[ad_1]
Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş, bugün Elmadağ Belediye Lideri Adem Barış Aşkın ile birlikte Elmadağ’da Seçim Uyum Merkezi’nin açılışına katıldı.
“HİÇBİR YERE SİZİN TERTEMİZ PARANIZI HARCAMAM”
Burada konuşan Yavaş, şunları söyledi:
* “Belediye lideri olmadan evvel ‘Yapamazlar, edemezler, yönetemezler, daha birinci aydan maaşları ödeyemezler’ üzere korkutmaya başlayıp daha sonra ‘Sosyal yardımları kesecekler, emekçileri çıkaracak’ ve benzeri biliyorsunuz karalamaların hepsi vardı. Allah’a çok şükür bir beş yıl geçti. Ne emekçileri çıkarttık? Hepsi memnun, daima birlikte mesai arkadaşımız üzere çalışıyoruz ne de toplumsal yardımları kestik. O ‘Maaşları bile ödeyemezler’ diyen belediyeyi şu anda Amerika’daki fişlenen kuruluşa nazaran kredibilitesi en büyük belediyenin Ankara Büyükşehir Belediyesi olduğunu açıkladı.
* Yaptığımız çalışmalardan İngiltere’den Dünya Başşehirleri Başkent Ödülü’nü aldık. Ve bugün Türkiye’de ‘Mansur Yavaş Belediyeciliği’ konuşuluyor. Zira bizden evvelkilerin yalnızca ‘Proje yapıyoruz’ deyip çöp projelere yatırdıkları paraları görünce o çöp projeleri görünce ortadaki farkı anladılar. İçinde insan olmayan hiçbir projeye bir kuruş para harcamam. Kendi paramı harcamayacağım hiçbir yere sizin tertemiz paranızı harcamam. Öncelikli olarak hemşehrilerimin bu bölgelerde Ankara’nın tüm sonları içerisinde birçok gereksinimi var. İşbaşına geldik, 232 köyde kanalizasyonu açıktan akıyor. Yüzlerce köyde su yok.
* Polatlı suyundan şad değil. Bunlar yıllardır ihmal edildi. Zira ‘Yerin altına yapılan yatırım görülmez’ dediler. Halbuki şöyle bir kendinizi yoklayın; iki saat suyunuz kesilse başlıyorsunuz heyecanlanmaya. Pekala onlarca yıldır su zahmeti çeken, tankerle su taşınan köyleri düşündüğünüz vakit hangisi acil, hangisi farz? Çöp projeler mi? Bunlar mı? Elbette ki insanların acil gereksinimleri farz. Ve gelir gelmez öncelikli olarak belediyedeki tüm çakarlı araçların çakarlarını söktük. Beş yıldır ben bir minibüs, bir sürücü, bir müdafaayla geziyorum.
* 4 bin kadar ihaleyi canlı yayınladık. Türkiye’de benden öteki yok. A’dan Z’ye bütün ihalelerimiz yayınladı. Belediyenin bütün mali tabloları nereye beş kuruş harcıyorsak hepsini internet sitemizden görüyorsunuz. Hesabınızı bu biçimde veriyoruz. Sayıştay gelir vakit zaman tehdit eder. Çekinmeden Sayıştay raporlarını da yayınlıyoruz. Ve hesabımızı her vesileyle veriyoruz. Nereye bir icraat yaparsak bu park, bu kavşak şu kadar TL’ye mal olmuştur diye. Eski periyottan iki misli daha fazla Ankara’nın çeşitli yerlerinden, bütün ilçelerde yeşil alanlar kazandırdık. Lakin hiçbir yere hani asfaltını yapıyoruz, değerini bilirler üzere, asfaltınız güzel olsun kavşağınız iyi olsun tabelalarını da asmadık hiçbir halde.
“HER ŞEYİMİZ O KADAR AÇIK Kİ HER YERDE HESAP VERMEYE HAZIRIZ”
* Vakit zaman kimi siyasalları görürsünüz. Rastgele bir yolsuzluk tezi olduğu vakit ‘Ben hesabımı öbür dünyada veririm. Kimseye hesap vermem’ üzere böbürlenenleri görürsünüz. Her şeyimiz o kadar açık ki her yerde hesap vermeye hazırız. Ve diyoruz ki; bu dünyada hesabını veremeyen kimse öbür dünyada mümkün değil veremez. Onun için hem bu dünyada hesabını vereceksiniz hem öbür dünyada. Ondan sonra vatandaşın karşısına bu türlü müdafaasız bir halde alnı açık bir biçimde çıkacaksınız. Allah’ıma bin şükür, bana inançların başını eğecek hiçbir işin içinde olmadık. Olsaydık duyardınız. Diyoruz ki; süremiz bitince de tıpkı halde. O vakit muhafazamız da olmayacak. Sürücümüz de olmayacak. İnşallah sizlerin yanına çok rahat bir biçimde geleceğiz. Neden müdafaasız geziyoruz? Kimseyi ayırmadık ki. Rastgele bir köye, mahalleye, ilçeye hizmet ederken ‘Burada kaç oy çıkmış’ diye bakmadık.
