[ad_1]
Milli 12,7 mm uçaksavar CANiK M2 QCB’nin gelişmiş yeni versiyonu CANiK M3, İstanbul’da 25-28 Temmuz’da düzenlenecek IDEF 2023’te tanıtılacak.
CANiK Genel Müdürü Cahit Utku Aral, ulusal uçaksavar silahı geliştirip üretmenin sırf Samsun Yurt Savunma’nın değil Türkiye’nin kıymetli bir projesi olduğunu söyledi.
M2’nin neredeyse Türkiye’de üretilen bütün kara ve deniz platformlarının yakın savunma ve taarruz hedefiyle kullandığı elzem bir silah olduğunu ve yakın vakte kadar bu bahiste dışa bağımlılık bulunduğunu lisana getiren Aral, bu durumun Türk savunma endüstrisindeki teslimatları, satışları etkilediğini belirtti.
750 silah teslim edildi
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile bu silahı geliştirmek emeliyle 2018’de bir muahede yaptıklarını tabir eden Aral, Aralık 2022’de gecikme, test tekrarı olmadan 750 silahın teslimatını tamamladıklarını kaydetti.
Türk platform üreticilerinin bu silaha kolay kolay kavuşabilmesinin daha evvel yaşanan sıkıntıları ortadan kaldırdığını, ihracatta kıymetli avantaj sağlandığını vurgulayan Aral, bunun yanında değerli bir ithalat gereksinimini sonlandırdıklarını söyledi.
Üretimin yüzde 95’i ihraç ediliyor
Yaptıkları üretimin yüzde 95’ini ihraç ettiklerine işaret eden Aral, bu eser için de Türkiye’nin muhtaçlıklarını karşıladıktan sonra ihracatı hedeflediklerini belirtti.
Yıllık 4 bin 500 makineli tüfek üretme kapasitesine ulaştıklarını bildiren Aral, şöyle konuştu: “Bu dünyadaki en büyük kapasitelerden biri. ABD her yıl kuvvetleri için yenileme ve yeni alım olarak 3000-3500 ortasında makineli tüfek alıyor. Rakiplerimizin kapasitesine baktığımızda dünyada bu türlü bir kapasite yok. Hem eseri geliştirmek hem en uygununu yapmak hem de yüksek kapasite 2023’te meyvelerini gösterdi. Dost ve müttefik ülkelere, kendi kuvvetlerimize teslimat ölçüsü 3000’i geçmiş durumda. 2023 yılı içerisinde üretilip satılacak silah ölçüsü ise yaklaşık 4000-4500 ortasında olacak.”
Üç farklı versiyonu var
Aral, 12,7×99 milimetre NATO standardındaki silahın 3 farklı sürate sahip versiyonu bulunan bir eser ailesi olduğunu söyledi.
M2’nin dakikada 600 – 650 atımla genelde piyadeler tarafından kullanıldığını ya da kara araçlarının üzerinde vazife yaptığını anlatan Aral, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu silah yalnızca kara araçları değil deniz ve hava araçlarında kullanılabiliyor, hava savunma vazifesi yerine getirebiliyor. Aşikâr alanlarda kullanılan 2 silahın bir ortaya bağlandığı yaklaşık dakikada 2.200 atıma çıkan tahlillerimiz var. Bunlar dronlara karşı da kullanılabiliyor. O yüzden silahın kullanım alanı çok geniş.
Dakikada 600 atım atış bir kara aracı için kâfi olabilir fakat hava araçlarında bu sürat kâfi değil. Platform suratı arttıkça silahın suratı artmalı ki her bir çekirdeğin düşme arası daralsın, daha aktif halde kullanılabilsin. O yüzden 2 versiyon daha üzerine koymamız gerekiyordu. Bir tanesi dakikada 900-950 atım olan M2F versiyonu. Tekrar kara araçlarında kullanılabiliyor, yüksek baskı atışı sağlıyor. Deniz araçlarında kullanılabiliyor. Deniz araçlarının birçoklarında balistik muhafaza yok, o yüzden karşı tarafı çok süratli halde bastırmanız gerekiyor. Husus helikopter ve uçaklara geldiği vakit orda M3 versiyonu devreye giriyor. Aralık 2022’de projeyi tamamladığımızda çabucak M2F versiyonuna yöneldik. Mayıs-haziran aylarında bu silahın kalifikasyonunu tamamlayıp satışlara başladık. Dakikada 1100 atıma sahip M3 versiyonunun tüm endüstriyelleşmesi de tamamlanmış durumda, kalifikasyon süreci devam ediyor. Önümüzde yaklaşık 2-2,5 aylık bir süreç var. Paralelde imalata başlamış durumdayız. IDEF’te sergileyeceğiz. Dünyada bu 3 eseri üreten, yetişmiş eden, satışa sunan yegane firma oluyoruz. Bu Türkiye için çok büyük bir kazanım.”
‘M3’ü bekleyen birçok ülke var’
Genel Müdür Aral, M3’ün kalifikasyonunu bekleyen birçok ülke bulunduğunu bildirdi.
Helikopterleri faal biçimde kullanan Güneydoğu Asya, Güney Amerika ülkeleri için M3’ün çok kritik bir silah olduğunu vurgulayan Aral, şunları kaydetti:
“Tedariki bu vakte kadar çok güç olan bir silah. Bizden öteki dünyada bir tane üreticisi var. O yüzden bu eseri yetişmiş etmemizi heyecanla bekliyorlar. Bir telaffuz vardır: Kendi ülkenizde kullanılmayan bir silahı öteki bir ülkeye satamazsınız. Biz her vakit bunu değiştiren firmayız. Bu vakte kadar M2 hariç bütün eserler birinci evvel yurt dışı pazarlara sunuldu, dost ve müttefik ülkelere sağlandı, daha sonra Türkiye Cumhuriyeti aldı. Bu senaryoda da yeniden bizi bekleyen birçok ülke var. Onlarla kontratları IDEF’te imzalayacağımızı öngörüyoruz.”
Türkiye’de de M3’ün kullanılabileceği birçok hava platformunun IDEF’te sergileneceğine işaret eden Aral, “Bu silah Gökbey ve T70 helikopterleri üzere platformların silah gücüne girebilecek bir eser. Bunlar için de hoş görüşmelerimiz olacak.” dedi.
Platform entegrasyonunda önceliklerinin içeriye katlanabilen bir mesnet üzerinde silahçı tarafından kullanılabilen bir tahlil olduğunu anlatan Aral, bir sonraki adımda içeri çekilebilen ya da öne atılımlı pilot denetimine geçen bir mesnet tasarımı üzerinde durduklarını belirtti.
Ekonomi > Şirketler
ihracat
HABER İÇERİĞİ : Dünya
[ad_2]
