[ad_1]
Patrick O’Neal, 8 Aralık Cuma günü yaptığı paylaşımında ” Bu, bugüne kadar yapmak zorunda kaldığım en sıkıntı şey, lakin başlıyoruz… Babam bugün, sevgi dolu yakınları, ailesi yanında olduğu halde huzur içinde öldü” diye yazdı.
Sonra da satırlarını şöyle sürdürdü: ” Babam Ryan O’Neal, her vakit benim kahramanım oldu. Daima ona baktım ve o her vakit hayattan daha büyüktü. Bir insan olarak babam çok cömertti ve bulunduğu bütün ortamlardaki en komik kişiydi. Ve açıkça her vakit en güzel, en cazipti.”
Babasının hayatı uzunluğuna etrafındaki insanları güldürüp eğlendirmeyi sevdiğini belirten Patrick, Ryan O’Neal’in sevgi dolu ve destekleyici bir baba olduğunu satırlarına ekledi. Birlikte sporla uğraşmayı ve spor müsabakaları izlemeyi sevdiklerini satırlarına ekledi.”
SON SEYAHATİNE UĞURLANDI
O’Neal, geçtiğimiz pazar günü hayattayken düzenlenen bir cenaze merasimiyle son seyahatine uğurlandı.
O’Neal, Los Angeles’ta Westwood Memorial Park Cemetery’da toprağa verildi. Ailesi ve yakınlarının hazır bulunduğu merasimin en çarpıcı ve en dokunaklı detayı ise Ryan O’Neal’ın mezarlıkta gömüldüğü kısım oldu.
Ünlü oyuncu, kendisinden evvel hayata veda eden “ebedi aşkı” Farrah Fawcett’ın yanında sonsuz uykusuna yattı.
Başrolünü Ali MacGraw ile paylaştığı Aşk Öyküsü isimli sinemayla hafızalara kazınan Ryan O’Neal. hayattayken en büyük aşkını ülkemizde de gösterilen Charlie’nin Melekleri (Charlie’s Angels) isimli diziyle tanınan Farrah Fawcett ile yaşamıştı.
O AŞKI KİMSE UNUTMADI
İkili, 1979 yılında aşk yaşamaya başladı. Bağlantıları çalkantılı bir halde 1985 yılına kadar sürdü. Bu ortada Redmond ismini verdikleri bir erkek çocukları dünyaya geldi.
Ryan O’Neal ile Farrah Fawcet hiç evlenmediler ancak tutkulu bağları hiçbir vakit tam manasıyla kopmadı.
Aralarındaki romantik bağlantı bitse de ayrıldıktan sonraki 17 yıl boyunca birbirlerinin hayatından çıkmadılar. Oğullarını birlikte büyüttüler.
2001 yılında Ryan O’Neal lösemiye yakalandıktan sonra tekrar görüşmeye başladılar. O sırada Farrah Fawcet da kansere yakalanmıştı. Fawcett, 2009 yılında hayata veda etti.
‘ONU BÜTÜN KALBİMLE SEVDİM’
Onun vefatından sonra Ryan O’Neal yaptığı açıklamada “Onu bütün kalbimle sevdim… Onu çok lakin çok özleyeceğim” diye konuşmuştu.
Hatta Ryan O’NEal, Fawcett’ın vefatından 10 yıl sonra yaptIğı bir açıklamada da “Onu sevmeden geçirdiğim tek bir gün bile olmadı” kelamlarıyla büyük aşkını ne kadar özlediğini tabir etmişti.
Fawcett ile O’Neal tanıştıklarında hoş yıldız, Altı Milyon Dolarlık Adam dizisiyle tanınan Lee Majors ile konutuydu. Ancak bu durum O’neal ile ortalarında aşk doğmasına mahzur olmadı.
Ryan O’Neal, yıllar sonra Los Angeles Times’e verdiği röportajda Fawcett ile bağlantılarının birinci devrini şöyle anlatmıştı. “Oturduk ve dudaklarımız kanayıncaya kadar öpüştük:”
Daha sonra bir diğer röportajında da “Hemen çabucak her şeye olan ilgimi kaybettim. Bir tek Farrah dışında. Hayatımda birinci defa bir oburu kendi benliğimin önüne geçti” diye tanımlamıştı ünlü yıldıza duyduğu aşkı.
Hatta Farrah Fawcett’dan “Hayatımın aşkı” diye kelam etmişti.
O’Neall, hayattayken yollarını ayırdığı sevgilisine edebi uykusunda kavuşmu oldu böylelikle.
O’Neal, ebedi aşkı Farrah Fawcett’ın cenaze merasiminde ona bu türlü veda etmişti.
BİR MÜHLET ALMANYA’DA YAŞADILAR
Ryan O’Neal, 20 Nisan 1941’de oyuncu Patricia Ruth Olga ve muharrir Charles O’Neal’ın oğlu olarak Los Angeles’ta dünyaya geldi.
Oyunculuğa adım atmadan evvel profesyonel boksör olmak içi eğitim gördü. 1950’lerde Los Angeles’ta Altın Eldiven Mükafatı için çaba etti. Amatörlüğü sırasında da çıktığı 18 maçı kazandı.
Ryan lise yıllarına geldiğinde ailesi Almanya’ya taşındı. Orada Münih’te okula başlasa da yeni hayatına alışması kolay olmadı.
Almanya’da yaşadıkları sırada lokal bir gösteride misyon aldı. İşte o sırada da oyunculuğa ilgi duymaya başladı.
Bir mühlet sonra ABD’ye dönen Ryan O’Neal, kimi TV gösterilerinde küçük roller üstlendi. 1962 ile 63 ortasındaki bir yılı bu biçimde geçirdi.
İlk değerli oyunculuk tecrübesini 1964 yılında Peyton Place isimli TV dizisiyle yaptı. Bu da ona sinemada birçok rolün kapılarını açtı. Birinci başrolünü de 1969 yılında The Big Bounce isimli üretimde üstlendi.
KAYNAK :Hürriyet
[ad_2]
