Probiyotikler yani güzel bakteriler günümüzde en fazla bilimsel çalışmanın yapıldığı alanlardan biri. Zira araştırmalara nazaran ağız boşluğundan akciğerlere kadar tüm bedenimizde, en fazla bağırsaklarımızda bulunan bu bakteriler bizi birçok hastalıktan koruyor.
İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bilhassa diyabet ve obeziteye güzel gelen yeni jenerasyon en yararlı mikrop Akkermansia muciniphila bakterisiyle ilgili kıymetli bilgiler verdi:
Probiyotiklerin yararları saymakla bitmiyor
Probiyotikler yani yeterli bakteriler günümüzde en fazla bilimsel çalışmanın yapıldığı alanlardan biri. Zira araştırmalara nazaran ağız boşluğundan akciğerlere kadar tüm bedenimizde, en fazla bağırsaklarımızda bulunan bu bakteriler bizi birçok hastalıktan koruyor. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bilhassa diyabet ve obeziteye yeterli gelen yeni kuşak en yararlı mikrop Akkermansia muciniphila bakterisiyle ilgili değerli bilgiler verdi:
Bağırsak-beyin bariyerini destekliyor
Bağırsak-beyin bariyerinin bozulmasıyla beyefendisine ulaşan ziyanlı toksinler, ağır metaller ve başka zehirli kimyasalların tesirleri sonucunda Multiple Skleroz (MS), otizm, Parkinson ve Alzheimer üzere nörolojik hastalıklar ortaya çıkar. Akkermansia bağırsak-beyin bariyerini takviyeler. Ayrıyeten bağırsaklarda triptofan sentezini artırır. Triptofan; serotonin ve melatoninin öncül aminoasididir. Bu formda his durum aksilikleri önlenir. Telaş, tasa, gerilim ve depresyon ortadan kalkar. Moral gücü yükselir, kişinin kendine inancı artar. Melatonin hormonu kanser ve öteki hastalıkların nedeni olan toksinlerden ve hür radikallerden bedenin arındırılmasında değerli takviyesi bulunmaktadır.
Vücutta nasıl çoğalır?
Bu bakterinin bedende çoğalması için kefir, konut yoğurdu, turşu, tarhana çorbası üzere probiyotik besinler; pırasa, soğan, sarımsak, yulaf, zeytin, elma, kuru baklagil üzere ‘prebiyotik’ denilen ve probiyotiklerin besin kaynağı olan özel lif eserlerinin nizamlı tüketilmesi gerekir.Bunun dışında katkı hususları içeren, işlenmiş, genetiği değiştirilmiş, gıdalardan uzak durulmalıdır. Bu bakteriyi besleyecek yiyeceklerin başında kırmızı üzüm gelmektedir. Şayet kronik bir hastalığınız yoksa uzun açlıklarla da (oruç ya da günde 2 öğün beslenerek) bu probiyotiği bedende artırmak mümkün olabilir.
Kilo vermeyi kolaylaştırıyor
Akkermansia muciniphilanın üretmiş olduğu asetik asit açlık hormonu olan ghrelin hormonunu düşürür, açlık krizini önler, kan şekeri düzeyinin sabit tutulmasını sağlayarak tokluk hissini artırır, kalori alımını düşürür, insülin direncini azaltır. Orta ve uzun süreçte besin tüketiminin azalması ve kâfi bir seviyede kalmasıyla kilo alımı durur, diyetle kilo verilmesi kolaylaşır.
Kalp ve damar hastalıklarını önlüyor
Akkermansia muciniphila’nın kalp ve damar hastalıklarından gözetici rolü araştırmalarda gösterilmiştir. İnsülin direnci, yüksek kolesterol, yağ birikimi kalp ve damar hastalıklarının ana nedenleridir. Akkermansia muciniphila bakterisinin glikoz denetimindeki faal rolü pankreas sıhhatini ve insülin direncini olumlu etkilediği tespit edilmiştir.r. Damar sertliğini önleyerek, kalp ve damar hastalıklarından hami özelliği araştırmalarla belirlenmiştir.
Bağırsak mukozasını yeniliyor
Bağırsak dokusunun incelmesi, kendini yenileyememesi, doku aralıklarında enfeksiyon ve iltihabın oluşması, yaraların başlaması temel olarak iki hastalığın ortaya çıkmasına neden olur. İBS ve İBD olgularında bağırsak geçirgenliğinin ortadan kaldırılması, bağırsak bariyerinin sağlanması temel tedavi yaklaşımıdır. Akkermansia muciniphilanın İBS ve İBD üzerine olumlu tesirlerinin olduğu bilimsel araştırmalarda gösterilmiştir. Akkermansia muciniphilanın ürettiği kısa zincirli yağ asitlerinden olan bütürik asit, musin üretimine ve sentezine takviye vererek bağırsak mukozasının yenilenmesinde etkin vazife yapar. Mukozanın kendini yenilemesi, kalınlığının artırılması, aralıkların kapanması ve sıkı sıkıya bir form almasıyla olumlu bir tesir ortaya çıkmış olur.
Kanser riskini azaltıyor
Akkermansia muciniphila’nın kolon kanserinin önlenmesinde aktif rolü olduğu bilimsel araştırmalarda ortaya konulmuştur. Kanserin önlenmesindeki kritik rolü ise kanserojen hususlar içindeki nitratı güç kaynağı olarak kullanması ile kanserojen unsurları parçalamasıdır.
Destek almadan evvel doktora danışın
Günümüzde D vitamini, Omega-3 eksikliği üzere probiyotik eksikliği de yaygın bir sorun. Zira çoklukla doğal besinlerle beslenemiyoruz. Münasebetiyle reflü, gastrit, iltihabi bağırsak hastalığı, ishal, kabızlık, gaz, şişkinlik üzere sıkıntılar yaşıyorsanız, sık hastalanıyorsanız beslenmenizde probiyotik besinlere daha fazla yer açmalı ya da doktora danışarak sağlıklı bir beslenme programı oluşturabilirsiniz. Probiyotik dayanaklarını de özensiz değil kesinlikle doktora danışarak kullanın. Aksi takdirde sağlıklı olayım derken bağırsak içi bakteri istikrarınızı bozabilirsiniz.
KAYNAK : Sözcü
