15 Mayıs 2025 Perşembe

Deprem Psikolojisi: Sarsıntı Geçti Ama Etkisi Sürüyor Mu?

Deprem gibi doğal afetler, fiziksel yıkımın yanı sıra derin psikolojik etkilere de yol açar. Sarsıntının yarattığı şok, korku ve belirsizlik duyguları uzun süre devam edebilir. Peki, deprem psikolojisi bizi nasıl etkiler ve bu süreçte neler yapabiliriz? İşte uzman görüşleri ve iyileşme yolları...

Deprem Sonrası Psikolojik Tepkiler

Deprem sonrası yaşanan psikolojik tepkiler, aslında beynimizin bizi koruma mekanizmasının bir parçasıdır. Sürekli yer sallanıyormuş gibi hissetmek, uyku problemleri yaşamak, irkilmek veya sürekli "Ya yine deprem olursa?" diye düşünmek gibi durumlar yaygın olarak görülür. Bu tepkiler, bir "bozukluk" içinde olduğumuzu değil, sistemimizin çalıştığını gösterir. Ancak bu süreçte güven duygusunun sarsılması en önemli sorunlardan biridir.

Güven duygusunu yeniden inşa etmek için neler yapılabilir?

  • Evin güvenliğini kontrol etmek
  • Bir deprem çantası hazırlamak
  • Rutinlere küçük adımlarla geri dönmek
  • Bilgi kirliliğinden uzak durmak
  • Düzenli yürüyüş yapmak

Sosyal medya ve haber kanallarından gelen yoğun bilgi akışı kaygıyı artırabilir. Bu nedenle, ne zaman mola vermemiz gerektiğini bilmek önemlidir. Kaygı, bu tür zamanlarda en sık görülen duygulardan biridir. Düşüncelerimizin olasılık mı yoksa gerçek mi olduğuna dikkat etmeliyiz.

Ne Zaman Uzman Desteği Almalı?

Bazen hiçbir şey işe yaramıyor gibi hissedebiliriz. Uyku problemleri yaşanıyorsa, iştah tamamen bozulduysa, gün içinde dalıp gitmeler sıklaştıysa, hatta "Hiçbir şeyin anlamı kalmadı" hissi varsa, o zaman bir uzmana başvurmak önemlidir. Psikolojik destek almak, bir zayıflık değil, aksine kendimize ve hayatımıza değer vermenin güçlü bir yoludur.

Çevremize Nasıl Destek Olabiliriz?

Bu süreçte sadece biz değil, çevremizdekiler de etkilenir. Yakınlarımızla konuşurken çoğu zaman "Ne desem, nasıl yardımcı olsam?" diye düşünürüz. Oysa çoğu zaman söylenmesi gereken en güçlü cümleler çok basittir: "Buradayım", "Seni dinliyorum". Sessizce yanında durmak, yargılamadan dinlemek bile başlı başına bir destek olabilir.

Çocuklar için durum biraz daha farklıdır. Onlar ne olup bittiğini anlamlandırmakta zorlanabilir; ama bizim hissettiklerimizi çok iyi hissederler. Gözlerimizdeki kaygıyı, ses tonumuzdaki tedirginliği, beden dilimizdeki gerginliği fark ederler. Bu yüzden onlarla konuşurken dürüst ama sade bir dil kullanmak önemlidir. "Deprem korkutucu olabilir ama şu anda güvendeyiz" gibi açıklamalar, onların dünyasında anlam yaratır. "Korktun mu?" demek yerine "Sen ne hissettin?" diye sormak, duygularını bastırmalarını değil, paylaşmalarını sağlar. Ayrıca çocuklar için en güçlü güven duygusu, tanıdık şeylerin devam etmesidir. Yemek saati, oyun vakti, uyku düzeni gibi günlük rutinlerin korunması, onların kendilerini yeniden güvende hissetmesine yardımcı olur.

Psikolog Eren Boz, "Şunu unutmamak gerekir ki travma sonrası iyileşmek zaman alabilir ama mümkündür. Herkesin bu süreci farklıdır ve kimsenin temposu bir diğerininkiyle aynı olmak zorunda değildir. Küçük adımlar, anlayışlı bir yaklaşım ve birbirimize gösterdiğimiz destek, iyileşmenin en sağlam zeminini oluşturur." diyor.

Deprem sonrası psikolojik iyileşme süreci, sabır, anlayış ve destekle mümkündür. Unutmayın, yalnız değilsiniz ve yardım istemek güçlülüktür.

İlgili Haberler