Bu yazımda gençlerimizi kaleme almak istedim. Gerekli bedel ve değerin verilmediği, tüm yaptıkları eleştirilen, yadırganan fakat buna karşın özgüvenleri ile takdiri hak eden gençlerimize…
Geleneksel bir yapıya sahip bir ülkede olduğumuz için gençlerimizin bazen özgüvenli oluşları, kendilerini savunmaları, haksızlıklar karşısında susmayıp, boyun eğmeyip haklarını savunmaları saygısızlıkla nitelendirilebiliyor. Aslında olması gerekeni yapıyorlar. Bir insan hayata geldiği andan itibaren bir bireydir. Bebeklik periyodunda bakıma muhtaç olan birey, büyüdükçe kendi gereksinimlerini karşılayabildiği üzere, kendi kanılarını ve haklarını da savunma hakkı vardır. Bunu yapmaları onları saygısız yapmaz!
Ne kadar o denli görünmüyor üzere olsa da günümüzde, gençlerin hayatımızdaki yeri ve ehemmiyeti epey büyük.
Gençler, toplumun geleceğini şekillendirecek, önderlerimizi ve karar alıcılarımızı oluşturacak şahıslardır. Bu nedenle, şuurlu gençliğin ehemmiyeti de epey büyük. Şuurlu gençlik, kendini ve etrafını tanıyan, dünya görüşüne sahip, eleştirel düşünen, özgüvenli, toplumsal sorumluluk sahibi gençlerdir. Bu gençler, toplumun sıkıntılarına karşı hassas, tahlil üreten, yenilikçi ve tesirli insanlardır. Şuurlu gençlik, kişisel muvaffakiyetlerin yanı sıra toplumsal başarılara da katkıda bulunur. Toplumsal problemlere karşı hassas olan gençler, toplumsal barışa katkı sağlayarak, daha adil ve demokratik bir toplum yaratırlar.
Ayrıca, yenilikçi ve tesirli fikirleriyle, toplumun gelişimine katkıda bulunurlar. Bilhassa son vakitlerde yapılan programlarda gençlere mikrofon verilmesi ve onlara kelam hakkı ile tenkitlerine fırsat veren birtakım programları izlerken keyifli oluyorum. Çok değil daha birkaç gün evvel yayınlanan programda yaşananları hayretler içerisinde izledim. Gençlerin şuurlu soruları karşısında mantıklı ve dengeli bir yanıt veremediği için sonlanıp gençleri azarlayan ‘sözde’ idarede yer almak isteyen insan… Bu agresif haller ve sert çıkışlar ile başta gençlerin olmak üzere insanların da üzerinde bırakılan olumsuz tesirler ile nasıl insanların kendilerine güvenmelerini bekliyorlar anlayamıyorum doğrusu… (Derin mevzular)
Neyse ki yeni kuşak, ya da Z jenerasyonu diye nitelendirilen gençlik şuurlu, sorgulayıcı ve mert.
İnsanların konuşma ve sorgulama özgürlüklerini, seçme özgürlüklerini cesurca lisana getirebilme haklarını sağlayan bu programlarla daha fazla karşılaşabilme ümidiyle… Burada Ulu Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Gençler! Yüreğimizi destek ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en değerli timsali olacaksınız. Yükselen yeni kuşak, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.’ Yeni kuşak sizlerin yapıtı olacaktır” kelamı ile gençlere olan inancını vurgulamak isterim.
Gençlerin hayatları, teknolojinin süratli gelişimi, değişen toplumsal normlar ve süratle değişen iş piyasası üzere faktörlerle hayli karmaşık hale gelmiştir. Gençler, bir yandan okulda başarılı olmaya çalışırken öteki yandan gelecekteki mesleklerini belirlemek, toplumsal hayatlarını sürdürmek, kendilerini geliştirmek ve dünya problemlerine hassas olmak üzere pek çok şeyle uğraşmak zorundadırlar. Bu nedenle, gençlerin kendilerini ve dünyayı anlamaları için şuurlu olmaları gereklidir.