“ELMADAĞI’IN EN ÜCRA KÖŞESİNDEKİ KÖYDEKİ BAKKAL DAHİ ARTIK PARA KAZANIYOR”
* Buradaki külfetleri biliyoruz. Liderim biraz evvel yapılanları anlattı. Liderim direkt arıyor şu gereksinimimiz var diye. İkinci kere söyletmiyoruz. Derhal talimatını veriyoruz. İmkanınız varsa anında takviye olmaya çalışıyoruz. Lakin maalesef öteki belediye liderlerimizden birçoğu uzattığımız eli tutmadılar, kendi ilçeleri kaybetti. Elmadağ daima yanımızda durdu. Elmadağ kazandı ve kazanmaya devam edecek. Elbette eksiklerimiz vardır. Eski periyottan farklı daha neler var? Evvelden biliyorsunuz dayanak gereksinimi olan ailelere takviye olunurdu. Belediyecilik liderim da söyledi, yol yapmak, asfalt değil. Bunu herkes yapar. Az yapar, çok yapar lakin kesinlikle yapar.
* Belediyecilik şöyle tanım edilir; doğumundan vefatına kadar insanların her türlü beşeriye gereksinimini karşılayan kurumdur diye geçer. Münasebetiyle bizler öncelikli olarak bu gereksinimleri karşılamak zorundayız. Komşusu aç yatarken tok yatamayız. Verdiğim kelamlardan bir tanesi şuydu buraya geldiğimde; kimseyi açıkta bırakmayacağız, okuluna gidemeyen, okuyamayan hiçbir çocuk olmayacak diye. Kelam verdiğimiz üzere Başşehir Kart’ı çıkarttık. Üç yılı geçti. Başşehir Kart’a para yüklemek suretiyle o meskenin gereksinimini en güzel bilen anne ve baba gidiyor istediği esnaftan gereksinimini gideriyor.
* Evvelden nasıl oluyordu? Bir tane esnaftan toptan alınıyordu. Koli koli getirip meskenlere dağıtılıyordu ve hem dağıtım masrafı çıkıyordu hem de vakit zaman o dağıtılan kolilerden şikayetler oluyordu. Artık bu türlü bir muhtaçlık yok. Bir kişi değil Ankara’daki tüm esnaflar da kazanıyor. Elmadağ’ın en ücra köşesindeki köydeki bakkal dahi artık para kazanıyor. Onlar da ayakta kalıyor. 200 bin aileye Ankara’da protein yardımı, et yardımı yapıyoruz Tam 27 aydır kasaplar kazanıyor. Kırtasiye yardımını da tıpkı halde artık birer tane çanta yaptırıp sırtlarını vermek suretiyle yapmıyoruz. Kırtasiye yardımı olarak parayı kartlara yüklüyoruz. Kırtasiyecilerden alıyor, üç harflilerden ve AVM’lerden geçmiyor ki kırtasiye esnafını da ayakta kalsın.
“ÜÇ YILDIR DAĞITTIĞIMIZ ŞEYİ İCRAAT OLARAK SUNUYOR”
* Artık Başşehir Kart’ı üç yıldır uyguluyorum değil mi? Lakin rakibim Başşehir Kart verecekmiş, duymamış. Üç yıldır dağıttığımız şeyi icraat olarak sunuyor. Biz birer kilo et veriyoruz. ‘Ben but veriyorum’ diye övünüyor. Faaliyet raporuna bastık ki bir şubat ayında iki şahsa kasım ayında 11 şahsa vermiş. Biz Keçiören’de 50 bin aileye takviye oluyoruz. Siz yönettiğiniz ilçede 50 bin kadar dayanağa gereksinimi olan aileyi bilmiyorsanız o vakit hiç bu hususlardan bahsetmeyeceksiniz. Zira onun da çöp projeleri var.
* İnsan hayatına dokunmaktan daha hoş bir şey olabilir mi? Türkiye’de hala doğal gaz dağıtan hiçbir belediye yok. İnsanlarımızı meskende üşütmüyoruz. Bizim üzere protein yardımı yapan hiçbir belediye yok. 918 köye internet götürmüş hiçbir belediye yok. Kırsal kalkınmalarda dayanak olan belediyeler var lakin bizim suratımıza yetişemiyorlar.
Meclis’teki engellemeleri falan hepsini görüyorsunuz. Adalet daima lafta kalıyor. Partisinin, partilerinin ismi adalet lakin artık görüyoruz ki adaletin A harfi dahi kalmamış.”
Belediye,Hiçbir,Zaman,Para,Hep,İhtiyacı,Başkent,Yok.,Ankara,Elmadağ,Başkanı,Dünya,İnsan,Şimdi,Destek,Olmaya,Yapar,Yardımı,Kart
Haber Kaynak : Sözcü
[ad_2]
