Türk siyaset ve sinema dünyasının sevilen isimlerinden Sırrı Süreyya Önder, 62 yaşında hayata veda etti. Kalp krizi sonucu tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Önder, ardında bıraktığı eserler ve siyasi duruşuyla hafızalarda yer edecek. Peki, Sırrı Süreyya Önder kimdir? İşte hayatının dönüm noktaları ve bilinmeyenleri.

Sırrı Süreyya Önder'in Çocukluk ve Gençlik Yılları

7 Temmuz 1962'de Adıyaman'da doğan Sırrı Süreyya Önder, küçük yaşta babasını kaybetmenin zorluklarını yaşadı. Çocukluk yıllarında bir fotoğrafçıda çıraklık yaparak hayata atılan Önder, genç yaşta sendika hareketine katılarak siyasi arenaya adım attı. Maraş Katliamı'nı protesto ettiği için bir süre cezaevinde kalan Önder, hayatının zorlu dönemlerinden geçti. Geçimini sağlamak için farklı işlerde çalışan Önder, 1980'de Ankara Üniversitesi'ne kaydoldu ancak siyasi faaliyetleri nedeniyle eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı.

12 Eylül darbesi sonrası tutuklanan ve 12 yıl hapis cezasına çarptırılan Önder, Mamak, Ulucanlar ve Haymana cezaevlerinde 7 yıl geçirdi. Bu zorlu süreç, onun siyasi ve insani bakış açısını derinleştirdi.

Sinemaya Yolculuk ve Başarıları

1987'de tahliye olduktan sonra çeşitli işlerde çalışan Önder, Yılmaz Güney'in "Duvar" filmiyle sinemaya ilgi duymaya başladı. Barış Pirhasan'ın senaryo atölyesine katılarak sinema eğitimi alan Önder, kısa sürede senarist, yönetmen ve oyuncu olarak adını duyurdu. 2006 yılında vizyona giren ve büyük beğeni toplayan "Beynelmilel" filminin senaryosunu yazıp yöneten Önder, bu filmle 2007 Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nde En İyi Film Ödülü'nü kazandı.

Sırrı Süreyya Önder'in sinemadaki diğer önemli çalışmaları:

• "Sis ve Gece" (Oyuncu)
• "O. Çocukları" (Senarist)
• "Mutluluk" (Senarist)
• "Ejder Kapanı" (Oyuncu)
• "Yeraltı" (Oyuncu)
• "İtirazım Var" (Senarist ve Oyuncu)

Ayrıca, 3 yıl boyunca "Emret Komutanım" dizisinin senaryosunu yazan Önder, sinema ve televizyon dünyasında önemli bir iz bıraktı.

Siyasetteki Rolü ve Çözüm Süreci

Sırrı Süreyya Önder, sinemadaki başarılarının yanı sıra siyasette de aktif rol oynadı. 2011 yılında BDP'den milletvekili seçilen Önder, Çözüm Süreci ve Terörsüz Türkiye sürecinde önemli görevler üstlendi. Ankara-İmralı-Kandil hattında yürüttüğü görüşmelerle dikkat çeken Önder, 2013 Nevruz'unda Abdullah Öcalan'ın mesajını okuyarak tarihi bir sorumluluk üstlendi.

Gezi Parkı olaylarında da aktif rol oynayan Önder, "Ben ağaçların da vekiliyim" sözüyle hafızalara kazındı. Siyasi duruşu ve çözüm odaklı yaklaşımıyla takdir toplayan Önder, Türkiye siyasetinde önemli bir figür olarak yerini aldı.

Sırrı Süreyya Önder, hem sanatsal hem de siyasi kimliğiyle Türkiye'ye önemli katkılarda bulundu. Vefatıyla derin bir üzüntü yaratan Önder, eserleri ve düşünceleriyle yaşamaya devam edecek.