
Vatandaşlık Vurgunu: İsmail Saymaz'dan Şok Eden İddialar!
Gazeteci İsmail Saymaz, son köşe yazısında Türkiye'yi sarsacak bir iddiayı gündeme getirdi: Vatandaşlık Vurgunu! İddialara göre, sahte raporlar, rüşvet ve kara para aklama yöntemleriyle gerçekleştirilen bu vurgunun boyutu tam 5.5 milyar TL. Peki, bu devasa vurgunun detayları neler? İşte Saymaz'ın kaleminden çarpıcı detaylar...
Vurgunun Arkasındaki İsimler ve Yöntemler
İddiaların odağında Zer Group Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Ceylan ve Afganistan kökenli Muhammet, Abdullah ve Faisal Şahap kardeşlerin bulunduğu bir şebeke var. Bu şebekenin, sahte dekontlar, e-imzalar ve şişirilmiş değerleme raporlarıyla henüz proje aşamasındaki gayrimenkulleri yüksek değerde gösterdiği öne sürülüyor. Rüşvet iddialarıyla beslenen bu sistem sayesinde, 2961 yabancının Türkiye'ye hiç gelmeden vatandaşlık aldığı iddia ediliyor.
MASAK Raporu ve Detaylar
MASAK raporuna göre, vatandaşlık için gerekli olan 250-400 bin dolarlık bedel yerine, şebeke yabancılara 50 bin dolara pasaport sağladı. Eksik kalan miktar, üçüncü kişiler üzerinden alıcıya gönderildikten sonra "ev bedeli" gibi şirkete iade edildi. Bu yöntemle 31 hileli işlem yapıldığı belirlendi. Savcılığa göre, 409 gayrimenkulde 119 milyon dolar yerine 50 milyon dolar, 146 gayrimenkulde ise 37 milyon dolar yerine sadece 5 milyon dolar ülkeye girdi. Toplam kayıp ise yaklaşık 134.69 milyon dolar, yani yaklaşık 5.5 milyar TL!
Paravan Şirketler ve Rüşvet İddiaları
Raporda ayrıca, şüphelilerin kendi şirketleri arasında para dolaştırarak bedelleri sahte işlemlerle gösterdiği, bazı çalışanlara milyonluk havaleler yapıldığı ve rüşvet ödendiği vurgulanıyor. Dört yabancının aldığı gayrimenkullerin ise yeniden satıcının paravan şirketine devredildiği belirtiliyor. Bu durum, sistemin ne kadar karmaşık ve planlı olduğunu gözler önüne seriyor.
Bu vahim iddialar, Türkiye'deki vatandaşlık süreçlerinin ne kadar denetimsiz ve suistimale açık olduğunu gösteriyor. İsmail Saymaz'ın ortaya çıkardığı bu skandal, yetkililerin harekete geçerek gerekli önlemleri almasını ve sorumluların yargı önünde hesap vermesini sağlayacak mı, yoksa bu iddialar da diğerleri gibi unutulup gidecek mi, zaman gösterecek.