[ad_1]
Recep ŞENYURT
Kimya, besin ve tarım alanında yüksek teknolojiye dayalı ithalatı ikame eden ve ihracat potansiyeli olan yatırımlara sahip olan Tezcanlar Yatırım A.Ş.’nin, yem bölümünde faaliyet gösteren küme şirketlerinden AFM Besin Kimya Limited Şirketi, Türkiye’nin En Fazla Büyüyen 100 Şirketi sıralamasında birinciliği elde etti.
Tezcanlar Yatırım A.Ş. İdare Şurası Lideri Ahmet Tezcan, “Yatırımlarımızda, Türkiye’nin gereksinimi neler, dünya hangi yeni alanlara yatırım yapıyor bunları takip ediyoruz. İmkân ve kabiliyetlerimizi herkesin yatırım yaptığı alanlara değil fırsat potansiyel gördüğümüz alanlardaki yatırımlara yönlendirerek sürdürülebilir üretime dayalı büyüme için çalışıyoruz” diye konuştu.
Kristal fruktoz ve modifiye mısır nişastası üreterek küresele ham unsur sağlayan öncü kuruluşlardan Tat Nişasta ile sitrik asit ve biyoetanol üretiminde ülkemizin sayılı firmaları ortasında yer alan Tezkim Ziraî Kimya’nın yan eserlerini yem dalına yüksek proteinli eserler haline getiren AFM, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye İktisat Siyasetleri Araştırma Vakfı ve TOBB İktisat ve Teknoloji Üniversitesi iş birliği ile açıklanan sonuçlara nazaran, Türkiye’nin en süratli büyüyen 100 şirketi ortasında, cirosunu 2019 ile 2021 yılları içinde en fazla artırarak birinci sırada yer aldı.
“İz takip eden değil iz bırakan olacağız”
“İz takip eden değil, iz bırakan olacağız” ideolojisiyle hareket ettiklerini lisana getiren Ahmet Tezcan, Türkiye’de üretilmeyen yenilikçi ve katma kıymeti yüksek eserleri ikame etme tarafındaki faaliyetlerini, her vakit girişimcilik ruhu ile büyüttüklerini kaydetti. Tezcan, şirketlerinin tümünde eser gamını her geçen gün genişleterek, yüksek teknolojiye dayalı yenilikçi eserler için daima planlama yaptıklarını aktardı.
Tezcanlar Yatırım A.Ş.’nin küme şirketleri ortasında; Güney Un, Tat Nişasta, Tezkim, Lotus Sıhhat, AFM Trade, HMT Tarım, Tez Lidaş, TZC Yapı ve Tezcanlar Taşımacılık’ın yer aldığını anımsatan Tezcan, AFM Besin Kimya Limited Şirketi’ni 2005 yılında, yem kesimine nitelikli ve kaliteli ham husus sağlamak gayesiyle kurduklarını söyledi.
“Türkiye’nin birinci lizin üretimini yapacağız”
Tezcan, yem bölümüne 2010 yılından sonra çok tercih edilen, yüksek protein içerikli yem katkı unsuru (DDGS) mısır kepeği, mısır glüteni ve mısır glüten yem tedariki sağladıklarını bildirdi. Yemlerde protein katkı unsuru olarak kullanılan ve birçoğu yurt dışından temin edilen bu eserleri, ülkemizde üreterek ithalatı azalttıklarını aktaran Ahmet Tezcan, “Yüksek proteine sahip DDGS’nin ithalatı 1,5 milyon tonu buluyor.
Bu esere yaklaşık olarak 500 milyon dolar ödüyoruz. Geçtiğimiz yılsonunda gerçekleştirdiğimiz kapasite artışı ile ithalata ödenen sayısı bul yıl daha da aşağıya çekeceğiz” dedi. Yem dalında yeni yatırım çalışmaları olduğunu ve öncelikle ithal edilen başka yem hammaddesi eserlerinin pazarını görmek ismine ithal ederek piyasa oluşturup daha sonrasında üretimi hedeflediklerini aktaran Tezcan, 2024 yılında AFM’yi daha da büyüteceklerini söyledi.
Ahmet Tezcan, yem bölümünde kullanılan bir amino asit çeşidi olan lizin üretimine de yılın sonunda başlayacaklarını vurguladı. Ahmet Tezcan, “Yatırım başlayıncaya kadar bu eserin ithalatını yapıp piyasaya sunmayı planlıyoruz. Yatırımımız devreye girdikten sonra ise kendi eserimizi satacağız. Bir çeşit protein olan lizin üretimi Türkiye’de hiç yok.