Bilinçli gençliğin yetişmesi için, toplumun her kesitinde gayret göstermek gerekiyor. Eğitim sistemi, aileler, sivil toplum kuruluşları ve devlet kurumları bu hususta değerli bir rol oynuyor. Eğitim sistemi, gençlere bilgi ve maharet kazandırmakla birlikte, onların dünya görüşlerini ve toplumsal sorumluluklarını da geliştirmelidir. Sivil toplum kuruluşları ve devlet kurumları ise, gençlerin toplumsal problemlere hassaslıklarını artırarak, onların etkin iştirakini sağlayabilirler. Ayrıyeten, şuurlu gençler olmak için dünya sıkıntılarına da hassas olmalıyız. İklim değişikliği, ırkçılık, yoksulluk ve öteki pek çok sorun, bugünün dünyasında devam eden birçok zorluklardan yalnızca birkaçıdır. Gençler, bu sıkıntıları anlamalı ve tesirlerini en aza indirmek için ne yapabileceklerini araştırmalıdırlar. İstekli çalışmalar ve toplumsal medya kampanyaları üzere faaliyetler, gençlerin farkındalıklarını artırmalarına ve bir değişim yaratmalarına yardımcı olabilir. Şuurlu olmak, sadece ferdi bir gayret değildir. Tıpkı vakitte, toplumda ve okullarda şuurlu niyetlerin ve davranışların teşvik edilmesi de değerlidir. Okullar, öğrencilerin şuurlu düşünmeleri ve öğrenmeleri için uygun bir ortam sağlayabilirler.
Fakat en değerlisi temelden yani ailede alınan bedeller ve eğitimler. Ailelerin, çocukların sağlıklı bir gelişimini desteklemek için birçok vazifesi vardır. Bu misyonlar, çocukların fizikî, zihinsel, duygusal ve toplumsal muhtaçlıklarını karşılamak ve onların özgüvenlerini ve kişiliklerini geliştirmek için tasarlanmıştır. Ayrıyeten, aileler, çocukların sağlıklı bir bağlanma geliştirmelerine yardımcı olmak ve olumlu bir aile ortamı yaratmak için de misyonlarını yerine getirmelidirler. Ruhsal açıdan değerlendirdiğimizde, aile üyelerinin rol ve vazifeleri, çocukların duygusal gelişimini etkileyebilir.
Örneğin, aileler, çocuklarının duygusal gereksinimlerini karşılamak için sistemli olarak ilgi göstermeli ve onları dinlemelidirler. Ayrıyeten, çocukların duygusal tabir maharetlerini geliştirmelerine yardımcı olmak için de bir ortam yaratılmalıdır. Aileler, çocukların hislerini tabir etmelerine ve olumlu bir özgüven geliştirmelerine yardımcı olmalıdır. Ailelerin bir öbür vazifesi de çocukların toplumsal maharetlerini geliştirmelerine yardımcı olmaktır. Bu, çocukların okulda ve toplumsal ortamlarda kendilerini rahat hissetmelerine yardımcı olabilir. Tıpkı vakitte aileler, olumlu bağlantılar kurmaları için de örnek oluşturmalıdırlar.
Bilinçli gençlik, kendimizi ve geleceğimizi yönlendirmek için kıymetlidir. Kendimizi anlamak, dünya hakkında bilgi sahibi olmak, meselelere hassas olmak ve tahlil odaklı düşünmek, gençlerin başarılı olmalarına ve toplumda bir değişim yaratmalarına yardımcı olur. Her birimiz, şuurlu olmak için küçük adımlar atarak, dünya için daha uygun bir yer oluşturabiliriz.
Sevgiler…
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar büsbütün muharrirlerinin özgün fikirleridir ve Onedio’nun editöryal siyasetini yansıtmayabilir. ©Onedio
KAYNAK : Onedio
