Trabzon'un Maçka ilçesinde yaşayan 58 yaşındaki Mustafa Muş, tam 46 yıldır koyunların peşinde dağ bayır demeden yürüyor. Dedesinden ve babasından öğrendiği çobanlık mesleğini aşkla sürdüren Muş, 700 koyununun karnını doyurmak için her gün 12 saatini yollarda geçiriyor. Bu zorlu ama bir o kadar da sevgi dolu yaşamın detayları haberimizde.
Karadeniz'in Dik Yamaçlarında Bir Ömür
Mustafa Muş, Bahçekaya Mahallesi'nde doğup büyümüş. İlkokuldan sonra eğitimine devam edemese de, dedesinden ve babasından öğrendiği çobanlığı hiç bırakmamış. Karadeniz'in dik ve engebeli yamaçlarında koyunlarını otlatırken, adeta doğayla bütünleşiyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan mesaisi, akşam 18.00'e kadar devam ediyor. Koyunlarının başka sürülerle karışmaması için onları turuncuya boyayan Muş, bu sayede hayvanlarını kolayca tanıyabiliyor.
İlkbaharın gelmesiyle birlikte yayla göçü hazırlıklarına başlayan Mustafa Muş, dede mesleği çobanlığı küçük yaşlardan itibaren sürdürdüğünü belirtiyor. Geçim kaynaklarının küçükbaş hayvancılık olduğunu vurgulayan Muş, hayvanlarıyla birlikte yaylaya göç etmek için sabırsızlanıyor.
"2 Bine Yakın Hayvanla Yaylaya Çıkacağız"
Muş, sürüsünde şu anda 700 küçükbaş hayvan olduğunu belirterek, göç sırasında bu sayıya 800'ün üzerinde hayvanın daha ekleneceğini söylüyor. Toplamda 2 bine yakın hayvanla yaylaya çıkmayı hedefleyen Muş, işinin zor ve zahmetli olmasına rağmen severek yaptığını vurguluyor.
"Sabah 06.00'da mesaiye başlıyoruz. Mesai saati belli değil ama ortalama 12 saat oluyor. Hayvanların her türlü bakımlarıyla yakından ilgileniyoruz," diyen Muş, çocuklarının da baba mesleğini sürdürdüğünü belirtiyor.
Muş, sözlerine şöyle devam ediyor: "Bu işin kışı da baharı da zordur. Yaylaya çıkıyoruz. Geçtiğimiz yıl yaylada karla mücadele ettik ama bu işi seviyoruz. Burada hayvan var, araba versen onu vermem. Onun sevgisiyle beraber bakıyoruz. Onların hastasıyız. Onları böyle süsleyip güzelleştiriyoruz."
Genç Çobanlardan Dede Mesleğine Destek
22 yaşındaki Cemal Muş da ailece küçükbaş hayvancılıkla uğraştıklarını ve işini severek yaptığını ifade ediyor. Mesleğin zorluklarının yanı sıra güzelliklerinin de olduğunu belirten Cemal Muş, "Kışın bakması zor oluyor. Yağmur, kar ama yazın yaylaya çıkınca hava güneş. Bütün derdi, çileyi unutuyorsunuz. Dede ve baba mesleği, biz de ilerletebilirsek ilerleteceğiz. İnşallah ilerletiriz, ölmez bitmez bir meslek olur," şeklinde konuşuyor.
Mustafa Muş'un 46 yıllık çobanlık serüveni, Karadeniz'in zorlu coğrafyasında bir sevgi ve özveri destanı olarak yankılanıyor. Dede mesleğini yaşatma azmi ve hayvan sevgisiyle dolu bu yaşam, gelecek nesillere ilham kaynağı olmaya devam edecek. Bu zorlu yaşam koşullarına rağmen, Muş ailesinin yüzünden eksik olmayan gülümseme, doğayla iç içe olmanın ve sevgiyle yapılan işin insana verdiği mutluluğun en güzel kanıtı niteliğinde.