[ad_1]
GİRİŞ Laparoskopik histerektomi kısa hospitalizasyon, daha az intraoperatif kan kaybı, daha az postoperatif ağrı, hızlı iyileşme ve daha düşük infeksiyon oranları sunar, ancak uygulanma oranları halen abdominal histerektominin çok altındadır [1]. Amerika Birleşik Devletlerinde 2010 yılında histerektomilerin % 54.2 si abdominal yolla yapılırken sadece %8.6 sı laparoskopik yapılmıştır [2]. Ülkemizde de durum farklı değildir. Laparoskopik cerrahide önde gelen merkezlerimizde bile abdominal histerektomi oranları laproskopik histerektominin çok üstündedir [3]. Bu laparoskopik yaklaşımda başta üriner olmak üzere majör komplikasyon oranın daha yüksek olması ve laparoskopik histerektominin öğrenme eğrisinin daha uzun olması ile açıklanabilir. Benign endikasyonlarda histerektomi için en uygun cerrahi yaklaşımın değerlerledirildiği 2015 Cochrane derlemesinin sonuçlarına göre vaginal histerektomi abdominal ve laparoskopik yaklaşımdan üstündür ve ilk tercih olmalıdır. Vajinal histerektominin uygun olmadığı hastalarda abdominal histerektomiden kaçınmak için laparoskopik yaklaşım önerilebilir, ancak laparoskopik histerektominin daha fazla üriner yol komplikasyonları ile ilişkili olduğu dikkate alınmalıdır [4]. Metaanalizlerin aksine deneyimli ellerde laparoskopik histerektominin majör komplikasyon oranını arttırmadığını rapor eden geniş serili çalışmalar da vardır [5, 6]. Biz bu makalede kliniğimizde benign endikasyonlarla yapılan 253 total abdominal ve laparoskopik histerektomi olgusunu sunuyoruz. Bu çalışmanın amacı abdominal ve laparoskopik histerektomide komplikasyon oranlarını değerlendirmektir. GEREÇ ve YÖNTEM Ocak 2011 – Aralık 2013 tarihleri arasında, Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde histerektomi yapılan 437 hasta retrospektif olarak gözden geçirildi. Malignite nedeniyle histerektomi yapılan 112, postpartum kanama nedeniyle sezeryan histerektomi yapılan 2, supraservikal ve laparoskopik asiste vajinal histerektomi yapılan 47 hasta ile kayıtları eksik olan 23 hasta çalışma dışı bırakıldı. Tüm hastaların orjinal dosyaları, anestezi kayıtları ve operasyon notları analiz edildi. Yaş, kilo, boy, parite, menapozal durum, sezeryan ve diğer abdominal cerrahi öyküsü, histerektomi endikasyonu kayıt edildi. Primer sonuçlar operasyon süresi, major komplikasyon oranı, postoperatif hemoglobin düşüş oranı ve hastanede yatış süresi olarak belirlendi. İntraoperatif tahmini kan kaybını belirten objektif bir ölçüm yapılmamıştı. Bu nedenle kanama paterni değerlendirmesi için operasyon sonrası hemoglobindeki düşüş dikkate alındı. Operasyon süresi ilk cilt insizyonuyla insizyonun tamamen kapatılması arasındaki süre olarak tanımlandı. Hemoglobin değerleri için operasyondan 12 saat önce ve 24 saat sonraki ölçümler kaydedildi. Operasyon tarihinden taburcu tarihine kadar geçen süre hastanede kalış süresi olarak kabul edildi. Tüm hastalara operasyondan 1 saat önce, Sefazolin 1 gr İV olarak uygulanmış ve postoperatif 12.saatte aynı doz tekrarlanmıştı. Tromboemboli profilaksisi için operasyondan 8 saat önce Enoxaparin 0.4 ml S.C uygulandığı ve yatış boyunca 24 saat arayla devam edildiği görüldü. İstatistiksel analizler NCSS (Number Cruncher Statistical System) 2007 Statistical Software (Utah, USA) paket programı ile yapıldı. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel metotların (ortalama,standart sapma) yanı sıra ikili grupların karşılaştırmasında bağımsız t testi, operasyon öncesi ve operasyon sonrası değişkenlerin değerlendirilmesinde eşlendirilmiş t testi, normal dağılım göstermeyen parametrelerde Mann-Whitney U testi, nitel verilerin karşılaştırmalarında ki-kare ve uygun olduğu yerde Fisher gerçeklik testi kullanıldı. Anlamlılık p
KAYNAK : Doktor Sitesi
[ad_2]