İstanbul Ortaköy’deki cümbüş merkezi Reina’da 2017 yılbaşı gecesi düzenlenen terör taarruzunda, öteki 38 kişi ile hayatını kaybeden Nawras Alassaf’ın Amerikan vatandaşı akrabalarının Twitter’a açtığı davada, Yüksek Mahkeme üyelerinden farklı görüşler geldi.
Davada, Twitter’ın milletlerarası bir terör hareketine “yardım ve yataklık eden” herkese karşı dava açılmasına müsaade veren Terörle Gayret Yasası kapsamında sorumlu tutulup tutulamayacağı sorgulanırken, Yüksek Mahkeme üyesi Yargıç Elena Kagan, Twitter’ın, sağladığı mevcut imkanlarla terörizmin ilerlemesine yer oluşturduğu tarafında görüş bildirdi.
Mahkemenin başka üyesi Yargıç Samuel Alito ise Twitter’ın “cezai suçlamalardan yasal olarak sorumlu tutulamayacağını”, lakin terörle gayret yasası kapsamındaki farklı standardın, şirketin sorumluluk taşıyıp taşımadığını belirlemeyi “biraz zorlaştırdığını” tabir etti.
Davada görüş bildiren Adalet Bakanlığı avukatı Edwin Kneedler, bir şirketin yasa dışı bir hareketin failiyle “kişisel etkileşim” kurması halinde tüzük uyarınca sorumlu olabileceğini belirtirken, Twitter’ın hizmetlerinin olaydaki terör aksiyonundan “çok uzak olduğunu” söyledi.
Yüksek Mahkeme üyeleri, internet şirketlerini çok çeşitli davalardan koruyan İrtibat Ahlakı Yasası’nın 230. kısmı uyarınca sağlanan bir tıp yasal dokunulmazlığın daraltılıp daraltılmayacağı konusunda görüş birliğine varamadı.
Terör mağduru ailenin avukatlığını yapan Eric Schnapper ise 2 saatten fazla süren duruşmada, Twitter’in İstanbul’daki hareketini gerçekleştiren IŞİD’in terör faaliyetlerinin yayılmasına “algoritmalarının tavsiye ettiği üçüncü taraf içerikler nedeniyle” katkı sağladığını ispat etmeye çalıştı.
FRANSA’DAKİ IŞİD SALDIRISI DÜN GÖRÜŞÜLMÜŞTÜ
Yüksek Mahkeme üyeleri, dün de 2015 yılında Paris’teki IŞİD akınında hayatını kaybeden Nohemi Gonzalez isimli Amerikalı bayanın ailesinin açtığı davada, YouTube platformunun, kullandığı benzeri algoritmaların tavsiye ettiği içerikler nedeniyle sorumlu tutulup tutulamayacağını tartışmıştı.
Alt mahkeme, bu davayı büyük ölçüde İrtibat Ahlakı Yasası’nın 230. kısmı çerçevesinde sağlanan dokunulmazlık unsuruna dayanarak reddetmişti. (AA)
KAYNAK : Sözcü
