Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yer alan karara nazaran, bir hava yolu şirketinden İstanbul-Barselona uçuşu için bilet alan kişi, Kovid-19 salgını nedeniyle uçuşların tehlikeli hale geldiğini ileri sürerek, fiyat iadesi için tüketici hakem heyetine başvurdu. Heyet, fiyatın iadesine karar verdi.
Hava yolu şirketinin, karara karşı açtığı davada İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi, uyuşmazlık konusu olayda tüketici hakem heyetinin vazifeli olmadığı gerekçesiyle iptal kararı verdi. Kararda, uyuşmazlık konusu taşıma sürecinin milletlerarası kontratın alanında kaldığı, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kıymetlendirme yapılamayacağı, mevzunun asliye ticaret mahkemelerinin misyon alanında yer aldığı ve tüketici hakem heyetinin misyonlu olmadığı belirtildi.
Mahkeme kararının katılaşması üzerine Adalet Bakanlığı, kanun faydasına bozma isteminde bulundu.
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, sonuca tesirli olmamak üzere kararın kanun faydasına bozulmasına hükmetti.
Kararda, fiyat iadesi talep edenin ticari ve mesleksel olmayan emellerle bilet alan tüketici pozisyonunda olduğu, hava yolu şirketi ile ortalarında bir mukavelenin var olduğu, salgın hastalık nedeniyle de alıcının iade isteminde bulunduğu anımsatıldı.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da, taraflardan birinin tüketici olması halinde öbür kanunlarda yer alan düzenlemelerin anılan kanunun uygulanmasını engellemeyeceğinin karar altına alındığına dikkati çekilen kararda, dava konusu uyuşmazlıkta tüketici hakem heyetinin vazifeli olduğu söz edildi.
Yerel mahkemenin verdiği iptal kararının, yasal düzenlemeler karşısında hukuka ters olduğu belirtilen kararda, şu tabirlere yer verildi:
“Davalının ticari ve mesleksel olmayan maksatlarla aldığı biletlerin pandemi nedeniyle iadesi istemi nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığın tahlilinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kararlarında öngörülen yol kapsamında tüketici hakem heyetinin vazifeli olduğu gözetilip, işin temeli hakkında yapılacak inceleme ve kıymetlendirme sonucunda varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı münasebetle misyon istikametinden iptaline karar verilmesi hakikat görülmemiş, kararın kanun faydasına bozulması gerekmiştir.”
