[ad_1]
Başak Parıltı GÖKÇAM
Kahramanmaraş merkezli yaşanan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki 2 zelzelenin üzerinden 6 aya yakın bir vakit geçti. Sarsıntıdan etkilenen 11 vilayette kimi depremzede öbür kente göç ederken, kimi ise kentinde kalarak ömür sürmeye devam ediyor.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın son datalarına nazaran en fazla yıkımın yaşandığı vilayetlerden biri olan Hatay’da, 213 bini bağımsız kısımdan oluşan toplam 60 bin binanın yıkıldığı, ağır hasarlı yahut acil yıkılacak olduğu tespit edildi. Kentteki ömrün büyük kısmı konteyner kent, bir kısmı ise çadırlarda devam ediyor.
Bu süreçte zelzelenin toplumsal tesirlerine ağırlaşan Uludağ Güç, depremzedelerin günlük hayata adaptasyonunu desteklemek için Uludağ Üniversitesi ve Panoffect’in takviyeleriyle Hatay’ın Antakya ilçesinde ‘Yaşam ve Gelişim Yerleşkesi Projesi’ni hayata geçirdi. 40 binden fazla şahsa ulaşılması hedeflenen proje alanının yer aldığı yerleşkede, oyun ve meslek atölyeleri ile ruhsal danışmanlık hizmetinin yer alacağı 9 konteyner bulunuyor.
Dağıtım şirketlerinin deneyiminden faydalanılmalı
Projeye ait açıklama yapan Uludağ Güç CEO’su İsmail Ergüneş, “Elektrik kesimi olarak biz yaşanılan güçlü hava kaideleri sebebiyle kriz idaresine alışığız. Global ısınmanın da bir sonucu daima olarak iklim olayları yaşamaya başlamıştık.
Bu nedenle de 2021 yılında Muğla yangınlarının olduğu devirde arama kurtarma takımı oluşturmaya karar verdik. İşte bu arama kurtarma grubu, 6 Şubat sarsıntılarında de kullanılda ve gelecekte de her türlü zorlukta hazır bir grup olarak var olacak. Dağıtım şirketlerinin kriz idare maharetinin bu alana sevkiyatı büyük kazanım olur. Zira bu şirketler, daima olarak bu kası çalıştırıyor, her vakit krizle çaba ediyorlar” dedi.
Şirket olarak birinci günden itibaren zelzele bölgesinde bulunmaya ve insanların yaralarını sarmaya efor gösterdiklerini söyleyen Ergüneş, “Temel gereksinimlerin karşılanması ismine yardım tırlarımızı da depremzedelere ulaştırmıştık. Acil gereksinimlerin giderilmesinden sonra ise bölgede kalıcı bir proje geliştirmek ismine Hayat ve Gelişim Yerleşkesi Projemizi devreye aldık. Bu proje yalnızca bir başlangıç değil, birebir vakitte bölge için sürdürülebilir bir çalışma modelini de temsil ediyor” dedi.
“Hayat normalleşene kadar buradayız”
Zelzele bölgesine dayanak olmak ve kamuoyu baskısı oluşturmanın gerekliliğine dikkat çeken Ergüneş, “Hayat olağan leşene kadar buradayız. Şu an bi tohum ekiyoruz ve sonucunu bekliyor olacağız. Buradaki beşerler bir an evvel olağan bir hayata muhtaçlık duyuyor. Konteyner kentler süreksiz barınma. O yüzdende bir an evvel kalıcı barınma sorularının yanıtı alınmalı. Yalnızca ömür değil bundan sonra artık ekonomik hayat nasıl kalkınır buna odaklanmak gerekiyor” diye konuştu.
“Toplumun her alanına katkı amaçlıyoruz”
Uludağ Enerji’yle proje kapsamında yaptıkları iş birliğine değinen Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz da, “Yaşam ve Gelişim Yerleşkesi Projesi’nin açılışıyla birlikte, üniversitemiz olarak yalnızca eğitimde değil, toplumun her alanında var olduğumuzu ve katkı sağlamaya hazır olduğumuzu bir sefer daha gösteriyoruz. Bu projeye dayanak vermekten memnunluk duyuyoruz. Alanında uzman hocalarımızla her ayrıntısında yer aldığımız bu projeye sürdürülebilir bir katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
Projenin bir öteki partneri olan Panoffect CEO’su Salih Subaşı ise, “Normalleşmeye katkı sağlayacak en ufak bir şey bile çok değerli. Sarsıntı felaketinden etkilenen çocuk, genç ve yetişkinlerin toplumsal hayata ahenklerini hızlandırmak hedefiyle kurulan ve destekçileri ortasında yer aldığımız yerleşkenin açılışını gerçekleştirdik. Sarsıntının yaralarını birlikte sarmak için çalışmaya, yardımlaşmaya ve birlikte olmaya devam ediyoruz” formunda konuştu.
Kadınlar için meslek atölyeleri eğitimi
Antakya Halk Eğitim Merkezi ve TOÇEV ile iş birliği yapılarak kurgulanan bayanlara yönelik meslek atölyelerinde ise zelzele sonrası ailesini kaybeden ya da farklı sebeplerle çalışmak zorunda olacak bireylere meslek edindirmek, mesleksel marifetlerin geliştirmek isteyenler içinse istihdam edilebilirliğini artırmak için eğitimler düzenleniyor. İştirakçiler, eğitimler sonunda istihdama yönlendirme ve üretilen eserlerden gelir elde etme konusunda da desteklenecek.
Özel kalkınma planı hazırlanmalı
“Özellikle okul öncesi eğitime çok ihtimam gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum” diyen İsmail Ergüneş, şöyle devam etti: “Çünkü yolun başı orada başlıyor. Bunu yapmazsanız, bir jenerasyonu kaybedersiniz. İşin öteki tarafında ise ekonomik dert var. Burada bizim önceliğimiz bayanlarımızı iş hayatına kazandırmak tarafında oldu.
Fakat bölgenin aşikâr mesleksel yetkinlikleri olduğu da bir gerçek. Otomobil tamirciliği, kuyumculuk, baklava ustalığı bunlar ortasında yer alıyor. Kaç ustamızı kaybettiğimizi şimdi bilemiyoruz lakin bu alanda da mesleksel eğitim sağlamak ismine çalışmalarımıza devam ederek projemizi geliştireceğiz. Zira bölgeye özel bir kalkınma planı hazırlanması gerekiyor.”
Ekonomi > Şirketler
HABER İÇERİĞİ : Dünya
[ad_2]
