Yargıtay Ceza Daireleri Genel Konseyi bayan cinayetlerine emsal teşkil edecek sonuncu bir karara imza attı.
İstanbul’da özel bir şirkette çalışan Erencan Eren 2015 yılında akrabası Sultan ile dünya konutuna girdi.
Çift çocuk sahibi olmak için doktora gittiklerinde Sultan’da kist olduğu tespit edilirken, Erencan’ın da sperm sayımı yaptırması istense de bunu erkeklik gururuna yediremediği için yapmadı. Tedavi sonuç verdi ve kist tedavisi sonrası eşi Sultan gebe kaldı. Hekimin “Sende sperm sayımı yaptır, bakalım kimden kaynaklı” kelamı üzerine kendisinin yetersiz olduğunu düşünen Erencan eşinin diğerinden hamile kaldığından şüphelendi.
18 Ocak 2017 günü Erencan tartıştığı eşini tabancayla başından vurup konutun kapısına, “Biz üç haftalık tatile çıkıyoruz. Telefonlarımız kapalı olacak bizi aramayın” diye not bıraktıktan sonra Tunceli’ye kaçtı.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET MAHPUSA ÇARPTIRILDI
Evde arama yapan polis katil zanlısının “Karımı her şeyden, herkesten çok seviyorum. Poyrazım seni de çok seviyorum. Bu hayatta yapamadım, tutunamadım. Sizi cennete, kendimi de cehenneme gönderiyorum. Eren, Sultan, Poyraz” yazdığı notu buldu.
Yakalanan katil zanlısı İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesince “Gebe olduğunu bildiği eşini taammüden öldürmek” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırıldı.
Sanık avukatı kararı temyiz ederek Sultan Eren’in eşine, “Karnımdaki bebek senden değil. Al şu dolaptan etek giy de sokağa o denli çık” kelamlarıyla Erencan’ın haksız tahrik altında cinayeti işlediği için hakkında ceza indirimi uygulanması gerektiğini tabir etti.
YARGITAY OY ÇOKLUĞUYLA TAHRİK VAR DİYEREK BOZDU
Yargıtay 1. Ceza Dairesi temyiz itirazlarını yerinde bularak sanığa haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiği tarafında lokal mahkeme kararını bozdu.
Bir üye ise karara muhalif kaldı. Üye hakim, sanığın gururuna yediremediği için tabibin sperm saydırması tarafındaki teklifini kabul etmediğini, akabinde da eşinin gebe kaldığını, sanığın hekimin tavsiyesini yanlış anlayarak kendisinin yetersiz olduğu sonucunu çıkartarak eşinin diğerinden gebe kaldığından şüphelendiğini belirtti.
“İFFETLİ BİR BAYAN DİĞERİNDEN GEBE KALMAKLA SUÇLANAMAZ”
Üye hakim, sanığın argümanlarını destekleyen kanıt bulunmadığına dikkat çekti. Muhalefet şerhinde şu detaylara yer verdi:
*Aksine sanığın anne ve babası gelinlerinin 14 ay kendileriyle birlikte yaşadığını, konutuna, ailesine bağlı pek mazbut bir insan olduğunu, giysi ve kuşamına itina gösterdiğini, oğullarının kendilerine eşinin onu aldattığına dair bir açıklamada bulunmadığını belirtmişlerdir.
*Sanığın, olay günü eşinin makyaj yaparak dışarı çıkmak istediği savunmasının da toplanan kanıtlarla doğrulanmadığı anlaşılmaktadır.
*Aksine bayanın makyajsız sade kıyafetlerle dolaştığı, kaldı ki DNA testinde de bebeğin babasının sanık olduğu belgelenmiştir.
*Sultan’ın eşine karşı sadakat yükümlülüğüne alışılmamış hiçbir davranışı bulunmadığı halde sanığın çok kıskançlık hissiyle eşine daima kendisini aldattığı, bebeğin de diğerinden olduğuna dair ağır suçlamalarda bulunmuştur.
*Sultan’ın sanık eşine, ‘Bebek senden değil, etek giy de dışarı çık’ kelamlarını sarf ettiği yanlışsız kabul edilse bile, sanığın mazbut ve iffetli bir bayana daima olarak diğerinden gebe kaldığı tarafındaki suçlamaları ağır hakaret teşkil etmektedir.
*Sultan’ın bu ağır telaffuzlardan bunalıp bir anlık kızgınlıkla, ‘Bebek senden değil, etek giy de dışarı çık’ formunda kendisine yönelik hakaretlere karşılık vermesi pek doğaldır ve haksız tahrik oluşturmaz. Birinci haksız hareketin sanıktan kaynaklandığı, mahallî mahkeme kararının onanması yerine bozulmasına karar verilmesi tarafında sayın çokluğun görüşüne katılmıyorum.
CEZA DAİRELERİ GENEL HEYETİ NOKTAYI KOYDU TAHRİK YOK
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı da muhalefet şerhi yazdıran üye hakimin sıraladığı münasebetleri yerinde görüp bozma kararına itiraz edince belge kesin ve en son karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Daireleri Genel Şurası’na gitti.
Genel şura geçtiğimiz hafta evrak ile ilgili oturumunda, karara muhalif kalan üye hakimin yazdırdığı muhalefet şerhinin hukuksal, gerçek ve yerinde karar olduğuna kanaat getirdi.
*Genel konsey, üye hakimin sıraladığı münasebetlerle somut olayda sanığa haksız tahrik uygulanamayacağına hükmederek ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasını oy birliğiyle onayarak noktayı koydu. Genel Konseyin bu kararı bayan cinayetleri davalarında bundan bu türlü emsal teşkil edecek.
