[ad_1]
Bir de o devrin çocuk yıldızları vardı… Ufacık yaşlarından beklenmeyecek kadar ustalıkla rol yaparlardı o yıldızlar.
Genellikle de annesiz- babasız kalmış ya da ikisinden birini kaybetmiş karakterleri oynarlardı. Bu çocuk yıldızlar, sinema boyunca bir yandan afacanlıklarını stantlar, öteki yandan da seyirciyi histen duyguya sürüklerdi.
İşte onların en ünlülerinden biriydi. O yıllarda sinemalar şimdi siyah- beyaz olduğu için seyirci, perdede değil, renkli kuşe kağıda basılan “mecmualarda” görürdü ne kadar hoş masmavi gözleri olduğunu.
Kamera karşısına geçtiğinde o mavi gözler kimi vakit güler kimi vakit da inci üzere gözyaşları dökerdi. Natürel seyirci de onunla ağlar, onunla gülerdi…
HAYATTA KALSAYDI BUGÜN 64 YAŞINDA OLACAKTI
İşte onlardan biri şayet yaşasaydı, bugün 64 yaşında bir yetişkin olacaktı. Yaşadığı talihsizlikler yüzünden sinemadan uzaklaşmıştı lakin uzun yıllar sonra bir diziyle tekrar kamera karşısına geçmeye başlamıştı.
Belki de mesleğini yeniden o denli dizilerde ya da sinemalarda bir çocuk yıldız olarak değil lakin bir yetişkin olarak sürdürecekti… Fakat olmadı….
2020 yılında, uzun müddettir yaşadığı ve artık simgesi haline geldiği Üsküdar’da hayata veda etti. Geride de onun siyah beyaz olsa da seyirciyi rengarenk anlara sürükleyen unutulmaz sinemaları kaldı.
NİCE HAYRANININ EN HOŞ ANILARINDA ONA DA YER VAR
Sadece aşikâr bir yaşın üzerindeki sinemaseverler değil herkes kimden kelam ettiğimizi anladı büyük olasılıkla. Yeşilçam’ın en ünlü çocuk yıldızlarından biri olan Ömercik! Ya da tam ismiyle Ömer Dönmez.
Gerçek hayatta da akrabası olan -teyzesinin kızı- Zeynep Değirmencioğlu yani Ayşecik’le sayısız sinemada kamera karşısına geçen Ömercik şayet hayatta olsaydı, geçtiğimiz 13 Ağustos’ta 64 yaşını dolduracaktı.
Onu her yaştan ve farklı jenerasyonlardan hayranları unutmadı. Bugün milyonların hoş anılarının ortasında ona da yer var. Birden fazla sinema perdesi dışında bir kere bile karşı karşıya gelmemiş olsa da!
Biz de bu fırsatla hem Yeşilçam’ın en hoş gözlü çocuk yıldızını bir hatırlayalım hem de o eski sinemaların tatlı esintisini bir defa daha hissedelim istedik.
SES MECMUASININ MÜSABAKASINA KATILDI
Ömer Dönmez, 13 Ağustos 1959’da Sakarya’da dünyaya geldi. Dedesinin şeker imalathanesi, babasının da şekerleme dükkanı vardı.
Henüz4 yaşındayken eniştesi Hamdi Değirmencioğlu yani Ayşecik olarak tanınan Zeynep Değirmencioğlu’nun babası, Ömercik’i İstanbul’a getirip Ses Mecmuası’nın Çocuk Yıldızlar Müsabakası’na katılmasını sağladı.
Yarışmada ikinci oldu fakat, mavi gözleri, sarı saçlarıyla dikkat çekmişti bir kez. Eniştesi Hamdi Bey’in de takviyesiyle önünde Yeşilçam’ın kapıları açıldı.
Ömercik, İstanbul’a, teyzesinin konutuna yerleşti. Burada Ayşecik rolüyle tanınan teyzesinin kızı Zeynep Değirmencioğlu birlikte yaşadı.
Dönmez, ilkokulu Maçka ilkokulunda okudu. Ortaokul eğitimini ise ikinci sınıftayken yarıda bıraktı.
Senaryosunu Erdoğan Tünaş’ın kaleme aldığı, direktörlüğünü Süreyya Duru’nun üstlendiği Sevgim ve Gururum isimli sinemayla sinema serüveni başladı. Rol arkadaşları Hülya Koçyiğit, Cüneyt Arkın, Cahide Sonku, Avni Dilligil’di. O sırada takvimler 1965 yılını gösteriyordu.
