Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, TBB Olağan Meclis Toplantısı öncesinde yaptığı açıklamalarla gündeme bomba gibi düştü. Karalar, özellikle CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun afişlerinin yasaklanmasına sert tepki gösterdi. Karalar'ın açıklamaları, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı ve tartışmaları alevlendirdi.

Türkiye Kanunsuzluk Sarmalında mı?

Zeydan Karalar, konuşmasında Türkiye'nin daha önce hiç tanık olmadığı bir kanunsuzlukla karşı karşıya olduğunu vurguladı. "Türkiye hiç görmediği kanunsuzlukla karşı karşıya" diyen Karalar, keyfi uygulamaların ve mahkeme kararı olmadan yapılan görevden almaların kabul edilemez olduğunu belirtti. Afiş toplamak için bile mahkeme kararı olmadığını ifade eden Karalar, bu tür uygulamaların tamamen keyfi ve yanlış olduğunu savundu.

Ekrem İmamoğlu Afişleri Neden Yasaklandı?

Ekrem İmamoğlu'nun afişlerinin yasaklanması, son dönemde sıkça tartışılan bir konu. Bu yasaklamanın gerekçesi tam olarak açıklanmamış olsa da, Karalar bu durumu "keyfi uygulama" olarak nitelendirdi. Türkiye'de seçim atmosferi giderek ısınırken, bu tür yasaklamaların siyasi gerginliği artırdığı ve demokratik süreçlere zarar verdiği düşünülüyor. Afişlerin toplatılması için mahkeme kararının olmaması, hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum olarak değerlendiriliyor.

Hukuk Devleti İlkesi Tehlikede mi?

Zeydan Karalar'ın açıklamaları, Türkiye'de hukuk devleti ilkesinin ne kadar güvende olduğu sorusunu akıllara getiriyor. Keyfi uygulamalar, mahkeme kararı olmadan yapılan görevden almalar ve afiş yasakları, hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı davranışlar olarak kabul ediliyor. Bu tür uygulamaların artması, toplumda adalete olan güveni zedeleyebilir ve demokrasinin temel değerlerini aşındırabilir.

Türkiye'nin hukuk devleti ilkesine bağlı kalması ve adil bir yönetim anlayışı sergilemesi, ülkenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması ve demokratik kurumların işlerliğinin sağlanması için elzemdir.

Zeydan Karalar'ın bu sert açıklamaları, Türkiye'deki siyasi ve hukuki tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili daha fazla açıklama ve gelişmelerin yaşanması bekleniyor.