[ad_1]
Emziren anneler hem kendi vücutlarındaki besin depolarını dengede tutabilmek hem de salgıladıkları sütün içerisindeki enerji, protein, vitamin ve mineralleri karşılayabilmek için yeterli ve dengeli beslenmelidir.
Emziklilik döneminde anneleri en çok endişelendiren konulardan birisi sütlerinin bebeklere yetip yetmeyeceğidir. Yeterli ve dengeli beslenme, anne sütünün miktarını etkileyen en önemli etkenlerden birisi olmakla birlikte; bebeği sık aralıklarla emzirmek, yeterli miktarda sıvı tüketmek, dinlenmek ve stresten uzak kalmaya çalışmak da süt üzerinde olumlu etki yaratacaktır.
Emzirme döneminde sıvı ihtiyacı artacağından dolayı günde 2,5-3 litre su tüketilmelidir. Suyun yanı sıra besin değeri açısından zengin olan süt ve doğal meyve suyu, sıvı ihtiyacının ve besin öğesi gerekliliklerinin karşılanabilmesi için tüketilmelidir.
Annenin kalsiyum depolarının yeterli düzeyde olabilmesi için süt grubunun tüketimi artırılmalı, emziren anneler süt grubu besinleri günde 3 porsiyon olacak şekilde tüketmelidir.
Emzirme döneminde proteinlerin düzenli olarak tüketilmesi çok önemlidir. Bu sebeple et, süt, balık ve yumurta tüketimine özen gösterilmeli, besinlerin yeterince pişmiş olmasına dikkat edilmelidir.
Yumurta örnek protein olması ve yağ profili açısından emziren annelerin günlük yeme düzeninde mutlaka yer almalıdır.
İyotlu tuz bebeğin beyin gelişimi üzerinde olumlu bir etkiye sahip olmasından dolayı tuz kısıtlamasını gerektirecek bir durum yoksa iyotlu tuz kullanılmalıdır.
Emzirme sürecinde kemiklerdeki D vitamini süt aracılığı ile bebeklere geçmekte ve annenin vücudundaki D vitamini seviyesi düşmektedir. Fakat bu miktar bebeğe yetecek seviyede değildir. Bu sebeple anneler bebekleri ile birlikte her gün 15-20 dakika açık havaya çıkmalı ve güneşi değerlendirmelidir.
Emziklilik döneminde asitli içecekler, alkol, sigara ve zararlı diğer etkenlerden kaçınılmalıdır. Yapılan birçok çalışmada nikotinin süt üretimini azalttığı ortaya çıkarılmıştır. Hazır besinler, işlenmiş ürünler ve paketli atıştırmalıklar mümkünse hiç tüketilmemelidir.
Unutmamalıdır ki; anneler bedenen ve ruhsal olarak kendini iyi hissetmezse bu durum bebekler üzerinde de etkiye yol açar.
KAYNAK : Doktor Sitesi
[ad_2]