Ömer Dönmez, Zeynep Değirmencioğlu ile birlikte “Pamuk Prenses ve 7 Cüceler”, “Ayşecik ve Ömercik” dizisi, “Hayat Sevince Güzel”, “Özleyiş” ve “Yuvanın Bekçileri” üzere unutulmayan birçok sinemada kamera karşısına geçti.
ÇOCUKLUĞUNU TAM OLARAK YAŞAYAMADI: ‘OYNUYORDUM… LAKİN YALNIZCA FİLMLERDE’
Onun farklı jenerasyonlardan seyircinin hafızasında yer eden en ünlü repliği ise bir sinemasında Ediz Hun’un canlandırdığı karaktere yönelttiği “Size baba diyebilir miyim amca?” oldu.
Ömercik’in bir çocuk yıldız olarak mesleği 13 yıl sürdü. O müddette 65 sinemada kamera karşısına geçti. .
Ömer Dönmez şöhrete çocuk yaşta kavuştu ancak kendi tabiriyle çocukluğunu hiç yaşayamadı. Bir söyleşisinde o devri şöyle anlatmıştı…”Oynuyordum lakin yalnızca filmlerde” .
Ardı arkasına sinema çevirdiği süreçte yorulduğunu da anlatmıştı Ömercik. Ancak tekrar de Yeşilçam’dan uygun bir maddi yarar elde ettiğini de gizlemedi.
Ömercik, Yeşilçam mesleği boyuncu siyah- beyaz sinemalarda kimi vakit sokaklarda yankesicilik yaptı, kimi vakit Filiz Akın ablasına elinde darbukasıyla eşlik eden bir sokak çalgıcısı oldu.
Bazen de Ediz Hun’a “Size baba diyebilir miyim amca” deyip mavi gözlerinden boncuk üzere yaşlar akıttı.
GEÇİRDİĞİ ŞANSSIZ KAZA MESLEĞİNİ OLUMSUZ ETKİLEDİ
Öyle ya da bu türlü Türkiye’de birkaç jenerasyonun hafızalarında yer etti Ömercik ya da gerçek ismiyle Ömer Dönmez. Şimdi 4 yaşındayken başladığı sinemaya 17 yaşında veda etti Ömercik.
Yeşilçam’ın artık tarih olan bir devrine damga vuran oyunculardan biri olan Ömer Dönmez’in ya da hafızalara yer eden ismiyle Ömercik’in sineme mesleği, geçirdiği şanssız bir kaza sonucu üstelik de bir tornavida yüzünden bitti.
Ama hala çocuk yıldız denilince, birlikte birçok sinemada oynadığı kuzeni Ayşecik (Zeynep Değirmencioğlu) ile birlikte birinci akla gelenlerden biri o.
Ama pek çok çocuk yıldızın yazgısından farklı olmadı onunki de. Büyüdükçe popülerliğini kaybetti. Onun birinci gençliğine denk gelen 1970’li yıllarda faal olan erotik sinemalar devri Ömercik’in mesleğini değiştirmesine neden oldu.
GERİDE UNUTULMAZ SİNEMALARI KALDI
17 yaşındayken geçirdiği bahtsız bir kaza nedeniyle de sol gözünü. Hülasa onun için “film bitti”. Sonra bir mühlet büfecilik, taksi sürücülüğü yaptı. Bir orta Zeynep Değirmencioğlu ile birlikte emlakçılık yaptı.
Ömer Dönmez, 90’lı yılların sonunda 2000’lerin başında İkinci Bahar, Yeşilçam Denizi üzere üretimlerde kamera karşısına geçti.
Hayatının son devrinde Yeşilçam’ın da kameraların da uzağında bir bilgisayar firmasında çalışıyordu.
Bir periyodun çocuk yıldızı 2020 yılında KOAH hastalığına bağlı kalp krizi sonucu hayata veda etti. Geride de tekraren izlenecek asla unutulmayacak sinemaları kaldı. Bir de onu sinema perdesinde izleyenlerin Ömercik’in canlandırdığı karakterlerin de ortalarında olduğu hoş anıları…
Ömercik, sinemalarında bazen afacanlık yapar seyirciyi güldürür bazen de hem kendisi ağlar hem de seyirciyi ağlatırdı.
Ömercik, teyzesinin kızı olan Ayşecik ile birlikte çok sayıda sinemada kamera karşısına geçti.
KAYNAK :Hürriyet
[ad_2]