Bu amino asit hem küçükbaş hayvanlarda hem de kanatlılar için hazırlanan yemlerde kullanılan bir eser. Türkiye’de üretilmeyen, yeni teknolojiye sahip eserleri üreterek piyasaya girme istikametinde kabiliyetimiz var. Ayrıyeten Tat ve Tezkim üzerinden mevcut tesislerde kapasite artışlarımız da olacak” sözlerini kullandı.
“Mısırı katma bedelli eser haline getirdik”
Yem dalının, evvelce protein istikrarını sağlamak için yalnızca mısır kullandığını anımsatan Tezcan, mısırda yüzde 8 olan proteinin; DDGS eserinde yüzde 28-29 oranında, mısır glüten yeminde ise yaklaşık yüzde 23-24 oranında bulunduğunu, dala sundukları bu yenilikle hayvancılık bölümü için verimli ve sürdürülebilir üretime katkı sunduklarını aktardı.
Tezcanlar Yatırım A.Ş.’ye ilişkin tesislerde mısırın katma pahalı eser haline getirildiğini lisana getiren Ahmet Tezcan, şunları kaydetti: “Tat nişasta tesisinde mısırın evvel özünü elde ediyoruz, farklı bir eser olarak bu özün yağ fabrikalarına satışını gerçekleştiriyoruz.
Daha sonrasında glüten denilen mısırın içinde yer olan proteini ayrıyeten alıp yem fabrikalarına satışını gerçekleştiriyoruz. Kepek dediğimiz mısırın geri kalan tortusunu da yem fabrikalarını satıyoruz. Böylece neredeyse mısırın yüzde yüzünü en verimli formda kıymetlendirmiş oluyoruz.”
“Yem fiyatlarında istikrar kurla şekillenir”
Yem fiyatlarının yüksek olduğuna yönelik şikâyetlere de değinen Tezcan, hububat fiyatlarında istikrar sağlandığı vakit yem fiyatlarında da bir düzgünleşme olacağını söyledi. Tezcan, pandeminin akabinde bilhassa Ukrayna- Rusya Savaşı’ndan ötürü hububat fiyatlarında önemli bir spekülasyonun bu piyasaları altüst ettiğini hatırlatarak, “Bu dengelenme durumu, 2023 yılının ortasında yakalandı. 2024’te kur tesiri hariç istikrar sağlanacak üzere gözüküyor. Lakin kurlar arttığı ölçüde bu eserlerin fiyatı da bir ölçü artacak lakin çok zikzaklı bir durum olmayacak. Kurun istikrarı içerisinde o da şekillenecek” dedi.
Kendi yemini sıfır atıkla üretiyor
Türkiye’de devir dönem hayvancılık kesiminde kahırlar yaşandığını söz eden Tezcan, yem kesimine ham unsur tedariki sağlama istikametindeki yatırımlarını bu kesimin büyümesini öngörerek gerçekleştirdiklerini lisana getirdi. Hayvancılık dalına devletin kıymetli takviyeleri olduğunu hatırlatan Ahmet Tezcan, bu alanda en değerli belirleyici ögenin kendi yemini üretmek olduğunu kaydetti.
Kendilerinin de toplumsal sorumluluk projesi olarak baktıkları, kendi yemini üreten bir çiftliğe sahip olduklarını söyleyen Tezcan, kendi çiftliklerinde kendi yemlerini ürettiklerini, kurdukları ekosistemde sıfır atık prensibi ile çalıştıklarını kaydetti. Devlet dayanaklarında kendi yemini üretebilecek işletmelerin öncelenmesinin kesimde vakit zaman yaşanan girdi maliyetlerinden kaynaklı problemlerin daha rahat aşılmasını sağlayacağını vurguladı.
Sürdürülebilir, etrafa hassas üretim
Tarımsal eserlerin her vakit karbon emisyonları noktasında tabiata dost olan, katkı sunan eserler olduğunu anımsatan Tezcan, “Tarımsal eserlerin işlenmesi noktasındaki yatırımlarımızla bir arada bu sürdürülebilirliğe kökten takviye veriyoruz. Ayrıyeten kendi tesislerimizde de etrafa hassas üretim gerçekleştirmek için de yatırımlar yapıyoruz.
Yaklaşık 15 yıldır tesislerimizin çabucak hemen tamamında güç verimliliğinin yanında, su tüketimlerinin düşürülmesi ve yakıt tüketimlerinin azaltılması noktasında daima projeler yapıyoruz. Bu alanda kıymetli kazanımlar elde ettik. Etanol tesisimizde bundan 10 yıl öncesine nazaran buhar tüketimimizi yüzde 30 azalttık. Yapmış olduğumuz projelerle elektrikte yüzde 25’lik, yeni eserlere yönelik yatırımlar yaparak verimlilik artışı ile de yüzde 35’lik bir kazanım sağladık” dedi.
Ekonomi > Şirketler
HABER İÇERİĞİ : Dünya
[ad_2]
