İstanbul Şişli'de yaşanan korkunç olay, oyuncu Nur Sürer'i derinden etkiledi. Sabah saatlerinde işine gitmekte olan Bahar Aksu, eski eşi Rüstem Elibol tarafından sokak ortasında vahşice katledildi. Olayın tanığı olan Sürer, yaşadığı şoku ve üzüntüyü dile getirdi.
Cinayet Anı ve Nur Sürer'in Açıklamaları
Bahar Aksu, eski eşi ve üç arkadaşı tarafından kaçırılmak istendi. Direnmesi üzerine Rüstem Elibol, silahıyla Aksu'ya defalarca ateş etti. Olay yerinde yaşamını yitiren Aksu'nun cenazesi Adli Tıp Kurumu'na kaldırılırken, katil zanlısı ve suç ortakları yakalanarak gözaltına alındı.
Olayın şokunu üzerinden atamayan Nur Sürer, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
Böyle bir şeye ilk defa tanık olduk. Biz bunları duyarız, eleştiririz ve toplantılara katılırız. Sabah saatlerinde 4 el bir ardından 2 el daha silah sesi duydum. Arka tarafa baktığımda bir şey yoktu. Ön tarafa baktığımda kadını gördüm. Çığlık seslerini benim komşum duymuş. ‘Yardım edin’ diye kadın çığlık atmış, sonra arabaya bindirmişler. Ancak ellerinden kurtulmuş, demek ki kuvvetli bir kadındı. Arkasından ateş etmişler sonra yere düşünce 2 el kafasına silahla ateş etmiş. Belediye geldi oraları yıkadı gitti.
Sürer, sanatçılar olarak yıllardır bu tür olaylara karşı mücadele ettiklerini vurguladı.
"Bir Kadın Daha Hayattan Koparıldı"
Nur Sürer, yaşanan bu acı olay karşısında büyük bir üzüntü duyduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
Bir kadın daha hayattan koparıldı. Çocukları var mı, bilmiyoruz. Gerçekten çok üzgünüm. İdama karşı biriyim, idam olan ülkelerden nefret ediyorum ama bu insanların ömür boyu cezaevinde kalmaları gerekiyor. Kadın öldürmek çok kolaylaştı. Günde 2 tane kadın öldürülüyor ve ben de böyle bir şeye tanık olduğum için çok üzgünüm.
Sürer, bu tür suçların cezasız kalmaması gerektiğini ve faillerin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini vurguladı. Kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi için toplumun her kesiminin bilinçlenmesi ve mücadele etmesi gerektiğini belirtti.
Kadın Cinayetlerine Karşı Mücadele Çağrısı
Bu tür acı olayların bir daha yaşanmaması için toplum olarak daha duyarlı olmamız gerekiyor. Kadın cinayetlerine karşı sesimizi yükseltmeli ve bu konuda farkındalık yaratmalıyız. Unutmayalım ki, her birimiz bu mücadelede önemli bir rol oynuyoruz.
Türkiye'de kadın cinayetleri maalesef ki son yıllarda artış göstermekte. Bu durum, toplumun kanayan yarası haline gelmiş durumda. Devletin, sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin bu konuda daha aktif rol alması ve çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmesi büyük önem taşıyor. Kadınların korunması, şiddetin önlenmesi ve faillerin cezalandırılması için daha etkili mekanizmaların oluşturulması gerekiyor.
Yaşanan bu elim olay, kadın cinayetlerinin ne kadar acımasız ve vahşi boyutlara ulaşabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Nur Sürer'in tanıklığı ve feryadı, bu konuda daha fazla duyarlılık göstermemiz gerektiğinin bir işareti olarak kabul edilmeli. Unutmayalım ki, sessiz kalmak suça ortak olmaktır.