Kadıköy'de yaşanan ve tüm Türkiye'yi yasa boğan Mattia Ahmet Minguzzi cinayetinde yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. 14 yaşındaki Mattia, kaykay malzemesi almak için gittiği pazarda hiç tanımadığı iki kişinin saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti. Cinayetin ardından başlatılan soruşturmada, zanlıların karanlık geçmişi gün yüzüne çıktı. Özellikle katil zanlısı B.B.'nin daha önce de bıçak kullanarak zorla el öptürme olayına karıştığı öğrenildi.

Satırla Yakalanmış, Serbest Bırakılmış!

Mattia'yı bıçaklayan B.B.'nin, olaydan yaklaşık bir ay önce Kadıköy'de yapılan üst aramasında üzerinde satır bulunduğu tespit edilmişti. Hakkında 'bıçak veya diğer aletleri izinsiz olarak satın alma, taşıma veya bulundurma' suçundan soruşturma başlatılan B.B., ifadesinde babasının pide ustası olduğunu ve bu nedenle satır taşıdığını iddia etmişti. Kriminal inceleme sonucunda satırın suç unsuru taşımadığına karar verilerek takipsizlik kararı verilmişti. Bu durum, cinayetin önlenebilir olup olmadığı sorusunu akıllara getirdi.

Yerde Kanlar İçindeyken Tekmelemişti!

Cinayetin diğer zanlısı U.B. hakkında da benzer suçlardan soruşturma açıldığı ortaya çıktı. U.B.'nin, Mattia yerde kanlar içindeyken tekmelediği görüntüler büyük tepki çekmişti. Hakkında açılan bir soruşturmada, 8 Mayıs 2024'te E.K.S. adlı bir kişiyi darp ederek zorla elini öptürdüğü ve bu anları sosyal medyada paylaştığı iddia edildi. Ancak bu olayda da yeterli delil olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmişti. Bu durum, zanlıların daha önce işledikleri suçlardan ceza almamalarının, onları daha da cesaretlendirmiş olabileceği yorumlarına neden oldu.

Adalet Beklentisi Yüksek

Mattia Ahmet Minguzzi cinayeti, Türkiye'de infial yarattı ve adaletin sağlanması için büyük bir kamuoyu baskısı oluştu. Zanlıların geçmişteki suç kayıtları ve serbest bırakılmaları, yargı sisteminin sorgulanmasına yol açtı. Ailenin ve kamuoyunun beklentisi, suçluların hak ettikleri cezayı alması ve benzer olayların önüne geçilmesi için gerekli önlemlerin alınmasıdır. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için toplumun her kesiminin sorumluluk alması gerektiği unutulmamalıdır.