[ad_1]
Taş hastalığı belirtileri nelerdir?
İdrar yolu taş hastalığı nadiren de olsa hiç bir şikayete yol açmazken hastanın hayatını cehenneme çevirecek kadar şiddetli ağrıya da yol açabilir.
Taş bulunduğu yer ve idrar yolunda oluşturduğu tıkama şiddetine göre ağrının yeri ve tipi değişiklik gösterebilir. Böbrek içinde bulunan ve idrar yolunda tıkanma yapmayan taşlar şiddetli ağrıya yol açmayabilir. Bu tip taşlar yan ağrısı, böğür bölgesinde dolgunluk hissi, mide bulantısı yapabilir. Eğer taş böbrek içindeki idrar yolunu tıkamışsa ağrı daha şiddetli ve kıvrandırıcı tarzda olur. Ağrı böbrekle aynı taraftaki testiste de ağrıya yol açabilir.
Böbrekten çıkmış üretere girmiş taşlarda ağrı daha fazla olur. Taşın olduğu tarafta mide bulantısı ile birlikte kıvrandırıcı ağrı olabilir. Taş mesaneye yaklaşmış ise ağrıyla birlikte sürekli idrar varmış hissi, idrar yaparken yanma, aynı taraf torbada ağrı şikayetleri olabilir.
Taş hastalığı tedavi yöntemleri nelerdir?
İdrar yolu taş hastalığı tedavisinde kullanılan yöntemleri üç sınıfa ayırabiliriz: 1. İlaçla, 2. dışarıdan kırma (ESWL), 3. ameliyatla.
Kime hangi tedavinin uygulanacağına nasıl karar verilir?
Hangi yöntemin tercih edileceği hastadan hastaya değişiklik göstermekle birlikte tercihi etkileyen en önemli faktörler: 1. taşın büyüklüğü, 2. taşın bulunduğu yer, 3. böbreğin durumudur.
İlaçla taş tedavisi nasıl yapılır?
Bu tedaviyi de ikiye ayırabiliriz:
1. İdrar kanalını (üreter) genişletmek. Taşın büyüklüğü 7mm’den küçükse, böbrekten çıkmış ve idrar kanalı (üretere) girmişse ve böbrekte aşırı şişme ve iltihaplanmaya yol açmamışsa denenebilir. Taşın düşmesi için beklenecek süre 1 aydan uzun olmamalıdır; çünkü genelde bir ay süresince düşmeyen taşların sonrasında düşme ihtimalleri çok azdır. Taş düşürmede etkisi ispatlanmış sadece idrar kanalında genişleme yapan ilaçlar bulunmaktadır (prostat büyümesinde de kullanılan seçici alfa blokerler).
2. Taşı küçültmek. Ağızdan alınacak ilaçlarla taşın küçülmesine yol açabilecek tedaviler son derece sınırlıdır ve sadece bir tip taşta (ürik asit taşı) işe yarayabilirler. Uzun süreli bir tedavidir bu sebeple taşa bağlı böbrekte enfeksiyon veya dilatasyon (şişme) varlığında uygulanmamalıdır.
İlaçla tedavi seçenekleri maalesef çok fazla olmamakla birlikte başarı ihtimalleri de ameliyat ve dışarıdan kırmaya göre daha az ve uzun sürelidir.
Taş tedavisinde bitkisel terapilerin yeri var mı?
Gerek ülkemizde gerekse yurt dışında birçok bitki, şifalı su, balık vs taş tedavisinde kullanılmaktadır. Bu yöntemlerle ilgi kanıta dayalı tıp konseptine uygun verilere sahip olmadığımızdan lehte veya alehte bir şey söylemek mümkün değil.
Dışarıdan taş kırma (ESWL) nasıl yapılır?
ESWL (Extracorporeal Shock Wave Lithotripsy) vücut dışından şok dalgaları ile taş kırma anlamına gelmektedir. Şok dalgası taşa odaklanarak taşın düşebilecek küçük parçalara kırılması sağlanır. Bu şok dalgaları taşın içinde bulunduğu böbrek ve idrar kanalı gibi yumuşak dokulara hemen hemen hiç zarar vermezken taşta kırılmalara yol açmaktadır. Böbrek içindeki 2cm’den küçük ve idrar kanalındaki (üreter) 1cm’den küçük taşlarda ESWL kullanılabilir.
Her cins taş ESWL ile kırılamaz. Taşı laboratuvarda incelemeden ne cins taş olduğunu tespit etmek mümkün değildir. Eğer hastanın geçmişinde sistin veya whewellite taşı öyküsü varsa bu taşlar ESWL ile kırılamayacak kadar sert olduğu için bu hastalarda ESWL tedavisi önerilmez.
Hastanın taş cinsi taş çıkmadan tespit edilemezse de tomografide taşın yoğunluğu ölçülebilir. Taş yoğunluğu 1000HU’dan fazla ise taşın ESWL ile kırılma ihtimali düşüktür.
3 seans ESWL yapıldığı halde halen düşecek boyutta parçalara ayrılmamış taşlarda ESWL tedavisine devam edilmesi önerilmez. Özellikle böbrekteki taşlarda taş biraz kırılmış bile olsa 3 seanstan fazla böbreği şok dalgalılarına maruz bırakmak önerilmez.
ESWL herkese uygulanabilir mi?
