Türkiye savunma sanayi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyoner liderliğinde altın çağını yaşıyor. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu'nun açıklamaları, geleceğe dair umutları artırdı. 2034'e kadar yaklaşık 500 KAAN, HÜRJET ve HÜRKUŞ, ayrıca 350'den fazla GÖKBEY, ATAK, ATAK-2 helikopterinin üretimi hedefleniyor. Bu projeler, Türkiye'nin savunma gücünü katlayacak ve dışa bağımlılığı azaltacak.

Yerli Üretimle Gelen Güç

Mehmet Demiroğlu, HÜRJET'in Hava Kuvvetleri Komutanlığına ilk teslimatının 2027 yılı başında yapılacağını belirtti. Millileşme projeleri sayesinde yılda 1 milyar doların Türkiye'de kalacağını vurguladı. Bu durum, hem ekonomik kalkınmaya katkı sağlayacak hem de savunma sanayimizin bağımsızlığını pekiştirecek. TUSAŞ'ın Kahramankazan Tesisleri'nde medya temsilcileriyle bir araya gelen Demiroğlu, üretim tezgahlarını gezdirerek şirketin gelecek 10 yıllık projeksiyonunu detaylı bir şekilde anlattı.

TUSAŞ'ın Gelecek Vizyonu

Demiroğlu, TUSAŞ'ın üretim hatlarındaki projelere ilişkin şu önemli mesajları verdi:

• KAAN: Milli Muharip Uçak KAAN, Türk mühendisliğinin gurur kaynağı olacak.
• HÜRJET: Jet eğitim uçağı HÜRJET, Hava Kuvvetleri'nin eğitim standardını yükseltecek.
• GÖKBEY, ATAK, ATAK-2: Helikopter projeleri, güvenlik güçlerimizin operasyonel kabiliyetini artıracak.

Bu projeler sadece savunma sanayimizi güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda yüksek teknoloji alanında da ülkemizin rekabet gücünü artıracak.

Savunma Sanayinde Millileşme Hamlesi

Türkiye'nin savunma sanayindeki millileşme hamlesi, sadece askeri gücümüzü artırmakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik bağımsızlığımızı da güçlendiriyor. Yerli üretimle birlikte istihdam artışı sağlanıyor, teknoloji transferi hızlanıyor ve dışa bağımlılık azalıyor. Bu sayede Türkiye, bölgesinde ve dünyada daha etkin bir rol oynama imkanı buluyor. Savunma sanayindeki bu başarılar, diğer sektörlere de ilham kaynağı oluyor ve ülkenin genel kalkınmasına katkıda bulunuyor.