Almanya’nın başşehri Berlin’in en değerli turistik yerlerinden ve Avrupa’nın en değerli müze komplekslerinden biri olan Müzeler Adası her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor.
Berlin’in merkezinde, Spree Irmağı ve Spree Kanalı ortasında yer alan dünyaca ünlü Müzeler Adası, 1999 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alındı.
Eski Müze (Altes Museum), Yeni Müze (Neues Museum), Eski Ulusal Galeri, Bode Müzesi ve Bergama Müzesi’nden oluşan Müzeler Adası’na, iki Almanya’nın tekrar birleşmesinin akabinde James Simon-Galerisi de eklendi.
Avrupa’nın en seçkin müze komplekslerinden biri olan Berlin’deki Müzeler Adası’nı her yıl 3 milyondan fazla turist ziyaret ediyor. Berlin’in kalbinde yer alan eşsiz binalar topluluğunda oluşan ada, Prusya hükümdarları periyodunda inşa edilmeye başlandı.
1830’da alanın açılmasıyla tarihi olarak kıymetli koleksiyonlar ve sanat yapıtları birinci kere Berlin’de halka açık hale getirildi. Sanatın “muhteşem bir sentezi” olarak ön plana çıkan adada Mısır Firavunu 4. Amenhotep’in eşi Mısır kraliçesi Nefertiti’nin 3 bin yıl öncesinden kalma büstü de sergileniyor.
Gezi sayfalarında “adaların en kültürlüsü” olarak nitelendirilen Müzeler Adası, bir kilometrekarelik alanda sergilenen koleksiyonların yanı sıra mimarisiyle de ziyaretçilerini hayran bırakıyor.
1930’da yılında beşinci müze olarak Müzeler Adası’na eklenen Bergama Müzesi, adanın en çok ilgi gören ve Berlin’in en çok ziyaret edilen müzesi olarak öne çıkıyor. Klasik Antik Çağ Koleksiyonu, Antik Orta Doğu yapıtları, İslam sanatı yapıtları olmak üzere üç kısımdan oluşan müzede Babil İştar Kapısı da sergileniyor. Türkiye’den getirilen Zeus Sunağı, Bergama Müzesi’nde en beğenilen ve en çok ilgi gören eserler ortasında yer alıyor.
Bergama Müzesi’nin tadilatı nedeniyle şu anda kapalı olan Zeus Sunağı’nın bulunduğu salon, 2025 yılında tekrar ziyaretçilere açılacak. Eski Ulusal Galeri’de de Türk ressam Osman Hamdi Bey’e ilişkin iki eser sergileniyor. (AA)
