Güven eksikliği neyden kaynaklanıyor? Alışılmış ki de küçüklükten tutun karşılaştığınız problemlere kadar sizi etkileyecek bir kadro faktör bulunuyor. Lakin asıl ardında yatan ruhsal sebepleri biliyor muydunuz? Gelin daima birlikte bir göz atalım…👇
1. Beşerler neden itimat arayışına çıkarlar?
İnsanların inanç arayışı doğuştan gelir ve her şeyin yolunda gitmelerini ister. Ama her şeyin fazlası ziyan cümlesi bu durum için de geçerli. Örneğin iş yerinden bir telefon geldiğini çabucak en kötüsünü düşünürüz. Sanki ne oldu? Neden arıyorlar üzere soruları kendimizi sormaya başlarız.
Diğer bir yandan tasa ve hüzünlü hislerden beşerler daima kaçmak ister.
Peki bu ne kadar yanlışsız? Yani nereye kadar kaçabilirsiniz ki yaşamak istemediğiniz hislerden? Bu hislerden kaçarak kendinizi ilerde daha da makus hissedebilirsiniz. Zira beyne bu durumu alıştırıyorsunuz. Rastgele bir sorun yaşadığınızda beyin artık bu olaylarla baş edemeyeceğini ve berbat hislerden kaçmak isteyecek.
2. Birebir vakitte diğerlerinden duygusal dayanak almak da sizi ileride berbat etkileyebilir.
Başkalarını kendi acılarınız ve hisleriniz için kullandığınızda kendinizi berbat hissedebilirsiniz. Bunun sebebi de büsbütün psikolojiyle bağlı bir sorun. Şu da bir gerçek ki endişeleriniz ve güvensizlikleriniz size aittir. Ve onları sağlıklı bir formda yönetmekte sırf siz sorumlusunuz. Bu yüzden diğerlerini dahil etmek yardımcı olmayabilir.
3. Kendinizi daima ikilemde bırakmak neye sebep olur?
Kendinizi daima kuşkuda bırakırsanız yahut ikilemde kalırsanız beyninize küçük bir ileti iletirsiniz. Yani bunu orta sıra yaparsanız büyütülecek bir şey yok lakin daima kendinizi ikilemde bırakmak ilerde sizin için sorun yaratacak. Örneğin kıymetli bir karar almak zorunda kaldığınızda beyniniz karar veremeyecek ve ikilemde kalacaksınız.
“Kendinizi ikilemde bırakmak hayatın belirsizliğini isteksizce kabul etmektir.”
Başka bir deyişle, ne kadar çabalarsanız çabalayın şayet belirsizlik sıkıntınız varsa her vakit sonucun yetersiz kalacağını göreceksiniz. Bunun sebebi de ne istediğinizi tam olarak bilmediğinizden ve her şeyden kuşku etmenizden kaynaklanıyor. Kendinizden emin olmak istiyorsanız hayatın belirsizliğine karşı savaşıp verdiğiniz kararların gerisinde durmanız gerekiyor.
4. Muhtemel bir durumda en kötüsünü düşünmek.
Gelecekteki tasalarınızı düşünüp başınızda en berbat senaryoları sizde yazıyorsanız bırakmalısınız. Her ne kadar hepimiz de bunu yapsak birtakım durumlarda gerektiğini de unutmamalıyız. Ama bunu alışkanlık haline getirip daima gelecekte gerçekleşecek makus olaylar için en kötüsünü düşünmek hem özgüveninizi azaltacaktır hem de sizi telaşlı biri yapacaktır.
5. Geçmişte yaptığınız yanlışları daima düşünüp başınıza mı takıyorsunuz?
Buna örnek vermek gerekirse, iş yerinde yaptığınız bir yanılgıyı daima düşünüp kendinizi yıpratmak üzere meseleler oluşabilir. Ya da sanki tekrar bu yanılgıyı yapacak mıyım? Herkesin içinde küçük düşecek miyim tekrardan diye kendinizi yiyip bitirirsiniz. Ama bu yanılgılardan ders çıkarmak değerlidir ve bir dahakine daha da dikkatli olunabilir. Son olarak da şayet geçmişe takılı kalırsanız daima kendinize olan itimadınız ve tasalarınız ortadan kalkmayacaktır.
6. “Korkmaktan korkuyorsunuz”
Güveninizi kıran aslında korktuğunuz şey değil o an hissettiğiniz hislerdir. Bu biraz karmaşık gelebilir o yüzden bir örnek vererek pekiştirelim. Örneğin 100 kişinin önünde yapmanız gereken bir sunum vardır ve bunun sizi germesi epeyce olağandır. Fakat korktuğunuz şey kimsenin umursamaması ya da cümleleri unuttuğunuz değil. Asıl olay endişe ile birlikte gelen o hislerdir. Örneğin beyninizin içinde dönen sorular, kalp atışlarınızın hızlanması, ve fazla endişelenmenizden kaynaklanır.
KAYNAK : Onedio
