavuşacağız. Birebir gece sahura kalkarak oruca niyet edeceğiz. Bizleri bu mübarek aya ulaştıran Ulu Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Ramazan’ın değerini bizlere öğreten Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun. Ramazan-ı şerifimiz şimdiden mübarek olsun.
Aziz Müminler!
Ramazan, Kur’an ayıdır. Aziz kitabımız Kur’an-ı Kerim, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Vakit, yer ve insan, vahyin parıltısıyla Ramazan’da aydınlanmıştır. Rabbimiz, Bakara müddetinde şöyle buyurmaktadır: “Ramazan, beşerler için bir hidayet rehberi, yanlışsız yolun, hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık kanıtları olarak Kur’an’ın indirildiği aydır.” Ramazan, bizi, Kur’an’ı okumaya, anlamaya ve yaşamaya davet etmektedir.
Peki, bizler, Kur’an’ın ahlakıyla ahlaklanabiliyor muyuz? Onun rehberliğinde örnek bir insan ve Müslüman olabiliyor muyuz?
Kıymetli Müslümanlar!
Ramazan, oruç ayıdır. Oruç, vücudumuza sıhhat, gönlümüze huzur veren eşsiz bir ibadettir. Günahlara ve kötülüklere karşı bir kalkandır. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “Sizden biriniz oruçluyken makus kelam söylemesin, hengame etmesin. Ona birisi sataşır yahut berbat kelam söylerse, ‘ben oruçluyum’ desin.” Ramazan, bizi, tüm azalarımızla oruç tutmaya, her türlü kötülük ve günahtan arınmaya çağırmaktadır.
Peki, bizler, arbededen, kin ve nefretten, kul ve kamu hakkı yemekten, Müslümana yakışmayan bütün aksiliklerden uzak durmaya hazır mıyız?
Değerli Müminler!
Ramazan, yardımlaşma ve dayanışmanın tepe yaptığı aydır. Zekât, sadaka ve her türlü infakla süreksiz dünya nimetini ebedi ahiret karına dönüştürdüğümüz kutlu bir vakittir. Ulu Rabbimiz, وَمَٓا اَنْفَقْتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَهُوَ يُخْلِفُهُۚ “Allah yolunda her ne harcarsanız Allah onun yerine yenisini verir.” buyurmaktadır. Ramazan, bizi, paylaşmaya, kimsesizlerin kimsesi olmaya, yetim ve öksüzlerin yüzünü güldürmeye davet etmektedir.
Peki, bizler, iftar ve sahur sofralarımızı komşularımızla, gereksinim sahipleriyle ve kimsesizlerle sevgi ve muhabbet vesilesi kılmaya, yardımlarımızla muhtaçlık sahiplerinin duasını almaya hazır mıyız?
Aziz Müslümanlar!
Ramazan, kardeşliğimizin pekiştiği, birlik ve beraberliğimizin daha da kuvvetlendiği bir aydır. Lakin ne acıdır ki, Ramazan-ı şerifin heyecanını hissettiğimiz şu günlerde Kudüs hâlâ mahzun, Gazze yeniden kan ağlıyor, Doğu Türkistan’da zulüm devam ediyor. Dünya üzerinde kaç Müslüman, sahurun huzurundan, iftarın sevincinden yoksun. Rahmet ayı Ramazan, bizi, zulüm altındaki kardeşlerimize el uzatmaya, maddi ve manevi bütün imkânlarımızı onlar için seferber etmeye çağırıyor.
Peki, bizler, elimizden geldiğince mazlumun yanında, zalimin karşısında daha güçlü durmaya hazır mıyız?
Kıymetli Müslümanlar!
Ramazan, hanelerimizi bereketlendiren, mescitlerimizi şenlendiren, gönüllerimizi huzura erdiren bir aydır. Ramazan, her yıl, Rabbimize uygun bir kul, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e layık bir ümmet, insanlığa yararlı bir kişi olmanın yollarını öğretmek için gelir. Oruçla takvaya ulaştırmaya, tövbe ile günahlarımızdan arındırmaya gelir. Dargınlık ve kırgınlıkları sonlandırmaya, ortamızda muhabbet köprüleri kurmaya gelir. Ramazan, anne ve babamızın, eş ve çocuklarımızın, akraba ve komşularımızın gönüllerini yapıp dualarını almamız için gelir. Teravih namazlarımızı ailelerimizle birlikte mescitte kılmamız, okunan mukabelelere iştirak etmemiz, çocuklarımıza ibadet alışkanlığı kazandırmamız için gelir. Öyleyse gönüllerimizi, konutlarımızı, mahallelerimizi ve kentlerimizi bu kutlu konuğa hazır hale getirelim. Getirelim ki Ramazan bizden hoşnut olsun. Rabbimizin isteğini kazanmamıza, günahlardan arınmamıza vesile olsun.
Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in bir hadisiyle bitiriyorum: “Allah, Ramazan ayında oruç tutmayı size farz kıldı. Ramazan gecelerini namazla geçirmek de benim sünnetimdir. Kim inanarak ve sevabını sırf Allah’tan umarak Ramazan ayında oruç tutup, geceleri de teravih namazı kılarsa, annesinden doğduğu günkü üzere günahlarından arınmış olur.”
KAYNAK :Hürriyet
[ad_2]
