Planladığı her şeyi eksiksiz uygulayan Galatasaray, Fenerbahçe karşısında sonuna kadar hak ettiği bir galibiyet aldı. Gomis ve Icardi yedek kulübesindeyken forvette Barış Alper Yılmaz’la maça başlayan Okan Buruk, yenilgi halinde gelecek sert tenkitlere göğüs gererek riski aldı. Ve bu yavuz atılımının karşılığını 3 puanla taçlandırdı. Geride kalan 17 haftada iki ekibin da zaafları ve güçlü istikametleri ayan beyan ortadayken, rakibinin zayıf yanlarını düzgün kullanan taraf Galatasaray oldu. Fenerbahçe ise, Galatasaray’ın eksiklerini avantaja dönüştürmek bir yana, olağanda uygun yaptığı şeyleri bile eline yüzüne bulaştırdı.
İki hocanın da orta sahayı yok sayan birinci 11 tercihi, maçın bol dürümlü ve aksiyonlu olacağının habercisiydi. Fenerbahçe yakaladığı fırsatları ya cömertçe harcadı ya da Muslera’ya takıldı. Galatasaray ise, her topun değerini bilerek oynadı. Fenerbahçe savunmasındaki dağınık görünüm ve Altay Bayındır’ın makus gününde olması, Galatasaray’ın ekmeğine yağ sürdü.
Jorge Jesus’un hakikat 11’i bulması için 70 dakika geçmesi gerekti. İrfan Can, Valencia ve Zajc’ın oyuna dahil olmasından sonra Fenerbahçe pas ilişkilerini daha uygun kurmaya başladı. Fakat geç kalınmıştı. Zira eriyen müddet, tribünde homurdanmaların artmasına ve oyuncuların da paniklemesine yol açtı. Bu panik, Zajc’ın yanılgısı sonrası gelen ikinci gole, İrfan Can’ın bilinçsiz kırmızı kartına ve Serdar Dursun’un ikram ettiği üçüncü golle ağır bir mağlubiyete yol açtı.
Elbette bu maçın sonucu şampiyonu belirlemiyor. Lakin ligin en golcü grubu unvanına sahip Fenerbahçe’nin, üç derbiyi de gol atamadan tamamlaması şampiyonluk savındaki bir takım için hiç de âlâ bir sinyal değil. Üstelik oynanan futbol, birinci 11 ve sonraki oyuncu tercihleri açısından üç büyük maçı düşününce, Jesus’un bu maçta derbi performansına tüy diktiğini söylemek gerek.
Oyun olarak her geçen maç daha geriye giden Fenerbahçe için asıl olumsuzkuk, oyuncuların fizik kalitesinin düşüşünde gizli. Rennes karşısında iki maçta da fevkalade geri dönüşlere imza atan, her maç sonu yaklaştıkça oyunun temposunu artıran ve rakibini boğan Fenerbahçe’den eser kalmamış durumda.
Futbolcuların hızında, dönem başındaki sevinçli futbolun getirdiği memnunluk kaybolmuş. Fenerbahçe tekrar dönem ortasında kaosla baş başa ve Jesus ve Ali Koç için tehlike çanları çalmak üzere…
Alican Özcan
KAYNAK : Sözcü
