Oyuncu Fulya Zenginer, 23 Nisan'da İstanbul'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremde yaşadığı korku dolu anları sosyal medya hesabından paylaştı. Deprem anında video çeken Zenginer, o anki panik halini takipçileriyle paylaştı ve "Fazla sallanmadı abartıyorsunuz diyenler fikir değiştirebilir. Tam içerik çekiyordum o kadar kötü sallandı ki." notunu düştü.
Deprem Anında Yaşanan Panik
Zenginer, deprem anında yaşadığı şoku ve paniği şu sözlerle ifade etti: "O kadar korktum ki ne yapacağımı bilemedim. Her şey bir anda oldu. Sarsıntı geçtikten sonra teras kapısının açık olduğunu görünce beynimden vurulmuşa döndüm. O anki korkuyu anlatamam."
Zenginer'in paylaşımı kısa sürede büyük ilgi gördü. Birçok takipçisi, Zenginer'e geçmiş olsun dileklerini iletti ve benzer deneyimlerini paylaştı. Deprem, İstanbul'da yaşayan birçok kişi için büyük bir travma yaratırken, sosyal medya aracılığıyla yapılan paylaşımlar, insanların birbirleriyle dayanışma içinde olmasını sağladı.
Türkiye'de Deprem Gerçeği
Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğu için sık sık depremlerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle, deprem bilincinin artırılması ve depreme hazırlıklı olunması büyük önem taşımaktadır. Uzmanlar, deprem anında yapılması gerekenleri ve alınması gereken önlemleri sürekli olarak hatırlatmaktadır. Özellikle binaların depreme dayanıklı olması, can kayıplarını önlemek adına kritik bir faktördür. Deprem çantası hazırlamak, evde güvenli bir alan belirlemek ve acil durum planı yapmak gibi basit önlemler, deprem anında hayat kurtarabilir.
Sosyal Medyanın Gücü
Fulya Zenginer'in deprem anındaki paylaşımı, sosyal medyanın afet anlarında ne kadar önemli bir rol oynadığını bir kez daha gösterdi. Sosyal medya, insanların bilgi alışverişinde bulunmasını, yardım çağrıları yapmasını ve birbirlerine destek olmasını sağlamaktadır. Ancak, yanlış ve yanıltıcı bilgilerin yayılmasını önlemek için de dikkatli olmak gerekmektedir. Doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi almak, panik ve karmaşanın önüne geçmek açısından büyük önem taşır.
Fulya Zenginer'in yaşadığı bu travmatik deneyim, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve depreme karşı daha bilinçli ve hazırlıklı olması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Umuyoruz ki, bu tür olaylar, toplum olarak daha duyarlı ve hazırlıklı olmamıza vesile olur.