Hamilelerde, kan sulandırıcı ilaç alanlarda, aktif idrar yolu enfeksiyonu bulunanlarda ESWL yapılmaz. İşlem esnasında kıpırdamamak gerektiğinden çocuklarda işlem genel anestezi altında yapılabilir. Yeni nesil cihazlarda hafif yer değişikliğinde cihaz odak noktasını değiştirerek taşa atış yapmaya devam edebilmektedir.
ESWL tedavisinin ne gibi yan etkileri vardır?
Nadiren böbrekte kanama yapabilir. Bu kanamaların hemen hemen hiç biri hayati tehlikeye yol açacak düzeyde olmaz. ESWL’nin uzun dönem takiplerde böbrek üstünde hiçbir menfi etkisi gösterilmemiştir.
Kırılan taş parçaları böbrekten dökülerek üreteri tıkayabilir. Bu durumda şiddetli ağrı ve böbrekte şişmeye neden olabilir. Bu durumda en alt seviyedeki taşa tekrar ESWL yapılabilir veya üretere stent (double j kateter) konulup taşların düşmesi beklenebilir. Hastanın ve böbreğin durumuna göre URS yapılarak üreteri tıkayan taşlar alınabilir. Yani nadiren de olsa ESWL işleminden sonra bir ameliyat gerekebilir.
Üreteral stent (double j kateter) nedir ne işe yarar?
Double J kateter (JJ kateter) kabaca, bir ucu böbrekte diğer ucu mesanede yer alın tüm üreter boyunca seyreden ince yumuşak bir boru olarak tarif edilebilir. Görevi taş veya dışardan bası gibi herhangi bir sebeple tıkanmış ve idrar geçişi olmayan üreterde kateter içinden idrar akışını sağlayarak böbreği korumaktır. Her iki ucu kıvrık olduğu için yukarı veya aşağı hareket etmez.
Double J kateter ne zaman kullanılır?
Taşa bağlı tıkanmış üreterde eğer idrar yolu infeksiyonu veya başka bir sebeple ESWL veya ameliyatla tıkanıklık giderilemiyorsa lokal anestezi altında double J kateter takılarak böbreğin rahatlatılması sağlanır ve ameliyat veya ESWL tedavisine kadar zaman kazanılmış olur.
Çevre dokulardaki kitlelerden kaynaklı üreter tıkanıklıklarında da double J kateter kullanılabilir. Kitle tedavisi yapılıncaya kadar tıkanıklığa bağlı böbrek fonksiyonlarının kaybına engel olur.
URS ameliyatında tüm taş parçaları alınamamış ise ve bu parçalar kısa sürede düşemeyecek kadar büyük ise ameliyatın sonunda double J kateter takılır.
Double J kateter nasıl alınır en çok ne kadar kalabilir?
Double JJ kateterin alınması lokal anestezi altında 5 dakikalık bir işlemdir. 1 Yıllık özel tip kateter değilse tüm double j kateterlerin en geç 3 ay sonra alınması gerekir. Aksi halde sıklıkla taş tedavisi için kullanılan bu kateterler taşlaşarak üreteri tıkayabilir.
Taşın ameliyatla tedavisi nasıl yapılır?
Taş tedavisindeki en başarılı yöntemdir. Hangi tip ameliyat yönteminin kullanılacağı taşın büyüklüğü, taşın bulunduğu yer ve böbreğin durumuna göre değişiklik gösterir. Ameliyat yöntemleri şunlardır: 1. Bükülemeyen kamera ile idrar yolundaki (üreter) taşların lazerle kırılması (URS) (detaylı bilgi için üreter taşı tedavisi bölümüne bakabilirsiniz), 2. Bükülebilen kamera ile böbrek içindeki taşların kırılması (RIRS) (detaylı bilgi için böbrek taşı tedavisi bölümüne bakabilirsiniz) ve 3. küçük bir kesiden böbreğe ilerletilen kamera eşliğinde böbrek taşlarının kırılması (PNL). (detaylı bilgi için böbrek taşı tedavisi bölümüne bakabilirsiniz)
Taş hastalığı tekrarlar mı?
Bu soruya hayır cevabı vermek isterdim; ancak tam tersi bir durum söz konusu. Taş düşüren bir kişinin takip eden 10 yılda bir defa daha taş hastası olma ihtimali %50’dir. Yani bir defa taş tanısı konulan hastaların yılda bir ultrasonla böbreklerinin değerlendirilmesi uygun olacaktır. Farklı zamanlarda 2 defa taş tespit edilen bir kişinin taş oluşmasına sebep olan tedavi edilebilir hastalığı (taş hastalarının çoğunda maalesef tedavi edilebilir bir hastalık tespit edilememekte) mevcut değilse ve yaşam tarzını, diyet alışkanlıklarını değiştirmez ise tekrar tekrar taş oluşturma ihtimali çok yüksektir.
Tekrar taş oluşmaması için ne yapılabilir?
Ne tip taş olduğu fark etmeksizin bütün taş tiplerinde yapılabilecek en önemli korunma bol sıvı tüketmektir. Bu sıvının su veya limonata olması önerilir. Çünkü çay, kahve ve asitli içecekler taş ihtimalini artırmaktadır.
İdeal koruyucu önlemler için taşın cinsi bilinmelidir. Türkiye’deki böbrek taşlarının yaklaşık %80’i kalsiyum oksalat taşıdır. Bu taştan korunma diyeti için tıklayınız.
KAYNAK : Doktor Sitesi
[ad_2]