Kahramanmaraş'ta 6 Şubat depremlerinde yerle bir olan Hacı Ömer Apartmanı'nın davasında karar çıktı. Yıkılan apartmanda 69 kişinin hayatını kaybetmesi ve 4 kişinin yaralanmasıyla ilgili davada, müteahhitler Tevfik Tepebaşı ve Atilla Öz, 14 yıl 5 ay 11'er gün hapis cezasına çarptırıldı. Karar, depremzede yakınları arasında büyük yankı uyandırdı.
Duruşmada Neler Yaşandı?
Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına sanıklar Tevfik Tepebaşı ve Atilla Öz SEGBİS aracılığıyla katılırken, tutuksuz sanık Çetin Kurt ve müdahil avukatları salonda hazır bulundu. Sanık Atilla Öz, savunmasında bilirkişi raporunu "ucube" olarak nitelendirirken, Tevfik Tepebaşı ise binanın deprem şiddeti nedeniyle yıkıldığını iddia etti.
Mahkeme heyeti, sanıklar Tevfik Tepebaşı ve Atilla Öz'ü "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan suçlu bularak hapis cezasına hükmetti. Ayrıca, heyet sanıkların hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi. Sanıklardan Çetin Kurt ve İsmet Koyuncular'ın beraatına karar verilirken, yargılama sırasında vefat eden sanık Süleyman Kemal Duyar hakkındaki kamu davası düşürüldü.
Avukatlardan Karara Tepki
Müşteki avukatlarından Naim Eminoğlu, duruşma sonrası yaptığı açıklamada kararı yetersiz bulduğunu belirterek, "Mahkemenin bu kararına sevinemiyoruz, tutuklanmaları iyi bir gelişme. Dosyanın başından itibaren Tepebaşı ve Öz'ün tutuklanması gerektiğini düşünüyorduk. Ancak verilen ceza bizce yetersiz ve eksik. Deprem dosyalarında verilecek karar 'bilinçli taksir' değil 'olası kast' olmalıdır. Bu karara ilişkin itirazlarımızı yapacağız. Belediye ve bakanlık görevlileri yargılanana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.
Sanıkların Diğer Deprem Davaları
Sanıklardan Tepebaşı ve Öz'ün, Ebrar Sitesi'nin çökmesiyle ilgili davalarda da hüküm giydiği biliniyor. Sanıklar, Ebrar Sitesi H Blok'un çökmesi sonucu 72 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin davada 14 yıl 5 ay 10'ar gün, B Blok'un yıkılması ve 115 kişinin yaşamını yitirmesiyle ilgili davada ise 18 yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırılmışlardı. Sanıklar hakkında açılan diğer deprem davaları ise hala devam ediyor.
Türkiye'de Deprem Gerçeği ve Yapı Denetimi
Türkiye, aktif bir deprem kuşağında yer almaktadır ve bu nedenle yapıların depreme dayanıklı olması hayati önem taşımaktadır. Özellikle 6 Şubat depremlerinde yaşanan yıkımlar, yapı denetiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Hacı Ömer Apartmanı davası, bu konuda bir dönüm noktası olabilir ve diğer davalara emsal teşkil edebilir.
Yapı denetimi sürecinin etkinliği artırılmalı, müteahhitlerin sorumlulukları daha net bir şekilde belirlenmeli ve denetim mekanizmaları güçlendirilmelidir. Aksi takdirde, benzer acıların yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
Depremzedelerin Adalet Arayışı Devam Ediyor
Hacı Ömer Apartmanı davasında verilen karar, depremde yakınlarını kaybeden aileler için bir nebze olsun adaletin tecelli etmesi anlamına geliyor. Ancak, avukatların da belirttiği gibi, verilen cezaların yetersiz olması ve diğer sorumluların yargılanmaması, depremzedelerin adalet arayışını sürdürmesine neden oluyor. Umuyoruz ki, bu dava diğer deprem davalarına emsal teşkil eder ve sorumluların tamamı yargı önünde hesap verir.
