İsveç’teki Örebro Üniversitesi’nde misyonlu bilim insanları, dinlenen müzik çeşidi ile tüketilen besinin tadı ortasında bir irtibat olduğunu keşfetti.
Yapılan araştırmada kimi müzik tiplerinin yenilen yemeğin tadının daha farklı bir formda algılanmasına sebebiyet verdiği ortaya çıktı. Araştırmayı yürüten bilim insanı Johan Swahn, “Daha yüksek tondaki müzikler tatlıyı daha tatlı yapıyor ve bu sayede de aslında tatlıların tanımlarında daha az şeker kullanılmasının önünü açıyor. Enerjik pop müzikleri tatlandırıcı misyonu görüyor” dedi.
Swahn, “ABD’li müzikçi Justin Timberlake’in Can’t Stop The Feeling isimli müziği çikolatayı daha tatlı ve hatta daha taze hale getiriyor. Tesiri az ancak müzik değişince bu farkı hissettiriyor. Örneğin daha pes bir müziğe sahip olan Drake’in müziklerinde ise çikolata daha acı hissettiriyor” sözünü kullandı.
Bilim insanı müziğin temposunun da insanların yemek yeme suratını değiştirdiğini söylerken, “Ben yemek yerken hafif caz müziği dinliyorum ve çocuklarım da bu müzik eşliğinde daha yavaş yemek yiyor” dedi.
TUZ TÜKETİMİNİ AZALTABİLİR
Bilim insanları yaklaşık 500 kişinin katıldığı araştırmada müzik eşliğinde iştirakçilere farklı yemekler sunarken deneklerden gelen geri dönüşlere nazaran bu sonuçlara ulaştıklarının da altını çizdi. Araştırmanın sonuçları Journal of Gastronomy and Food Science isimli mecmuada yayınlandı.
İngiliz The Times gazetesine konuşan Swahn, “Sağlıklı bir beslenme için restoranlar bu usulü kullanabilir. Örneğin fast-food zincirleri uygun müzik kullanarak eserlerindeki tuz düzeyini azaltarak algı yaratabilir. Bu sayede insanların tuz tüketiminin önüne geçilebilir” dedi.
KAYNAK : Sözcü
