Twitter’da “Küçük kardeşinizin, çocuğunuzun, yeğeninizin, komşu çocuğunun hiç fark etmez; çizdiği fotoğrafları menşına bırakın, 23 Nisan’da yapay zekâya çizdirip paralel kozmostan gelen hallerini paylaşalım!” demiştik ve tweet’in altına birbirinden hoş fotoğraflar gelmişti.
Belki de bu çocuklar gelecekte bir Abidin Dino, Bob Ross olacaklar; kimilerinin yapıtları hakikaten takdire şayan. Bakalım yapay zekânın dokunuşları da katkı sağlayınca nasıl görseller ortaya çıktı?
İlk yeteneğimiz, çizip çizip silmiş ancak en azından denemiş ve tatlı bir çizim ortaya çıkarmış. Sanki nasıl bir şeye dönüştürdük?
Pixar animasyon sinemasından fırlamış bir karakter üzere. Büyüyünce bunu çizmeyi kesinlikle denemeli.
Tusem, tahminen de kendini çizmiştir. Çok da sempatik olmuş.
Veee sonuç:
Başta iki ağaç ortasına gerilmiş bir hamak sandık lakin halbuki minik bir tekneymiş.
Büyüdüğünde bunu da çizebileceğine dair hiç kuşkumuz yok.
Yusuf Mert, Küçük Prens’ten esinlenmiş aşikâr ki.
Kitap kapağı olacak kadar tatlı bir fotoğraf oldu.
Bu başarılı eserimize ise biraz daha yumuşak bir renk geçişi gerekiyor.
Minik ressam adayımız bunu beğenir diye umuyoruz.
Bu sulu boya Rick and Morty çalışmasına küçük dokunuşlar yapmamız kâfi.
Morty’nin ergenliğe geçiş yapması dışında ressam adayımızın stilini koruduk.
Bu ufaklık ise Oz Büyücüsü’ndekine benzeri bir cihan tasarlamayı planlıyor üzere.
Ufak tefek farklılıklar dışında televizyonda yayınlanabilecek bir çizgi dizi üzere oldu.
Yeni bir Edvard Munch mı doğuyor yoksa!
Bu başarılı röprodüksiyon, müzede sergilenmeyi hak ediyor.
Sanırız ki burası bir okul ve bahçesinde çocuklar var.
Ressam adayımızın çizimi kadar güçlü içerikli olmadı fakat ona ilham verecektir kesinlikle.
Düğme gözlü bir kız. Koralin isimli kitaptan ve animasyon sinemasından esinlenen bir ufaklık.
“Düğme olan göz” yerine “düğme gözlü kız” yaptı, çok da benzedi ve bir de kolye ekledi.
Farklı ülkelerden çocuklar, zeytin kolu, beyaz güvercinler… Umarız bu bakış açısı hiçbir vakit değişmez.
Bayraklar yerine fotoğraftaki güvercinleri bayrağa koyarak tahminen de “Çocukların Ülkesi” bildirisi vermek istiyordur yapay zekâmız.
Karalamaların arkasında -ne yazdığını okumak kolay olmasa da- Tavşancan ve Faresu yazıyor. Beyaz bir köy meskenine sahip memnun bir çift gibiler.
O karalamalar, ileride kendine has bir şekle dönüşecek muhtemelen.
Burada geleceğin Salvador Dali’si var, sürrealizmden etkilenmiş kendisi. Her ayrıntısı şahane bir çizim.
Bu eserin sadece grafiklerini geliştirmek mümkün oldu, minik yeteneğimizin hayal gücüyle yarışacak düzeyde bir yapay zekâ yok şimdi.
Umarız ki yapıtlarının yapay zekâ tarafından yorumlanmasını beğenmişlerdir. Bu ressam adaylarımızın ve tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.
KAYNAK : Webtekno
