[ad_1]
◊ Tebrik ederim Seray. Kendini tanıtır mısın öncelikle?
– Selanik göçmeniyim. Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden yüksek onur öğrencisi olarak mezun olduktan sonra İstanbul’da birkaç hukuk firmasında çalıştım. Akabinde kendi hukuk ofisim Öztürk Hukuk Bürosu’nu açtım. Bir mühlet akademik İngilizce derslerim için Miami’de yaşadım. Şu anda Leiden Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Avrupa Birliği Hukuku ve Milletlerarası Ticaret Hukuku Yüksek Lisansı yapıyorum. Leiden Üniversitesi Einstein, Darwin ve Descartes üzere üstün başarılı insanların okuduğu bir okul. Bu nedenle okulumla gurur duyuyorum.
◊ Stresli bir süreç geride kaldı. Şu an kendini nasıl hissediyorsun?
– Amsterdam’da yaşadığım için provalar ve seçmeler nedeniyle İstanbul’a gelip gitmek, ağır ders programımda kuvvetli bir süreç oldu. Yarış öncesi kucağımda laptop, aylık tezimi yazıyordum. Gece 3’te bitirip sabah müsabakaya gittim.
◊ İlk 3’te olmayı bekliyor muydun?
– Her vakit müspet bir beşerim. En güzelini umarak müsabakaya katıldım. Birinci üçte olmayı bekliyordum.
◊ İlk üç açıklanırken ne hissettin?
– Mansiyon mükafatları dağıtıldıktan sonra biz artta kaldık. O an çok gerilimli ve gergindik. Birinci üçe gelindiğinde heyecanımız daha da artmıştı. İkinci olduğumu öğrendiğimde hayatımın en keyifli anlarından birini yaşadım. Zira Best Model çocukluğumdan beri hayalimdi.
◊ Yarışmaya katılmaya nasıl karar verdin?
– Çok rastlantısal oldu. Yüksek lisans sınavıma hazırlanırken toplumsal medya kullanımımı minimuma indirmiştim. Arkadaşımın story’sinde Best Model müracaatlarının başladığını gördüm ve latifeyle karışık “Ben de mi katılsam” dedim. Süreç bu türlü başladı.
◊ Ailenin yarışa katılma kararın karşısında yansısı ne oldu?
– Ailem eğitim ve meslek odaklı, çok disiplinliler. Her vakit üniversiteden sonra katılmamı istediler ve ben de dedikleri biçimde mesleğimde başarılı olup sonrasında katıldım. Onlar da keyifli.
◊ Daha evvel hiç modellik tecrübenin oldu mu?
– Üniversite eğitimim sırasında birkaç defileye çıktım. ABD’de fotomodellik tecrübelerim oldu.
OYUNCULUĞA GEÇME İHTİMALİM YÜKSEK
◊ Oyunculuk hayalin var mı?
– Oyunculuk her vakit ilgimi çekmiştir. Hatta eğitimini aldığım vakitler oldu. Tekliflere nazaran büsbütün oyunculuğa geçme ihtimalimi çok yüksek görüyorum.
◊ Sana nazaran “güzellik” kavramı nedir?
– Doğallıktan yanayım. Benim hoşluk kavramım; temiz bir yüz, seksi, fit bir beden.
◊ Henüz kısa bir mühlet oldu fakat yarış sonrası hayatında bir değişim oldu mu?
– Yalnızca iki gün geçmesine karşın inanılmaz bir toplumsal medya hareketi oldu. Teklifler gelmeye başladı. Pek memnunum.
BAŞARI TAKINTIM HAYATIMI ZORLAŞTIRIYOR
◊ Kendinle barışık biri misin? Beğenmediğin yanların var mı?
– Evet, kendimle ziyadesiyle barışık biriyim. Kendimle dalga geçtiğim vakitler da olur. Beğenmediğim taraflarım var. Muvaffakiyet takıntılı olmam hayatımı zorlaştırıyor. İş ve eğitimde her vakit en uygunu olmayı istemem toplumsal hayatımı kısıtlıyor. Karakter olarak daima kendimi geliştirmeye odaklı bir beşerim.
◊ Arkadaş ortamında nasıl birisin?
– Çok toplumsal ve komik biriyim. Herkesi güldüren bir insanımdır. Tüm arkadaşlarımı her hususta desteklerim. Hepsinin çok memnun ve en düzgün yerlerde olmasını isterim.
BENİ TANI
◊ Burcun: Başak.
◊ En sevdiğin renk: Siyah.
◊ En keyifli hissettiğin an: Laiden’dan yüksek lisans kabul mektubumu aldığım an. Ve natürel ki tacı taktığım an.
◊ En sevdiğin kent: İstanbul.
◊ Dinlediğin müzikler: Rock ve metal müzik.
◊ Seni yansıtan kelam: “Chase your dreams not people.” (İnsanların değil hayallerinizin peşinden koşun.)
◊ Olmazsa olmazların: Spor, tatil ve kitap okumak.
KAYNAK :Hürriyet
[ad_2]
