Biliyorsunuz ki; bir çalışanı yıldırmak yahut istifa ettirmek üzere maksatlar için aşağılama, bilerek görmezden gelme, bir şey dayatma yahut huzursuz etme üzere ruhsal şiddet uygulamaya mobbing diyoruz. Son vakitlerde gündeme gelen yeni bir mobbing tipini sizler için anlamaya geldik. Buyurun ayrıntılara 👇
Kaynak: https://www.huffpost.com/entry/volunt…
Patronunuz sizden bir şey yapmanızı istediğinde, bunun bir teklif mi yoksa bir buyruk mi olduğundan emin olmadığınız anlar oldu mu?
Aslına bakarsanız bu tıp muğlak iş irtibatının bir ismi var, o da “voluntelling” (gönüllülük). Voluntelling’in ne vakit ortaya çıktığı belgisiz olsa da, bu söz ABD ordusu tarafından, kişinin reddetme fırsatı bulamadan bir vazife için istekli olduğu durumları tanımlamak için kullanıldı.
Voluntelling, sırf birinden direkt bir şey yapmasını istemek manasına gelmiyor. Birebir vakitte üstü kapalı olarak “evet” demesi için birini baskı altına almak manasına da geliyor.
Voluntelling’le ilgili sorun, vazifenin bir çalışanı hakikaten ilgilendirip ilgilendirmeyeceği yahut bu çalışanın başka işlerinin yanı sıra verilen ekstra işi de yapabileceği hakkında bir varsayımda bulunmasıdır ve çoklukla yalnızca ‘evet’ yanıtını kabul eder.
Yöneticilere koçluk yapan ve insan kaynakları alanında 15 yıldan fazla tecrübeye sahip olan Gregory Tall, yöneticilerin bu Mobbing’i 3 ana nedenden ötürü yaptığını düşünüyor:
Yöneticiler, risk oranı yüksek bir işi en güvendikleri şahsa vermek isterler. Bu da yüksek performans gösterenlerin, kendilerine ‘gelişim fırsatı’ olarak sunulan orantısız ölçüde işle karşı karşıya bulabilecekleri manasına geliyor.
Yönetici bu işi kimin yapması gerektiğini bilmiyor olabilir. Bu durumda yönetici, atamayı sırf grupta en uygun kapasiteye sahip olduğunu düşündükleri bireye nazaran yapıyor olabilir.
Yönetici, iş için seçtiği kişinin, bu işten nitekim keyif alacağı/takdir edeceği izlenimine kapılmış olabilir.
Brown, voluntelling’in yalnızca hudut bozucu bir yanlış bağlantı olmadığını, büyük sonuçlar doğurabilecek “kartopu etkisi” yaratabileceğini söyledi.
‘Bir çalışan olarak geri adım atmazsanız, işvereniniz bu durumu bir alışkanlık haline getirebilir. Zira işverenler, sessizliği onay olarak algılar. Bu yüzden neyi isteyip neyi istemediğiniz konusunda net olmaya çalışın. Şayet çizginizi çekmezseniz, kendinizi iş tarifinizin dışında birçok iş yaparken bulabilirsiniz.’
Peki ne yapmalı?
Yeni bir misyon yükünün mevcut iş akışınızı nasıl etkileyebileceğini düşündüğünüzden bahsedin.
Verilen işin sizinle, gelecekteki amaçlarınızla yahut programınızla ne kadar alakalı olduğundan bahsedin.
Net olarak ‘Hayır!’ demek yerine kendinizce haklı sebeplerinizi sıralayın.
Eğer bu işi yapabilecek daha uygun bir aday varsa o kişinin yapmasının daha âlâ olabileceğini söyleyin.
Siz bu türlü bir durumla karşılaştınız mı? Yorumlarda buluşalım!
KAYNAK : Onedio
