Sağlık Bakanlığı, tüberküloz (verem) hastalarına yönelik önemli bir adım attı. Tüm ilaçları ücretsiz olarak sağlanan tüberküloz hastalarının düzenli ilaç kullanımları, gözetimli tedavi uygulamasıyla yakından takip ediliyor. Halk Sağlığı Genel Müdürü Muhammed Emin Demirkol, bu uygulamanın detaylarını ve tüberkülozla mücadeledeki son gelişmeleri aktardı.
Türkiye'de Tüberkülozla Mücadele
Demirkol, tüberkülozun küresel bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ettiğini belirterek, Türkiye'de bu hastalıkla mücadelenin yoğun bir şekilde sürdüğünü vurguladı. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile 2002'den sonra verem savaş dispanserlerinin yeterliliği, tıbbi cihaz donatımı ve fiziki imkanlarının iyileştirildiğini, aynı zamanda hekimlerin ve sağlık personelinin eğitiminin en üst seviyeye çıkarıldığını ifade etti.
Her ilde en az bir verem savaş dispanserinin bulunduğunu belirten Demirkol, "Burada kendi alanında uzman hekimlerimiz ve sertifikalandırılmış yardımcı sağlık personelimizle tüberkülozla mücadele etkin şekilde yürüyor." dedi. Tüberkülozla etkin mücadele sonucunda görülme sıklığının yüz binde 30'dan yüz binde 10'lara gerilediğine dikkat çekti. Demirkol, bu başarının fedakar sağlık çalışanlarının özverili çalışmaları sayesinde elde edildiğini ve Dünya Sağlık Örgütü'nün de Türkiye'deki mücadeleyi takdir ettiğini belirtti.
Gözetimli Tedavi Uygulaması ve Teknolojik Takip
Demirkol, tüberkülozun en önemli belirtilerinin geçmeyen ve uzun süre devam eden öksürük, gece terlemeleri ve istemsiz kilo kaybı olduğunu vurgulayarak, bu belirtilerin görülmesi durumunda mutlaka bir hekime başvurulması gerektiğini söyledi. Tüberküloz tanısı konulması halinde tedavinin verem savaş dispanserlerinde ücretsiz olarak gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Tedavinin sadece ücretsiz olarak verilmekle kalmadığını, aynı zamanda doğrudan gözetimli tedavi (DGT) ile hastaların ilaçlarını düzenli ve zamanında alıp almadıklarının da takip edildiğini belirtti. Demirkol, "Doğrudan gözetimli tedaviyle, kişinin her gün bu ilaçları düzgün ve saatinde alıp almadığını gözetleyerek, gözlemleyerek takip ediyoruz. Artık teknolojik imkanları da kullanarak on-line şekilde kişinin ilacı zamanında alıp almadığını sağlık personelimiz takip ediyor." dedi.
Filyasyon Çalışmaları ve Hedef Sıfır Vaka
Tüberküloz hastalarının ailelerine ve iş arkadaşlarına yönelik taramaların da yapıldığını belirten Demirkol, tedavinin uygulanıp uygulanmadığının yakından takip edildiğini ve filyasyon çalışmalarıyla tüberküloz sayılarının önemli ölçüde azaltıldığını ifade etti. Demirkol, hedeflerinin sıfır vaka olduğunu ve özellikle ilaca dirençli tüberküloz vakalarını yoğun bir şekilde takip ettiklerini söyledi.
Demirkol, şehir hastanelerinin referans hastane olarak belirlendiğini ve tüberküloz konusunda Türkiye'de 4 olan referans hastane sayısının 6'ya çıkarıldığını belirtti. Çocuklarda ise referans hastane sayısının 8'e çıkarıldığını ekledi. Böylelikle Türkiye'de yetişkin ve çocuklarda olmak üzere 14 referans hastanenin tüberküloz konusunda yetkilendirildiğini vurguladı.
Demirkol, tüberkülozla aktif bir şekilde mücadeleye devam edeceklerini ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın da tüberküloz hastalarına nakdi yardımda bulunduğunu belirtti. Dünyada hem ücretsiz tedavi veren hem de ayni yardımda bulunan başka bir ülke olmadığını sözlerine ekledi.
Türkiye'nin tüberkülozla mücadelesinde gelinen nokta, sağlık sisteminin etkinliğini ve devletin vatandaşlarına sunduğu imkanları gözler önüne seriyor. Sağlık Bakanlığı'nın kararlı tutumu ve uyguladığı stratejiler sayesinde tüberküloz vakaları önemli ölçüde azalmış durumda. Hedef sıfır vaka olsa da, bu başarı Türkiye'nin sağlık alanındaki önemli bir kazanımı olarak değerlendirilebilir.
