Eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun, Rasim Ozan Kütahyalı'ya "FETÖ'cü" demesi üzerine aldığı ceza Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşındı. AYM, Eminağaoğlu'nun itirazını değerlendirerek ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti. Bu karar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve ifade özgürlüğü sınırları yeniden tartışmaya açıldı.

Rasim Ozan Kütahyalı Olayı: Neler Yaşandı?

Olayın fitili, 29 Kasım 2019 tarihinde Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla ateşlendi. Eminağaoğlu, Rasim Ozan Kütahyalı'nın "Hocaefendi'ye açık mektup!" başlıklı yazısını alıntılayarak, "Nagehan Alçı konuşur da Rasim Ozan Kütahyalı susar mı? Bu FETÖ’cüler niye dışarıda. Açıklayan var mı?" notunu düştü. Bu paylaşım üzerine Kütahyalı ve Alçı'nın şikayetiyle Eminağaoğlu hakkında dava açıldı. Nagehan Alçı şikayetini geri çekse de, Eminağaoğlu "Sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret" suçundan bin 740 TL adli para cezasına çarptırıldı.

AYM'nin İfade Özgürlüğü Kararı

Eminağaoğlu, verilen cezayı AYM'ye taşıyarak, sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını savundu. Başvurusunda, "Müştekiler 15 Temmuz öncesi Fetullah Gülen lehine övücü sözler sarf ediyordu ve eleştirilmeleri doğal" ifadelerini kullandı. AYM, başvuruyu değerlendirerek Anayasa'nın 26’ncı maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Bu karar, benzer davalar için emsal teşkil edebileceği gibi, kamuoyunda da farklı yorumlara neden oldu.

Kütahyalı Hakkındaki Diğer Soruşturmalar

Rasim Ozan Kütahyalı, sadece bu olayla gündeme gelmedi. Nisan ayında yaptığı "CHP'ye kayyum atanacak" paylaşımı nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında resen soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınan Kütahyalı hakkında "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Serbest bırakılan Kütahyalı için adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı getirildi.

Türkiye'de ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırları sıkça tartışılan konular arasında yer alıyor. Bu tür davalar, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, yargı kararları da bu tartışmalara yön veriyor. AYM'nin bu kararı, ifade özgürlüğünün korunması ve eleştiri hakkının sınırlarının belirlenmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, kararın eleştiri ve hakaret arasındaki ince çizgiyi nasıl etkileyeceği de merak konusu.